🔶22🔷

1.4K 63 3
                                    


Jin

Namjoon ve diğerleri hazırlanmamı bekliyordu.

"Jin hyung hadi ya ağaç olduk burda hadi" diye bağırarak homurdanıyordu. Onlar arabada değil miydi ya? O kadar oldu mu? Son eşyalarını koyup valizi kapatmaya çalıştım. Orda sadece beş gün kalacaktır ama günde en az beş altı saat çalışmamız lazımdı.

Gene valize sığmamıştı. Bu üçüncü valizdi. Dördüncü küçük valiz çıkarıp sığmayan  kozmetik ürünlerini ona koydum. Tabi bir de diğer  küçük eşyalarımı da koymuştum. İşte şimdi tamamdım.

Merdivenlerin oradan bir 'hass' sesi gelmişti. Koşup kime nolduğu baktım. Baktığımda Namjoon kafasını çarpmıştı.

Hemen yanından geçip aşağıya inmiştim. Buza almaya aşağıya inmiştim. Mutfağa girip buz dolabından buzu alıp yanına gittim. Merdivende oturuyordu.Bu yaptıklarımı iki dakikada yapmıştım. Elimi ayağıma dolaştırmıştı.

"Kafan iyi mi? Neresini vurdun? Çok acıyor mu? Ce"

Beni susturmak amacıyla dudağıma küçük bir öpücük kondurmuştu. Cümlemi tamamlayamamıştım. Geri çekilmeden önce dudağımı yalamıştı.

Hep böyle yapıyordu.

Kafasının üstünü gösterip konuşmaya başladı. Masum masum bakıp orayı gösteriyordu.

"Burasını çarptım."

Orasını okşadım. Onun canı acıyınca benimkide acımıştı. Yüzümü buruşturdum. Endişelenşmiştim. Oraya eğilip üfledim. Öpücük kondurup geri çekildim.

" Bir dahaki sefere daha dikkatli ol. Her zaman aynı şey oluyor. Biraz dikkatli olmalısın, bu konuda dikkatli ol."

"Tamam anne"

Anne demesini takmamıştım.

   "Ben arabaya gidiyorum. Sende oradaki iki orta boylu,bir de büyük valizi getiriyorsun. Bu sana ceza olsun Namjoon bey. Valizler seni bekler."

Küçük valizi alıp arabaya gittim. O da oflayarak arkadan gelmişti. Hobiler bizden önceden çıkmışlardı.

Arabayı çalıştırdı. Yol boyunca ilk önce radyo dinlemiş sonra onlara eşlik etmiştik. Sonra ben uyumuştum.

Vardığımızda Namjoon benim boynuma burnunu sürterek kokumu çekiyordu.

"Jin hadi uyan."

" Uyumak istiyorum. Rahat bırak beni."

Kırkırdadı.

"İyi peki sen bilirsin. Bende günah gitti. Biliyorsun benim işime gelir."

Piç bir şekilde sırıtıp göz kırptı.Tek gözüm açıktı bu sayede görmüştü.

Kemerini çözüp dışarı çıktı. Ben tarafıma gelip kapağı açtı.Beni kaldırmıştı.Ben o sırada ona mızmızlanıyordum. Kapıyı kapatıp beni kapıyla arasına aldı.

Dudağıma yapışmıştı. Beni kucağına aldı. Kapıya gidene kadar beni öpmüştü.

Zili çaldı. Bende hemen kucağından inip üstümü başımı düzelttim. Kapıyı Kook ve Yugyeom açmıştı. Yugyeom ne işi vardı burda? Bizi beklemiyorlardı. Sürpriz yapmıştık

Gülümsedim.

" Sürpriz."

Say You Love Me~Jikook~✓Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang