🔷20🔷

1.4K 67 3
                                    


Jimin

Kook'un dediğiyle öyle kalmıştım. Nolduğunu ilk başta anlamamıştım. Onu ilk ben öpmüştüm. Sonra o da beni öpmüştü.

Utanmıştı. Yanlış bir şey yaptığını düşünüyordu. Ama bilmiyordu ki bizim -eskiden- hep böyle öpüştüğümüzü. Bilmiyordu, hatırlamıyordu.

Hatırlamasını istiyordum. Dudaklarımıda unutmaşıtır herhalde diye düşünüyordum.

Beni unutsa bile dudaklarımın tadını unutmamıştır. Sevdiğini unutmamıştır. Kalbi unutmamıştı. Bana karşılık vermişti.

Anlık sevgi dürtüsüyle karşılık vermişti. İkincisinde kalbiyle öpmüştüm onu o da kalbiyle karşılık vermişti.

Kook'a zaman vermeliydim. Ona kızacağımı sanıyordu. Ama ona kızmayacaktım. Nasıl kızabilirdim ki ?

Akşam yemekte gönlünü alırdım. Markete gitmem lazımdı. Belki bir kaç yere uğrardım.

Gidip üstümü değiştirdim. Kook'a haber verip evden çıktım.

Kısacası beyininden beni silse bile kalbinden beni silememişti.

Jungkook

Odama gidince düşüncelerim beni esir almıştı.

Dudakları bana fazla tanıdık gelmişti. Sanki her zaman öpüyormuşum gibi hissetim.

Ona karşı diğerlerine göre daha farklı hissediyordum. Bunu inkâr etmiyorum.

Onun yaptığı her harekete karşı vücudum faklı tepkiler veriyordu. Diğerleri beni öpse iterdim. Neden onu itememiştim? Ellerim dudaklarıma gitmişti.

Tamam. Birincisinde anın verdiği şehvet ve tutkuya kapılmıştım. Hem zaten beni o öpmüştü. Ama bende onaylamıştım.

Off! Kendimi yatağa yüz üstü bırakmıştım. Ellerim başımın altına koymuştum. Tavanla bakışıyorduk.

İkincisinde kalbim bedenimi ele geçirmişti. Onun dudaklarını istiyordum.

Sanki bir hastalığa kapılmıştımda ilacım onun dudaklarıymış gibiydi.

Kokusu zaten beni büyülemişti fazla güzel kokuyordu. Boynunda bir ömür boyu yaşardım.

Yugyeom dediği yere bakacaktım bugün,bakmalıydım. Jimin hyung beni boşuna buruya getirmemişti. Hatırlamamı istiyordu.

Jimin hyung gideceğini haber vermişti.

Bende kapı kapanınca bende o odaya gitmistim. Kapıyı açıp girdim. Karşımda kocaman büyük bir oyuncak ayı vardı.

Sağda iki kişilik yatak vardı. Solda oturma yeri vardı. Koltuğun karşısında çiçekler vardı. Notlar vardı. Ayının yanında oyun konsuluğu vardı. Çalışma masası vardı

Onun üstünde defter vardı. Siyah defter yanında beyaz kalem vardı.

Defteri aldım. Onu sonra okuyacaktım.

Tablo vardı. Bizim ikimizin tablosu vardı. Aklıma bir anı gelmişti.

Bir fan bize ikimizi çizdiği bir tablo göndermişti. O tablo bu tabloydu. İkimizi yanyana mutlu bir şekilde çizmişti. Altında küçük bir yazı vardı.

" Hep böyle mutlu kalın Jikook. 1. Yılınız kutlu olsun." Yazıyordu. Altında 1. Yılımıza özel fotolar vardı.

Jimin hyung ve benim yazdığım notlar vardı.

Jimin hyungun notuna baktım. Çok duygusaldı. Duygularını çok güzel yazmıştı. Çok güzel şeyler yazmıştık. Duygusunu hissetmiştim.Ağlıyordum. Evden çıkıp koşarak parka gittim.

Parkta oturup ağlıyordum. Salıncakta oturuyordum. Bir anda yanımda bir hareketlilik oldu. Oraya dönünce gözlerim kocaman olmuştu.

Bu...

Bu rüyamda gördüğüm kişiydi. Daha yakışıklıydı.

Gülümseyip elini uzatı.

" Ben Yugyeom. Sana yardım edicem."




Say You Love Me~Jikook~✓Where stories live. Discover now