çek şu hayalini gözlerimin önünden

3.4K 346 115
                                    

girl in red - ı wanna be your girlfriend

"Hayır," elindeki sarı gözlüğü alarak gözüme taktım ve kendimi yüz üstü yatağa attım, "koleksiyonunun tamamlanması için gözlüğümü sana vermeyeceğim, Jongdae."

Saatlerdir mızmızlanmasına karşılık cevabım değişmeyince elindeki dergiyi üzerime fırlattı.
"Versen ölürsün zaten, şerefsiz."

Jongdae saçma sapan şeylerin koleksiyonunu yapmayı çok severdi. Geçen sene silgi koleksiyonu yapmıştı, sayamayacağım türde bir sürü kokulu silgi. Aslında o kadarını nerden bulduğunu tam olarak bilmiyordum ama umrumda da değildi. Ondan önceki zamanlarda ise gazoz kapağı, küçük renkli lastikler ve bulabildiği en eski plakların koleksiyonunu yapmıştı. En güzel koleksiyonu plak koleksiyonuydu tabi ama onlar da babasının ufak çaplı sinir kriziyle puf olmuşlardı. Şimdi ise renkli gözlüklerin koleksiyonunu yapıyordu ve elinde sadece sarı gözlükler yoktu. Benimkileri istediği zaman her yerde bulabileceğini söylediğimde ise bendekini almanın daha zevkli olduğunu söylerek omuzlarını silkmişti.

"Babanın krizlerine rağmen hâlâ koleksiyon yapman örnek alınası." Kyungsoo elindeki limonu dişlemeyi keserek bize döndü, onu gördükçe yanaklarımdaki kemikler inanılmaz bir şekilde sızlıyordu. Saat başı limon emikliyordu bu yüzden Kyungsoo'nun yüzüne günde iki kereden fazla bakamıyordum.

"At lan şu elindekini, ne anlıyorsun her gün cuk cuk emmekten?" Jongdae de benimle aynı fikirde olunca yüzünü buruşturarak yanaklarını ovdu.

İçerisi havasız olduğundan yerimden kalkarak pecereyi açtım. Soğuk rüzgar yüzüme estiğinde derin bir nefes alarak ellerimi pencerenin pervazına yerleştirdim. Saat hafiften geç olmaya başladığından çoğu dükkan kapanmıştı. Sokakta yürüyen birkaç kişi dışında dışarısı oldukça sessizdi. Sokak lambalarının ışıkları titriyordu ve uzaktan birkaç köpeğin sesi geliyordu. Son kez derin bir nefes alarak tekrar içeriye döndüm. Jongdae yerde uzanmış dergilere bakıyordu, Kyungsoo da yatağın üzerinde elindeki limonu emerek pikaba birkaç plak yerleştirip melodileri mırıldanıyordu. Çoğu akşam olduğu gibi yine benim evimde toplanmıştık. Normal zamanlarda Yixing de olurdu ama babaannesine yardım etmesi gerektiğini söyleyerek gelmemişti. Bu yüzden Kyungsoo biraz huysuzdu, arada bir ağzındaki limonu çıkartarak Yixing'e belalar okuduktan sonra emikleme işine geri dönüyordu.

"Sizin sınıfa yeni birisi gelmiş, ufacık bir dedikoduyu paylaşacak değerim yok mu gözünüzde?" Kyungsoo hem dudaklarını büzüp hem de kolumu cimciklediğinde ufak bir çığlık attım.
Sıktığı yer yarın moraracaktı

"Bizim söylememize gerek var sanki, çocuk gelmeden aylar önce haberini almışsındır sen onun." Jongdae incelediği derginin sayfalarını çevirmeye devam ederek omuzlarını silkti. Ona hak vererek kafamı salladım. Haklıydı tabi, Do Kyungsoo okulun dedikodu kaynağıydı. Her haltı inine kadar bildiğinden kimsenin gizli saklı hiçbir şeyi kalmazdı. Birkaç sefer kim kimle fingirdemiş, kim kimi üzmüş ve bunların gelecek zaman ekli olanları da dahil şak diye bir sürü isim serdi önümüze. Hepsi de gerçekleşince okulda adı cinliye çıktı, hali hazırda zaten bakışlarından tir tir titreyen varken bu dedikodunun gerçek payı da hiç sorgulanmadı. Bir seneyi önüne getirilen kahve telveleriyle geçirmişti tabi.

"Sizi denemiştim." Gevşek gevşek gülerek sırtını yastığa yasladı.

"Ee, ne öğrendin?" Ayaklarımı toplayarak Kyungsoo'ya döndüğümde elindeki limonu odanın köşesine fırlattı. Jongdae sonunda diye söylenirken ben de attığı yere baktım.

"Çok bir şey öğrenemedim aslında, bu biraz sinir bozucu olsa da henüz gelişinin üzerinden üç gün geçmesine bağlıyorum bunu," boğazını temizleyerek elinin tersiyle ağzının kenarlarını sildi, "şehirden geliyormuş duyduğuma göre, güler yüzlü arkadaş canlısı bir şey, havası da varmış biraz, çok kız düşürmüş, gerçi yüzünü ben daha tam göremedim de neyse, kaykay sürmeyi çok seviyormuş, hatta sevdiği tek şeymiş sanırım." lafını bitirdikten sonra boğazının kuruduğunu söyleyip yanındaki suyu içti.

tut elimi buradan gidelim//chanbaekWhere stories live. Discover now