🔷Flasback🔷

1.2K 52 9
                                    

Gençler hiç halim yok. Ama genelde bölüm atıyorum. Ama şöyle bir şey var ki smut yok. Şuan smut yazarsam bok gibi olurdu. Ki normalde yazdığım smut bölümlerinde sevmedim. Bu sefer ki smut daha iyi olsun diye onu yarın yazıcam.

Bu bölümde amacımız finalde Jimin'den yazdığım bölüm devamı yani o üç yıl içinde ne yaptıklarını anlatmak. İki yıl kala ne yaptıklarını yazıcam bu bölümde.

Jimin

Barıştığımız günden sonra iki hafta çok iyiydi. Hatta basın yoluyla sevgili olduğumuzu açıklamıştık. Çok iyi tepkiler gelmişti. Her şeyde olduğu gibi bunda bir iki çürük çıkmıştı.

Ama yine de çoğunluk bizim sevgili olmamıza olumlu baktı. Bizim Kookla sevgili olduğumuz önceden de tahmin etmişlerdi. O zamanda çok yakın davrandığımız öyle düşünmüşlerdi. Haklılardı. Kavgadan ayrıldığımız zaman Kook'a araba çarpmıştı. Komaya girmişti. Ondan sonra dokuz gün komadan çıkamamıştı. Komadan çıktığında beni hatırlamıyordu. Diğerlerini ilk yadırgasada sonra onları hatırlamıştı.

Sonra ben bizi hatırlasın ve biraz dinlensin diye dağ evine götürmüştüm. Orda anılarımızı yazdığımız defterler falan vardı. Oradan hatırlayabileceğini düşünmüştüm.

Tahminim doğru olmuştu.Tekrar barışmıştık. Barıştığımız günden sonra bunu duyurmuştuk. O iki hafta içinde Kook'un normalden daha garip olduğunu görmüştüm. Normalde yılda hatta bazen hiç başı ağrımayan ve dönmeyen Kook'un şuanda arada başı ağrıyor ve dönüyordu. Son iki gündür baş ağrısı başlamıştı. Arada midesi garip oluyordu.

Çok takmamıştık açıksa stresten heyecandan olduğunu düşünmüştük.

Bir kaç gün beklemiştik. Geçtiğini düşünmüştük. Ama geçmediği için doktora gitmiştik.

Doktor sakin bir şekilde çocuğumuz olacağını döylediğinde ilk başta her dediğine 'hmm'lıyordum. Buna da 'hm'lamıştım, dediğini sonradan idrak edince baya şaşırmıştı. Şok olmuştum. Kook koluma vurunca kendime gelmiştim.

Direk ilk yaptığım şey masum bir şekilde elimi karnına koyarak dudak büzdüm. 'Burda minnoş bir bebek mi var?' demiştim. O da elini elimin üstüne koyarak bana baktı. Düşünüyor gibi görünüyordu. Sonra heyecanla 'Acaba bana mı yoksa sana mı benzer cinsiyeti ne acaba? ' gibi sorular sormaya başlamıştı. Susturmak için onu öpmüştüm.

Doktordan çıkıp eve gitmiştik. Bizimkileri arayıp buraya gelmelerini söyledim. Geldiklerinde direk konuya girmiştik.

Üç buçuk hafta sonra evlenmiştik. Düğünümüz çok iyiydi. Öyle geçmişti. Güzeldi. Evlendiğimizde bir buçuk aylıktı.

O dokuz ay boyunca Kook'un her yönü nerdeyse görmüştüm. Hormonlardan dolayı öyleydi. Ama bazen gerçekten inanamıyordum. Aşermeleri olmuştu. Erkek olacağını öğrenmiştik.

En sonunda dokuz ay bitti. Dünyalar yakışıklısı bir oğlumuz olmuştu.

Onu kucağıma ilk aldığımda çok değişik bir duyguydu. Harikaydı. Kokusu her şeyi harikaydı. Bizim bir parçamızdı. Kook ağlıyordu zaten bu de bende ağlamaya başlamıştım.

Onu incetmemek için çok dikkatli olmuştuk.

İlk başta doğurmadan önce herşeyin kolay olacağını düşünmüştük. Ama doğduktan sonra ilk bir iki hafta değişik geçmişti.

Şimdi ise iki yaşında olmuştu. Çok tatlı bir şekilde konuşuyordu.

Minguk paçamı çekiştiriyordu. Eğilip onu kucağıma aldım.

"Noldu Minguk?"

"Baba, Toot babam uyuyorya buz ona sürpriz tahvaltu hazıylayalım.

Onaylaydım.Fazla şeker gelmişti. Minik burnunu ısırır gibi yaptım. Alnına öpücük bıraktım. Geri çekilirken ikimizde kıkırdadık.

Onu sandalyeye oturttum. Krep yaşta başladım. En sonunda yapmıştım. Ama ortalık biraz batmıştı. Benim yanaklarım alnım un olmuştu. Onun sadece yanaklarında un vardı.

Buraları Kook'un görmemesi lazımdı. Kızacaktı.

Kapıdan Kook girmişti. İyi insan lafın üstüne gelir demişler ya aynı o mantıktı.

İlk başta mutfağı süzdü. Yavaş bir şekilde sinirlenmeye başlamıştı. Beni ve Minguk'u görünce tam olmuştu.

"BU NE YA? JİMİN BURASININ HALİ NE BÖYLE!?"

Say You Love Me~Jikook~✓Where stories live. Discover now