31. Bölüm: "Mutluluk Döngüsü."

15K 933 731
                                    

Multimedya;

Sezen Aksu - Yansın İstanbul

Bazen diyorum ki neden ben hikayelerimi Bursa'ya bağladım. İstanbul gibi bir güzel şehir varken. Neyse şimdi İstanbul aşkımla sizi sıkmayayım.

Sizler hangi şehirlerdensiniz? Ya da ülke. :)

(Ecren forever mood)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Ecren forever mood)

*


Gözlerin diyorum Aren... Nasıl bir şaheser ki senin gözlerin; Beni içine hapsediyordu. Ne kadar zamandır hapistim ben o gözlere? Sanki doğdum doğalı onun gözlerindeydim ben. Hiç yadırgamıyordum yerimi. Hep orada değilsem yerimi yadırgamam gerekmez miydi? Demek ki hep oradaydım.

Bugün tarih 5 Nisan'ı gösteriyordu. Evlenmemizin 2. ayıydı. Evliliğimizden doğru düzgün hiçbir şey anlayabilmiş değildik. Sürekli ama sürekli tetikteydik. En azından ben öyleydim. Mutlu olduğum her an peşinden bir mutsuzluk gelecek diyordum. Şükürler olsun ki son mutsuzluğumdan sonra başka bir mutsuzluk yaşamamıştım.

Her güne Aren'in kollarında uyanıyordum. Birlikte namaz kılıyor, kitap okuyorduk. Mutluydum. İçimde huzuru hissediyordum. Ama korkum geçmiyordu. Her an bir şey olacağından korkuyordum.

Aren her gece beni kollarında uyuturken korkmamamı söylüyordu. O an işe yarasa da sonrasında korkuyordum.

Sanırım ilk kez onu uyurken yakalamıştım. Genelde hep benden önce uyanırdı. Bazen ondan önce uyandığımı zannetsem de o yine benden erken uyanmış oluyordu. Dakikalardır onu izliyor ve yanaklarını seviyordum. Hiçbir tepki vermediğine göre cidden uyuyordu. Eğer uyanık olsa şimdiye kadar illa ki bir tepki verirdi.

"Çok güzelsin." diye fısıldadım. "Yakışıklısın da..." deyip iç çektim. Onun yanında fazla basittim sanki. Yine de onu böyle çok sevebilecek bir olgunluğa sahiptim. Bu bile kendimi sevmem için yeterli sebepti. Hem Aren bana değer verip, beni severken ben kendimi nasıl sevmezdim? Bunun bahsini açsam beni sözleriyle döverdi.

"Aren." dedim en sonunda. Sesimi yükselterek iki kez daha tekrar ettim. Mırıldandı. Gülümseyip alnındaki saçlarını avuç içlerimle birlikte geriye doğru ittim. "Hadi kalk artık." deyip gülümsemeye devam ettim. Uykudan yeni uyannmış halleri çok tatlıydı.

"Neden kalkıyorum?" dedi huysuzca. Hafifçe sesli güldüm. "Çünkü bugün halanlara gideceğiz." Aren'in daha önce görmediğim bir halası vardı. Onlar Yalova'da yaşıyorlardı. Bugün onlara gideceğimizi dün Enise Hanım söylemişti. Öğleden sonra yola çıkacaktım. Ve şu an öğlendi. "Biraz daha uyuyayım biz sonra gidelim." Saçlarını okşamaya devam ederken yüzümü yüzüne yaklaştırdım. "Ama annene ne diyeceğim? Aren uyumak istiyormuş dersem seni yataktan sürükleyerek kaldırır." dediğimde güldü.

AFİTAPWhere stories live. Discover now