Say You Love Me~Jikook~✓

????5????

Jimin

Bugün okul vardı. Hemen yataktan fırlayıp tuvalete gittim. Tuvaletteki işlerimi haledip Kookie'nin yanına gittim. Acaba nasıl uyandırsaydım?

En mantıklısı öperek uyandırmaktı. Yavaşça yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Dudaklarını dudaklarımla örttüm. Alt dudağını emdim. Isırdım. Anında boğuk bir inleme bıraktı. Biraz sert ısırmıştı. Anında elleri belime gitmişti. Karşılık vermeye başladı. Okul olduğunu hatırlıyınca dudaklarımı dudaklarından çektim.

"Kalk hadi okula geç kalmayalım."

"Böyle uyandırmanı sevdiğimi söylemişmiydim?" dedi sırıtarak

Bıkkınlıkla nefes verip

"Evet her sabah söylüyorsun Kook"yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

"Konuyu değiştirme Kook. Hemen hazırlanman lazım. Hızlı ol. Hadi."dedim sahte kızgınlıkla

"Emderseniz komutanım."diyip tuvalete gitti. Üstümü değiştirdim. O da tuvaletten çıkıp dolaba yöneldi. Kıyafetlerini çıkarttı. Gözlerim direk karın kaslaranına gitti.

İstemsizce dudaklarımı yalamıştım. Hemen önüme dönüp saçlarımı taramaya devam ettim.

Ellerimdeki tarağı aldı.

"Ben tararım" bir adım atıp tam önümde durdu. Yüzüm çıplak göğüsüne bakıyordu. Saçlarımı taradı. Tabi ben o sırada karın kaslarına bakmamak için savaş veriyordum. Gözlerimi kapadım. O sırada Kook kulağıma eğilip

"Sende de var Jimin-ah. Hemen sendekilerde fazla belirgin.Az önce karın kaslarıma bakıp dudaklarını yaladığınıda gördüm. Fark etmedim sanma. Utanınca çok şeker oluyorsun. Seni ısırasım geliyor. Ha! Bu arada beyaz tişört giyme." Tam ağzımı açıp 'neden' diye soracakken beynimi okumuş gibi

"Hem fazla yakışıyor. Hemde karın kasların belli oluyor. Git değiştir. Ben aşağıda bekliyorum."

Uff! Beyaz tişörtümü çıkarıp yatağa atıp ve dolaptan siyah tişörtümü giydim. Merdivenlere yöneldim. Merdivenlerden sesiz bir şekilde indim.

Kookie mutfakta ekmeğin içine bir şeyler sürüyordu. Gidip arkadaki nutelladan birer parmak alıp Kookie'nin yanaklarına sürdüm.

Çok komikti. Gözleri kocaman oldu. Bunu beklemiyordu. Nutelladan alıp bu sefer o benim yanaklarıma nutella sürmüştü. Boynumada sürmüştü. Ben hiç altta kalırmıyım? Kalmam. Bende onu boynuna ve köprücük kemeğine sürdüm. Dudaklarımızda çikolata olmuştu. Kahkaha atıyorduk. Okul olmasa devam ederdik ama temizleme vaktiydi.

Yüzümdeki sırıtışı bozmadan ona yaklaştım.

"Kookie bence yeter temizlenme vakti." Ne ima ettiğimi anlamıştı. Oni da benim gibi yüzümde pis bir sırıtış vardı.

"Ama ilk ben temizleyeyim. Sende daha Jiminie" Onayladım. Benim sadece dudaklarımda boynum ve bir tane yanğımda vardı. İlk boynumu yaladı. Dili boynumdan boydan boya yalamıştı. Arada dudaklarına sürtüyordu. Sıra yanaklarıma gelmişti. Orayı da yalayıp ısırmıştı. Isırdıktan sonra öpmüştü. En sonda dudaklarımdı. Dudaklarımı yalayıp alt ve üst dudağımı emip geri çekildi. Bunları yaparken gözleri hep tepkimdeydi. Dudaklarıma gelene kadar hep dudaklarımı ısırıp yalamamıştım.

"Sıra sende Jiminie"

İlk köprücük kemeğini yalayıp emdim. Boynunu ilk yaladım. Sonra hafif dişlerimi değdirdim. Küçük öpücükler bıraktım. Dilimle boynunu yaladım. Minik öpücükler bırakarak yanaklarınıda temizledim. En sonunda dudaklarına geldi. Yalayıp minik bir öpücük bıraktım. Tam geri çekilecekken kollarını belime sardı.

"Ben senin dudaklarını emdim. Sen minik bir öpücük kondurdun. Adil değil." bilmiş bir tavırla birazda homurdanarak

Arsız ve doyumsuz olmasını seviyordum.

Dudaklarına yaklaşıp ilk üst sonra alt olmak üzere iki dudağınıda ısırıp emdim.

Dudakları konusunda bende doyumsuz olabiliyordum. Tadları çok güzeldi. Tadı çilek gibiydi. Dudaklarının bağımlısı olmuştum.

Akşam veya gece yeni bölüm gelir. Biraz işlerim var. Yetişmezse yarın atmayı düşünüyorum. Yarın belki bir süprizim olabilir.