2- Hiçliğin Ortasına Açılan Anahtar

26K 1.1K 124
                                    

Uyumamak için kendimi zor tuttuğum sıkıcı bir kimya dersinin tam ortasındaydık. Yan taraftaki cama usul usul vuran yağmur damlalarının sesi beyaz tahtanın ekranına yansıtılmış ve ciddi bir şekilde modern atom teorisinden bahseden adamın dingin sesine karışırken kulağa neredeyse sakinleştirici bir ninni gibi geliyordu. Ayrıca görünen o ki böyle düşünen yalnızca ben değildim çünkü iki sıra önümde oturan Mary'nin yanında oturan Nancy'yle uykulu bir şekilde bu ay çıkan tüm magazin dergilerini sırayla sıranın altından incelediğini görebiliyordum. 

Tahtaya yansıtılan video ilerlerken Bayan Summer sınıfta uyuşuk adımlarla volta atmaya başladı, topuklu ayakkabılarının zemine vuran sesi uykunun en tatlı anında çalan acımasız bir alarm gibiydi. İster istemez duruşumu dikleştirirken meşgul görünme kaygısıyla hızlıca videodaki cümlelerden birini önümdeki boş sayfaya karaladım, eski pozisyonuma dönmek için Bayan Summer'ın buradaki turunu bitirip sınıfın diğer ucuna geçmesini bekliyordum. Fakat şansıma tam yanımdan geçip gideceği sırada fikir değiştirmişçesine duraksayarak havayı kokluyormuş gibi yaptı. "Parfümlerin zararlı olduğunu umarım biliyorsundur, Ashley Grey. Sırf güzel kokabilmek için ozon tabakasının delinmesine bir katkıda bulundun." Onaylamadığını net bir şekilde belirtir ifadesiyle kafasını şiddetle sağa sola salladı. Tamam, bu kadının kafayı yediğinden şüpheleniyordum zaten; ama parfümüme bile takması gerçekten bunu kanıtlıyordu. 

"Haklısınız, Bayan Summer. Bunu kesinlikle dikkate alacağım, parfümün gün bitmeden çöpü boylayacağına emin olabilirsiniz," dedim dalga geçercesine. İşin aslı şuydu ki alabilmek için bilmem kaç hafta boyunca para biriktirdiğim parfümü elbette çöpe falan atmayacaktım; ozon tabakası ve Bayan Summer benden istediği kadar nefret etmeye devam edebilirdi. 

Sınıfta söylediklerime karşılık ufak tefek kıkırtılar yükselirken ifademi olabildiğince düz tutmaya özen göstersem de içimden zaferle sırıttım. Bayan Summer yaklaşık bir dakika süren sessizliğin ardından bana bir cevap vermek için hazırlanırken sonunda yıllar sonra ilk kez duyuyormuşum gibi beni sevindiren zil çaldı ve bir okul günü daha sona erdi. Yani bu demek oluyordu ki en azından bugünlük daha fazla modern atom teorisi ya da kimyasal tepki dinlemek zorunda değildim. Tabii evde beni bekleyen beş sayfalık bir matematik ödevi dururken halime ancak yağmurdan kaçarken doluya tutulmak denebilirdi. 

Nancy başına gelen en güzel olay buymuş gibi Bayan Summer ağır adımlarla sınıftan çıkar çıkmaz çığlık attı. "Beynimin molekül parçacıklarına ayrılacağını sandım." 

Yanındaki Mary derin bir nefes aldı ve ardından Amerikan filmlerini aratmayan bir aksan ve tavırla, "Hidrojenin canı cehenneme," dedi kimya kitabını iğrenircesine parmak uçlarıyla tutup çantanın içine atarken. 

Aceleyle kitaplarımı kucağımda toplayıp hızlıca sınıftan çıkarken bir saniye daha fazla kalmaya tahammül edebileceğimi sanmıyordum. Öğrenci selinin arasında merdivenlerden aşağı inerken bir yandan da yağmurluğumu giymeye çalışıyordum. Hava hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde yine çoğu zaman olduğu gibi yağmurluydu ve ince bir sis tabakası birkaç metre öteyi görmeyi zorlaştırıyordu. Sabah evden çıkarken hava durumuna ya da en azından bulutlara bakmayı akıl edip yanıma şemsiye almış olmayı diledim, neyse ki hiç yoktan yağmurluğumu çantanın ücra bir köşesine sıkıştırmayı unutmamıştım. Aslında şemsiye almaya çoktan alışmış olmalıydım, zira sonbaharda yağmursuz geçen günlerin sayısı bir elin parmağını geçmezdi. 

Eve ıslanmadan gidebilmek için servisi beklerken çoktan sırılsıklam olmuştum bile, ıslak saçlarımı geriye atıp bir ağacın altına sığındım. Spor ayakkabılarımın içinin suyla dolduğunu şimdiden hissedebiliyordum. Bundan sonraki günlerde gafil avlanmamak için kendimi servise atar atmaz bir haftalık hava durumuna bakmayı aklımın bir köşesine not ettiğim sırada telefonuma bir mesaj geldi. Titreşimi cebimde hissederken ıslanarak bacaklarıma yapışmış dar kotumun cebinden telefonu çıkarmak pek de kolay olmadı. 

KARANLIK LANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin