th-four

3.8K 228 86
                                    

inceden inceden kaybettik...

---------------------------------------------------------

amor: iyi eğlendiniz mi bari?

amor: bizi restorandan 'kovduktan' sonra?

amor: hay sikeyim, asrın bitti o başladı amk

aleph: ne diyon gece gece?

aleph: o sokuk ortamdan kurtarmak için yaptı

aleph: yani birlikte bir şey geçirmedik

aleph: götünden element uydurma

aleph: ayrıca ne bu tavırlar?

aleph: yalnız mı kalmalıyım ölene kadar?

amor: canım acıyor

aleph: doktora gidelim mi?

aleph: bu gece eve geliyorum, gelince bi acile gidelim

aleph: şimdi restoranı temizliyorum, hadi grs 😘

|aleph| çevrimdışı

amor: Allah seni ibret alınsın diye yarattı,

amor: amınakoduğumun gerizekalısı

|amor| çevrimdışı

---------------------------------------------------------------------------------------------------

''Böyle bir şey yapmana gerek yoktu'' Restoranı terk ettiklerinden beri aynı şeyi söylüyordum. Belki beni onların elinden kurtarmıştı ama kendini riske atmıştı. ''Ya şimdi seninle uğraşırlarsa?''

''Ne yapabilirler? Ki eşcinsel değilim, sosyal medya hesabım bunu kanıtlar nitelikte. Sadece senin için yaptım. Biraz daha dursalardı daha kötü olurdun." Biraz duraksadı ve devam etti "Bardağı yere atan annendi değil mi?''

''O benim annem değil Venüs. Kapat bu konuyu artık. Daha mutfağı temizlemedim.'' dedim sıkıntıyla. Yemek yapması çok güzeldi. Sonunu düşünmeden yapmak güzeldi ama bir sonu vardı işte. Bundan nefret ediyordum ama zorunluluklarımız vardı.

''Sana neden temizlik yaptırıyorum ki ben?''

''Bilmem, burada çalıştığım için olabilir mi? Biraz düşün bakalım. Saçlarını topuz yapınca beynine kan gitmemeye başladı.''

''Her neyse, buralar zaten bitmiş git artık sen.''

Normalde olsa kalıp yardım ederdim ama normal bir durumda değildim. Başım yine son sürat dönüyor, döndüğü için ağrıyor, ağrıdığı için midem bulanıyordu. Yolda bir yerde bayılmamak üzere eve gitmek için yürümeye başladım. Belki Amor'a dediğim gibi acile giderdik. Çünkü bu ağrılar artık beni öldürecek raddede olmaya başlamıştı. Sadece çok üzüldüğüm zamanlarda ortaya çıkmasıda cabasıydı. Üzülmediğimiz günmü vardı amınakoduğumun yerinde?

Bir taksiye atlayıp eve döndüğümde aklımda kalan tek şey taksiye verdiğim paraydı. Eskiden pek fazla para olaylarını düşünmezdim ama hayat bana götüyle güldüğü için artık düşünmek zorundaydım. Arkadaş çevremin -ki bu 4 kişiden ibaret- hepsi zengindi. Onların yanında pek bir şey harcamama izin vermeselerde devreye gurur denen meret giriyordu. Bu durum ise beni çalışmaya, daha çok çalışmaya itiyordu.

Apartmanın dik merdivenlerinden çıkarken yine düşünüyordum. Ben sürekli düşünürdüm. Sonucunda hep kendimi üzsemde başlangıç değişmiyordu. Dışarıdan bakıldığında evin ışıkları yanmıyordu. 'bu gece aileleriyle kalacaklar' diye konuştu içimdeki ses, 'hep seninle mi kalacaklar'. İçimdeki ses çoğu zaman haklıydı. Anahtarı kapı deliğine sokup yavaşça çevirerek içeri süzüldüm. Ani hareket etmeden, yavaşça yatağıma gitmeyi planlıyordum. Kusmadan geceyi tamamlamak birde. Odama girecekken mutfaktan gelen seslerle odaya gitmekten vazgeçip mutfağın kapısına yöneldim.

(altı çizili olanlar Ares, kalınlar Amor)

"Anlat artık, sende biliyorsun sana karşı boş olmadığını. Bu oyunu oynamak bile aptalcaydı" Ares'in sesiydi bu ses. Ne oyunundan bahsetiyorlardı ki?

"Hala Asrın'ı seviyor. Ah, en yakın arkadaşını seven eziğin tekiyim" Amor'un sesiydi bu.

"Çık karşısına anlat. Bu kadar zor olmamalı Amor. Çocuk seni aşk tanrısı olarak görüyor, illaki bi şeyler hissediyor"

"En yakın arkadaşı olarak görüyor beni, senide öyle. Birde sözde sevgililiğimiz var tabi"

"Sana oynamayalım dedim. Zaten berbat bir haldeydi. Birde karşısına sevgiliyiz diye çıktın. Çocuk dumura uğradı resmen, hatırlasana"

"Asrın'ı seviyor" Amor'un sesi bezmiş bir şekilde çıkıyordu. Konunun ben olduğunu anlamamak için gerizekalı olmak gerekirdi. Biraz öyle olsada anlamıştım işte.

Beni seviyordu? Birisi gerçekten beni seviyordu!

"Aleph'e aşıksın, bu bir. Yarın ona her şeyi anlatıyorsun, bu iki. Artık sevgilicilik oynamaktan sıkıldım, buda üç"

"Gerçekten çok yardımcı oluyorsun" Konuşmaları kesildiğinde elimi kalbime koyup bekledim bir süre. Hoşlandığımı sandığım ya da gerçekten hoşlandığım çocuk, aynı zamanda en yakın arkadaşım bana aşıktı.

Sahiden mi?

Kapının kolunu hızla indirip içeri girdim. İkiside şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Amor yavaşça yerinden kalkıp bana doğru küçük adımlar atmaya başladı.

"Du-duydun mu" Kekelemişti. Bence doğruyu söylüyordu. İçimden sevin naraları atsamda, dışardan gayet normal bir şekilde onlara bakıyordum.

"Dediklerinde ciddi miydin?"
———————————————————-—————————————————————

Kısa, kötü, saçma ama gerekli ehehehe

Bu hashtag olayını çok anlamadım ama güzel bişey olmalı şsfkelğw

Bu hashtag olayını çok anlamadım ama güzel bişey olmalı şsfkelğw

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❤️🌈

aleph |bxb|Where stories live. Discover now