şey, ben biraz fazla dikkatliyim. oy vermeyen okuyucular yorum yaptığında fark ediyorum. yüzsüzlük yapmayın, oy vermiyosanız yorumda atmayın. saygılar değil, sevgiler değil eheheh
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Çıldırıyoruuum, aralarında 1 sene fark var! ❤️🌈❤️🌈❤️🌈❤️🌈❤️🌈❤️🌈❤️🌈❤️ #13 için teşekkürlerr
Biraz mutlu gibi hissediyorum galiba. Amor yanımda ve birlikte yemek yapıyoruz. Yaptığımız yemekleri hunharca yiyor, birbirimizin iğrençliklerine sadece gülüyoruz. Sonra, sonra kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda iri kıyı adamlar var. Bana bakıp sırıtıyorlar. Biraz terli gibiyim. Konuşma yetim elimden alınmış gibi. Ellerim boğazımı sarıyor ama en ufak bir ses çıkmıyor. Yüzümdeki ifade değişmiyor. Put gibi. Adamlar beni alıp masaya bağladıklarında Amor'un çığlıkları evi dolduruyor. Ben, ben ise bağlandığım yerde hareketsiz yatıyorum. İğrenç heriflerin ellerini her yerimde hissediyorum sanki. Amor'un çığlıkları kulaklarımı yakıyor. Ben ise bağıramıyorum. İşleri bittiğinde ellerimi çözüp, kirli bedenimi masanın üstünde bırakıp kaçıyorlar. Amor çok bağırmıştı çünkü. Her an biri gelebilirdi. Kapıyı aralık bırakıp kaçıyorlar. Amor hala bağlı. Yerinde çırpınıyor. Kurtulmak için uğraşıyor ama boşuna. Aralık kapıdan, elinde kulaklık ve ses kayıt cihazı olan bir çocuk giriyor. Gözleri kirli bedenimde oyalanıyor. İğrenircesine bakıyor bana. Kulaklıkları kulağıma yerleştiriyor ve oynat tuşuna basıyor. Asrın'ın o ilahi sesi. O ilahi sesin bana 'ibne' diye haykırışı. Nefes'e seni seviyorum deyişi. Benimle birlikte olmasının, Nefes'in bir oyunu olduğu. Gözümden akan bir damla yaş.
---------------------------------
Gözlerimi, büyük bir öksürük krizi ile açtığımda karşımda anne vardı. Elleri yüzümde, korkmuş bir ifadeyle bana bakıyordu. Öksürmeye devam ederken ağzımdaki metalik tat kendini belli edercesine boğazımı yakıyordu. Gördüğüm rüya geldi sonra aklıma. O anı tekrar yaşamıştım. O sikik elleri tekrar hissetmiş, çığlıkları tekrar duyumsamıştım. O sikik ses kaydını tekrar hatırlamış, o göz yaşını yine dökmüştüm. Başıma giren ağrıyla midemin bulanması artmıştı. Zaten hiç bir zaman terk etmiyorlardı beni. Annenin ellerini üzerimden itip sol tarafıma kusmaya başladım. Ağzımdan çıkan her kan damlası daha çok kusma hissi uyandırıyordu. Dakikalar sonra kendimi toparlayabildiğimde gözlerimi anneye diktim. Korkmuştu, biraz da endişelenmişti. Anlayabiliyordum gözlerinden. Hiç bakmadıkları gibi bakıyorlardı. Haklıydı tabii. Kaç kişi hayatında kan kusan birini görebilirdi ki?
''İyi misin Aleph? Doktora gidelim mi?'' derken elindeki suyu bana uzatıyordu. Elimdeki suyla ağzımı çalkalayıp geri kalanıyla ağzımdan akan kanları temizledim. Arkamdaki duvara tutuna tutuna ayağa kalkıp üzerimdeki toprakları temizledim.
