🔷24🔷

1.4K 69 9
                                    


Sonraki bölüm sürprizli bir bölüm. Final değil. Başka bir sürprizim var.

Neyse iyi okumalar~~

🔷🔷🔷

Jungkook

Hyunglarım gelmişti. Jin hyungun geldiği gibi trip atmıştı. Hiçbir şey anlamamıştım. Her şey bir anda oluvermişti. Her zaman ki gibi takmamıştık. Sonraki gün bir şey olmamış gibi davranıyordu.

Bazen böyle zamanlar oluyordu. İlk başlarda böyle yapınca hem gidip ona sarılıp falan gönlünü almaya çalışıyorduk.

Daha çok ilgi istediği bir zaman bunu yapıyordu. Namjoon hyungla sevgili olmadan önce yapmıyordu.

Hyungla sevgili olunca başladı bunlar önceden  ilgi istediği kişiye gidip dudak büzer ve masum bir şekilde bakardı. Bir süre öyle baktıktan sonra büzük dudaklarıyla konuşmaya başlardı. Konuşurken bir yandan da yerinde hoplayıp zıplıyordu.

"Hıhıh,ilgi istiyorum. Benimle biraz ilgilenin. Hyungunuzla ilgilenin biraz yaah!?"

Kime denk gelirse onunla o ilgileniyordu. Sonra bu işler değişti. Namjoon hyungla sevgili olunca Namjoon hyung onunla ilgileniyordu. Yatakta çok güzel ilgileniyordu. Çok ses çıkarıyordular.

Gene o günlerden birindeydik. Ben Jimin hyung ile aynı yatakta yatıyorduk!? Doğru duydunuz aynı yatakta dip dibe yatıyorduk. Bu seslerle beraber dip dibeydik. Kaslı göğüs ünü sırtımda hissediyordum.

Bütün evin anasını ağlatmışlardı. Ama şu an dibimdeki Jimin beni kötü etkiliyordu. Düzenli nefes alış verişleri enseme geliyordu. Nasıl bu kadar rahat uyabiliyordu?

Jimin hyung normalde uykusu hafiftir. Ben ise tam tersi top patlasa uyanmam. O derece yani.

Kolları sıkıca belime sarılıydı. Ona doğru dönmek istiyordum. Onu izlemek istiyordum.

Bu tam şey gibi olmuştu. Krizi fırsata çevirme tarzı gibi olmuştu.

Uyuduğu için rahattım.

Biraz zor olsa da onu uyandırmadan dönmüştüm. Döndüğümde "oh" dedim. Sonunda onu görmüştüm. Bilinçli olmayan bir şekilde gülümsemiştim. Tatlı bir görüntüsü vardı.

Gerçekten güzeldi. Bana göre fazla güzeldi. Bazen onu alıp sadece ikimizin sığacağı bir kap alıp ona koymak istiyordum. Orda hiç çıkmayalım sadece ikimiz olalım istiyordum. Sadece biz olalım.

Elimi yanağına getirip pürüzsüz yanağı okşamaya başlamıştım. Nefesleri dudağıma geliyordu. Dudaklarına yaklaşıp küçük bir öpücük çaldım.

Kokusunu içime çeke çeke uyuyakalmıştım.

Sabah kahvaltıyı dışarda yapıyorduk. Şu an yemeklerimizin gelmesini bekliyorduk.

Birazdan kameranlar gelicekti. Shippercılar için shipler moment vericeklerdi. Bunu Seulgi'den öğrenmiştik. 

Buraya gelirken yolda Seulgi'den aramıştı. Namjoon hyungtan nerede olduğumuzu öğrenmişti. Aslında iyi kızdı. Moment işi olmasa iyi anlaşabilirdik. Yani aramız kötü değil ama böyle tam olarak çok iyi değildi.

Biz Tae hyungla moment vericektik. Bir birimize karşı tatlı şeyler yapıcaktık. Eli belimden inip bacağımı okşuyacaktı.

Onlar el ele tutuşup bir birlerine aşkla(!) bakacaklardı. Seulgi onu kucağına oturup dudaklarını ona dudaklarıyla birleştirecekti.

İlk biz yapmamız gerekenleri yapmıştık. Onlarda o sırada el ele tutuşup aşkla bakışıyorlardı. Oyunculukları iyiydi.

Bir ara çenesi kasılmıştı. Ama o hiç bozmadan devam etmişti. Sonunda en can alıcı kısma gelmiştik. Seulgi onun kucağına oturmuş. Dudalarını dudaklarıyla birleştirdi. Delice öpüşüyorlardı.

Bu görüntüye daha fazla seyirci kalamayacaktım. Görüntü gözlerimi doldurmaya yeterliydi. Gene de izin vermeyip ağlamamıştım. Kamerelar vardı.

Onun yerine masadan kalkıp gitmiştim.

Düşünsenize sizin sevdiğiniz birinin rol gereği de olsa başkasıyla delice öpüşüyordu.  Kötü bir durumdu. Minik bir öpücükle bitirebilirdin. Neden abartıyorlardıki? Bir de neden benim gözümün önünde yapmak zordaydılar?

Say You Love Me~Jikook~✓Where stories live. Discover now