23. Bölüm: "Serçe."

13.7K 1K 538
                                    

Multimedya;

Feridun Düzağaç- Düşler Sokağı

*Günlerdir hayalini kurduğum o adamın sesi arkamdaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*
Günlerdir hayalini kurduğum o adamın sesi arkamdaydı. Ona bakmak için dönmek istemiştim ama kalbim öyle hızlıydı ki bir de yüzünü görürsem dayanamam diye korkmuştum. Soluklarımı düzenlemeye çalışırken elimi kalbime bastırdım.

"Aren." dedim titreyerek. Hayali bir ses mi duymuştum acaba? Eğer öyleyse çok yıkılırdım. Ama hayal olamayacak kadar yakınımdan gelmişti sesi. Hayal olmayacak kadar içimde hissetmiştim. Ayağımı hareket ettirerek döndüm.

Döndüğüm an dünyam durdu. Gördüğüm suret canımı yaktı. Işıltısız gözleri boğazımı kurttu. Bir an can vereceğim zannettim. Çok kötü görünüyordu. Çok....

"Aren, sen..." deyip elimi ağzıma bastırdım. Yanakları içine çökmüştü. Gözlerinin feri gitmişti. Bir şey demeden gözlerime bakmaya devam etti. "Neden buradasın?" diye sordum. Kalbim kafesinden çıkmaya çalışan bir seçe gibiydi. Serçenin kafesine çarpması gibi kalbim göğüs kafesime çarpıyordu.

"Kendimi burada buldum." dedi yine o soğuk ve tepkisiz sesiyle. Ben bu sese alışık değildim. Konuşan başkasıymış gibi hissediyordum. "Kötü görünüyorsun." diye birden ağzımdan döküldü. Aren tepki vermedi yine. "Olabilir." dedi.

Etrafıma baktım. Acaba birisi tarafından izleniyor muydum? Babam izletiyor muydu beni? İzletiyorsa bile şu an onunla konuşmaya nasıl son verecektim? Aren'in birden hareketlenmesiyle telaşla kolunu tuttum. "Nereye gidiyorsun?" Kolundaki elime baktı. Sonra usul usul gözlerini gözlerime çevirdi. Rahatsız olduğunu düşünerek elimi kolundan çektim. "Hiçbir şey olmamış gibi yanında mı duracağım?"

Gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Zaten ne zaman engelleyebilmiştim ki? "Biraz daha kal." dedim istekle. Sadece onu izlesem de yeterdi. Yeter ki biraz daha kalsındı.

"Hangi vasıfla? Neden kalayım yanında?"

O nasıl söz canımın içi...

"Aren, yapma bana bunu." diye sızlandım. Ellerini üzerindeki deri ceketin ceplerine soktu. Yine öyle muhteşem görünüyordu ki... Asla güzelliğini kaybetmeyecekti.

"Ben sana bir şey yapmıyorum." Sanki hiç tanımadığı bir kadınla resmi bir şekilde konuşuyor gibiydi. "Sen şu an beni öldürüyorsun." diye tısladım. Dişlerim birbirine kenetliydi. Bana böyle soğuk konuşamazdı! Ben onun için onsuzluğa katlanırken o bana bunu yapamazdı!

"Biraz da sen öl Ecren." deyip arkasını dönmesiyle hiç düşünmeden önüne atılıp kollarımı beline sardım. Kaskatı kesildi. Kafamı yan bir şekilde göğsüne yasladım. Belindeki kollarımı daha sıkılaştırdım. "Seni çok özledim." diyerek ağlamaya başladım. Günlerdir söylediğimşeyi şimdi ona söyledim. Ona sarılarak ağlamaya başladım. Bu bile güzeldi.

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin