7. Bölüm: "Gözyaşı."

11.9K 1.1K 331
                                    

Multimedya;

Pinhani- Çok Aşık

Böyle ağlayabilen insanlar olarak çok havalıyız bence😎😂 Hayır tabi ki hava atmıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böyle ağlayabilen insanlar olarak çok havalıyız bence😎😂 Hayır tabi ki hava atmıyorum.

Neyse iyi okumalar, sizi seviyorum. Mutluluk dışında hiç bir sebepten ötürü gözlerinizden yaş gelmesin inşaAllah.🌹

*
Beni başından savmasını falan bekliyordum ama benimle kahve içeceğini hiç beklemiyordum. Şuan karşı karşıya oturmuş kahve içiyorduk. Bardaklarımız aynıydı. Onun bana aldığı bardağı sürekli yanımda taşıyordum. Okula götürdüğümde bile geri eve getiriyordum. Sanırım Aren de öyle yapıyordu. Ya da sadece kamp için okuldan alıp getirmişti bilmiyorum.

Üşüdüğümü hissederek parmaklarımı bardağıma daha sıkı doladım. Üzerimde ince bir kazak vardı. Onun üzerine giydiğim hırka ise varla yok arasındaydı.

"Daha ince giyinseydin." Sesi bu durumdan hoşnut olmadığını belli ediyordu. Ters bir tavır vardı konuşmasında. "Soğuk olacağını düşünmemiştim kalın kıyafet getirmedim." Dedim. Sustu.

Çocukların oturduğu yerden biraz uzaktaydık ama yine de ateşin ışığı bulunduğumuz ortamı aydınlatıyordu. Büyük bir ateş yakmışlardı.

Konuşacak konuları kafamda tartmaya başladım. Onunla konuşmak istiyordum. "Sence ben nasıl birisiyim?" diye sordum. Mimiklerinde her hangi bir hareketlenme olmadı. Hâlâ ayaklarına bakıyordu.

"Bir şey düşünmüyorum."

"Hadi ama." Dedim huysuz bir çocuk gibi. "Her insanla ilgili bir düşünce vardır kafanda."

Nefesini vererek ormanın karanlığına baktı. Gözleri daha koyu maviydi. Karanlıkta rengi değişiyordu. Acaba benim gözlerim de mi öyleydi?

"Farklı." Deyişini duyunca dikkatle ona baktım. Ağzından çıkacak diğer kelimeleri merakla beklemeye başladım. "Garip." Bana istediğim cevabı vermiyor sadece bir kaç kelime söylüyordu.

Bugün içimden geldiği gibi davranacaktım. Düşünmeden konuşacaktım. Daha sonra keşke söyleseydim dememek için yapacaktım bunu.

"Sence ben sevilmeyi hak ediyor muyum?"

Sorumla şaşırdı. Dudakları bir çizgi halini almıştı. Diliyle ıslattı onları. "Bana göre her insan sevilmeyi hak etmez. Sevgine zarar vererek seni incitebilir. Sen, seni seven kişiyi incitir misin bilmiyorum. O yüzden cevap veremeyeceğim."

Her bir kelimeyi söylemesinde kulaklarım onun sesinden biraz daha istiyordu. Onu sesi kulaklarıma ziyafet gibiydi. Onun sesi benim kulaklarımın muhtaç olduğu şeydi.

Kendimden emin bir şekilde, "Beni seven insanı severim." Dedim. Dudağı kıvrıldı. Bu alaycı bir kıvrılıştı. "Birini seviyor olsan, bir başkası da seni seviyor olsa... Yine de sevebilir misin?"

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin