29.BÖLÜM - KAÇAK

591 201 703
                                    


Herkese merhaba! Sevgili okurlarım erkenden bölüm attığıma şaşırıyor şu an, hissediyorum :) Size telafi için bölümü erkenden atacağımın sözünü vermiştim ve işte buradayım!  Satır arası yorumlarınızda buluşalım!


Bu bölüm ortalık biraz karışacak benden demesi :) Yıldızları parlatmayı unutmayalım! Satır arası yorumlarınızı epey merak ediyorum. Sevgili hayalet okurlarım bir yıldız parlatıp selam verirseniz sizlerle de tanışmış oluruz :)


Oy veren, yorum yapan, destekleyen, vaktini ayırıp YORGUN'u okuyan herkese çokça teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar dilerim...


Bölüm Şarkısı: Misha Mishenko - Decadance


Bütün gücümü topluyorum kanatlarımın altında. Dinmek bilmiyor acılarım. Yeryüzüyle gökyüzünün arasında bulutlara çarpa çarpa eskiyor ruhum. Söndürüyor beni karanlık aynalar. Yüzüm dökülüyor kabuk bağlamış yaralarıma. Yüreğim ellerimde savruluyor, bedenim tarumar oluyor gölgelerin altında.

Bir ses duysam susacağım. İşitsem adımı dudaklarından ağlayacağım. Diziliyor gözyaşlarım yoluma, yıkımım oluyor yaşamım. Düşürülmenin sızısı bütün uzuvlarımı kaplıyor. Mühürleniyor dudaklarım tek bir kelime söylemiyor karanlığa. Birikiyor bütün her şey yüreğimde, fırtına koparıyor, çökertiyor ruhumu.

Bir gece ansızın yitip gideceğim. Kardelen çiçeği gibi gün ışığında öleceğim. Yıkacaksınız beni, tozlu geçmişin berbat gölgesine gömeceksiniz. Ateşe vereceksiniz yüreğimi. Pelesenk olacak son sözlerim dilime. Sırrımı paylaşacağım belki de. Bu yaşama katlanmamın sırrını.

Olmuyor sonra. Hafif bir meltem getiriyor onun kokusunu bana. Uyanıkken nasılsam uyurken de öyle seviyorum onu. Bütün hayaller ağır, umutlarım kalbime değiyor. Heyecanım oluyor bütün sözlerim. Yalnızca hissediyorum. Kelimelerden çok daha fazlasıdır bu. Bırakıyorum sonunda kendimi boşluklara.

Biliyorum, yenilsem de tekrar tekrar kalkacağım. Bütün gücümü topluyorum kanatlarımın altında. Anlaşılmaz oluyor her şey. Hislerimle savaşınca hep kaybediyorum. Ama diyorum dünya bu kadar, yaşamın değiyor bana sonra ruhumun farkına varıyorum...


"Benimle geleceksin "fısıltısı kulağıma çarptığında gözümden bir damla yaş süzülmüş dudaklarımı kapatan sıcacık elinin başparmağına ulaşmıştı. Parmağıyla gözyaşımı hafifçe silerken gözlerimi sımsıkı kapatarak bu işkencenin bitmesini bekliyordum.

Başımı hafifçe iki yana sallarken Kızıl Kamer'in aracını önümüze getirmiş Kamer de beklemeden beni sürükleyerek arabaya bindirmişti. Kızıl arabayı çalıştırıp hızla yola çıktığında arkama bakmış Gencer'in kapıdan telaşla otoparka girip etrafa bakınırken görmüştüm.

"Seninle gelmek istemiyorum "yüzüne bakmadan konuşurken telefonum çalmış elime aldığımda arayanın Saldıray olduğunu görmüştüm. Beni kontrol etmek için aradığını düşünüyordum lakin şu an konuşamayacak durumda olduğumdan hemen meşgule aldım. "Kızıl durdur arabayı "dedim şirketten uzaklaştıktan bir süre sonra.

"Neden davete geldin? "Sesindeki yumuşaklık boğazımda sert ve sancılı bir baskı oluştururken onu görmek istemediğimden camdan dışarı baktım "neyin peşindesin? "Diye sordu merakla.

"Kızıl sana arabayı durdur dedim "onu yok saymaya çalışarak dikiz aynasından Kızıl'a baktığımda başını hafifçe iki yana salladı. Kollarımı göğsümde bağlayıp memnuniyetsiz bir ifadeyle cama doğru döndüğümde Kamer aynı sorularını tekrarlamış ama benden bir yanıt alamamıştı.

YORGUNWhere stories live. Discover now