Jimin"Kendimi durduramıyorum."
Demiştim. Beni durdurmasından korkuyordum. Dur derse dururdum. Tereddütlü bir şekilde ona bakıyordum. Sırıtmıştı.
"Dur dediğimi hatırlamıyorum"
Bende sırıtmıştım. Dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Dudaklarımızın uyumunu seviyorum. Dudaklarından biraz daha oyalanıp oradan sonra boynuna geçmiştim. Isırıp emiyordum. Boynunu yana eğip bana biraz daha yer vermişti. Isırdığım yerleri yalıyordum.
Telefon çalmaya başlamıştı. İlk takmamıştık. Ama sonra tekrar ve tekrar arıyınca açmak zorunda kalmıştım. Beni Kooktan ayırdıkları için onlara sinirliydim.
Jin hyung arıyordu. Açtığım gibi azar yemiştim. 'Neden bu telefon açılmıyor? Telefon boşuna mı var?' tarzı şeyler söylemişti.
Sonra Jungkook'un iyi olup olmadığını sordu. Bende iyi demiştim. Sonra kapatmıştı.
Bizde işimize kaldığı yerden devam etmiştik. Geceyi gündüze katmıştık. Güzel gecemiz boyu inlemelerimiz,öpüşme sesleri odada yankılanmıştı.
🔷🔷🔷
3 yıl 2ay sonra
Jungkook
" Aşkım Minguk'a bakar mısın? Dikkat et oğluma bir şey olmasın. Gözünü önünden ayırma. Çok hızlı sallama. B"
Sözümü tamamlayamadan susmam için dudaklarıma küçük bir öpücük bırakmıştı. Hep böyle çok uyarıcı bir şekilde hızlı hızlı konuşurken susmam için dudaklarıma küçük ama etkiliyici bir öpücük konduruyordu.
"Merak etme. Oğlumuza bir şey olmayacak."
Oğlumuza kısmını bastırarak söylemişti.
Minguk Jimin'in elini bırakıp koşarak yanıma gelmişti. Paytak bir şekilde nasıl koşulabilirse o kadardı.
Yanıma gelip elini uzatmıştı. Diğer eliylese maskeyi çıkarmayı çalışıyordu.
( Çocuğu bu olarak düşünün. Ay bana nedense çok şeker geldi. Bir elini uzatmış. Diğer eliylese maskeyi çıkarmaya çalışıyor böyle düşünün.)
Güldüm. Maskesini çıkarıp kenara koydum.
Elimi minik ele uzattım. Beni aşağıya çekmeye başlamıştı. Bir süre daha denemişti. Bizde Jiminle o sırada onun tatlı çabasına kahkaha atıyorduk.Olmayacağını anladığında elimi bırakıp minik kollarını göğüsünde birleştirdi. Dudaklarını büzüp kaşlarını çatmıştı.
"Yah! Baba eyil. Bu key köylucem. ( Baba eğil. Bi şey söylicem.)
Bazı harfleri söyleyemiyordu. Bu da onu tatlı yapıyordu. Sadece g,ğ,ş,s ve bir de i söyleyemiyordu. Konuşması fazla şekerdi.
Eğilmek yerine onu kucağıma almıştım. Alırken onu gıdıklamıştım. Kıkırdamıştı. Kıkırdamasıyla bende kıkırdamıştı.
" Efendim bebeğim."
Jimin'e dönüp gel işareti yapmıştı.
" Baba del."(Baba gel.)
Gülümseyerek yanımıza gelmişti. Dolgun dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. Bir yanda da bize bakıyordu. Bakışlarında saf sevgi vardı. Bu beni duygulandırıyordu.
Küçük elleriyle yanaklarımızı okuşuyordu.
"Kuzu kevuyorum." ( Sizi seviyorum.)
Gülümsedik. Yanakları masa sırayla öpücük bıraktı. İlk bana sonra Jimin'e öpücük bıraktı.
Bizde karşılık olarak ikimizde aynı anda birimiz bir yanağa öpücük bıraktık. Bizimkisi biraz uzundu. İkimizde aynı anda yanağına öpücük bırakmıştık.
Çekildiğimizde kıkırdamıştık.
Dünya için fazla tatlıydık.
🔷🔷🔷
Evet final bölümünde sonuna geldik. Merak etmeyin. Özel bölümde 3 yıl içinde ne halt yediklerini artı bir kaç şey yazıcam. Özel bölümde smut var tabiki.
Not Sorry'e bakarsanız sevinirim.
Bahsettiğim Jikook kurgusundan önce evli bir Jikook yazıcam. Bu bölümü yazarken aklıma geldi. Bu bölümü yazarken nedense Minguk bana fazla tatlı geldi. Üçü bir arada bence tatlıydılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say You Love Me~Jikook~✓
FanfictionHer şey bir oyunmuydu? Yoksa o mu hatırlamıyordu? Ana çift: Jikook Yan çiftler: Namjin, Sope Smut içerir ve çok büyük beklentiniz olmasın bu konuda arkadaşlar.