Say You Love Me~Jikook~✓

🔷4🔷

Jungkook

Uyandığımda saat 17.00 olmuştu. Jimin göğsümde uyuyordu. Çok şekerdi. Tamamen bana aitti. Kelimenin tam anlamıyla benimdi. Başkasına vermeye hiç niyetim yoktu.

Saçını okşuyordum. Elim saçından yanağına ordan boynuna gitmişti. Boynundaki izleri okşuyordum. Benimkilerde de iz çıkmış olabilirdi. Elim boynunda biraz daha okşayıp baş parmağımla dudaklarını okşamaya başladım.

Biraz daha Jimin'i sevdikten sonra telefonumdan bildirim sesi gelmişti.

Yatakta yana dönüp telefonumu aldım. Mesaj gelmişti. Mesaj Hobi hyungtan gelmişti. Bize geliyorlardı.

Aa! Doğru bugün pazardı. Sinema gecesiydi. Ama yarın lanet okul vardı.

Jimin'i uyandırmaya kıyamadığım için kendim kalkıp film seçtim. Filmin konusuna baktım.

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Filmin konusu:

İki adam var bunlar sevgililer. Yakın arkadaşı bunu seviyor. Adamı kaçırıyor. Diğer adamada, kaçırdığı adamın telefonumdan mesaj atıyor. Adama onu sevmediğini yakın arkadaşının dikkati çekip onunla sevgili olmak için böyle bişey yaptığını yazıyor. Bunlar yıllar sonra tekrar birleşiyorlar.

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Kısacası film bundan ibaretmiş. Mısır patlatmaya gittim. Tavayı alıp yağı döktüm. İçine mısırları koydum. Tavanın kapağını kapatım. O sırada Jimin yanıma gelip yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Sen yemek yapabiliyormusun?" dedi şaşkın bir şekilde

"Yani. Ama başka işlerde daha iyim. Mesela yatak."

Utanmıştı. Birazdan taramalı tüfek gibi konuşmaya başlardı. Bende onu susturmak için öperdim. Bi de taramalı tüfek gibi konuşurken bir o tarafa bir bu tarafa doğru yürüyordu.

Başlıyorduk.

Kötü kötü bakıp konuşmaya başladı. Arada kaşlarınıda yukarı doğru kaldırmıştı. Bir o tarafa bir bu tarafa yürüyordu.

"Sen zaten anca sapıklık yap beni utandır. Hayır yani anca buna çalışıyor ka-" diyemeden onu kendime çekip dudaklarını dudaklarımla örttüm. Alt dudağını emip ısırdım. Ama yumuşak bir şekilde ısırdım. Hoşuna gittiğini belirten minik bir mırıltı bıraktı. Son kez alt ve üst dudağını emip yaladım. Geri çekildim.

Onda bıraktığım etkiyi seviyordum.

Mısırları alıp tavadan tabaklara koydum. O da içecekleri benim tezgaha koyduğum bardaklara boşattı. O önden içecekleri bende arkasından mısırı götürdüm.

Herşeyi yerine koyduk hazırdı. Bizimkiler eks- kapı çalmıştı.

Jimin kapıya bakmıştı. Bizimkiler gelmişti. Seslerden anlışılıyordu.

Salonuna girmişlerdi.

"Oturun. Filmi başlatıyorum."

Herkes yerlerine oturmuştu. Jimin göğüsüme yaslanmıştı. Tae ile el ele tutuşuyordu.

Ne kadar sinirlerimi bozsada. Onların yakın arkadaş olduklarını biliyordum. Filmde seks sahnesi çıkınca yüzümde piç bir sırıtış belirdi.

Jimin bana baktı. Sonra kafasını kaldırdı nereye baktığımı baktı. Gözleri kocaman oldu.

Kulağına eğilip

"Sanki aynısını birkaç saat önce yapmadık. Görende hiç yapmadın sanar" dedim.

Suratını bana döndürüp gözlerini kıstı.'Görürsün sen' bakışı atıp Tae ile ilgilenmeye başladı. Kulağına eğilip bir şey dedikten sonra kafasını omzuna koydu. Birkaç şey daha yaptı.

Amacına ulaşmıştı.

Kolundan tutup kendime çektim.

"Bence bu kadar yeter."

Sırıtıp

"Hakkettin."

Filmi izlemeye devam ettik. Biraz sonra bitmişti. Bizimkilerin uykuları gelince gittiler.

Jiminle ortalığı temizliyip uyuduk.