XI/Şanlıurfa

322 34 9
                                    

Bol bol yorum bekliyorumm❤️(Medya Rana)

Artık aklımı kaybetmeye başlıyorum ve tek yapabildiğim ise insanların karşısında sessizce gülümsemek. Doğru olduğunu sandığımız, bildiğimizi sandığımız fakat buram buram sahtelik kokan yalanlar , düşündünüz mü hiç? Siz aslında kimsiniz? Ben aslında kimim, ne için buradayım, kimler için? Kimin için ne yapabilirim? Ben bunları sürekli düşünürüm ve sürekli cevaplar değişir. Doğduğunuz andan itibaren yalanla başlıyorsa hayatınız, ilerleyen zamanlarda o yalanlar peşinizi bırakmıyor aksine yenilerini getiriyor yanında.

"Kalmamı gerektirecek bir durum kalmadı."
Dediğinde boğazımda bir yumru oluşmuştu, başımı sallayıp onu geçirecekken beni durdurdu. 'Ne oldu?' Dercesine ona baktım.

"Ağladın mı sen?" Dediğinde başımı sağa sola salladım.

"Kötü bir yalancısın." Dedi ve rotasını değiştirerek balkon tarafına doğru yürüdü. "Gel."

Dediğini yaparak peşinden gittim ve balkona ulaştığımda daha demin ki yerimde durdum o ise oturaklardan birine oturduktan sonra masadaki küllüğe uzandı.

"Yine mi içeceksin?" Dedim fakat cebindeki sigaradan bir dal alıp çoktan ağzına koymuştu bile. Sigarasını yaktıktan sonra gözlerini bana çevirerek, zehirli dumandan bir nefes aldı. Bir sigara bir insana bu kadar mı yakışırdı?

"Neden ağladın?" Dedi gözlerini benden ayırmayarak. Bense gözlerimi ondan kaçırarak dışarıya baktım.

"Ağlamadım."

"Yalan söylüyorsun." Dedi soğuk bir sesle. Omuzlarımı silktim.

"Fırat mı bir şey dedi, bir şey mi yaptı sana?" Dediğine dişlerimi sıktım. Gözyaşlarım adeta akmak için yalvarıyordu. Nasıl olurda bu kadar güçsüz bir kız olabilirim? Bir gözyaşına bile sahip çıkamıyordum.

"Fırat kötü biri, Lina." Dedi sona doğru kısılan sesiyle. Ona bakmak istemiyordum, benim için bu kadar şeyi yaptığını bilmek bana acı veriyordu. Hayatımda daha önce kimse beni bu kadar düşünmemişti. Ona bakmadan balkondan çıkıyordum ki ayağa kalkma sesini duydum ve sonra kolumu tuttu.

"Bak bana." Dedi ama ona bakmamakta ısrarcıydım.

"Lina, seni incitecek bir şey mi yaptım?" Diye fısıldadı. Ah Mirza, neden bu kadar düşüncelisin, neden?!

"Canım yanıyor." Dedim ama sesim titreyerek çıkmıştı. Lanet okudum, ah çok güçsüz bir kızdım ben. Gözlerimi kapamamla iki damla yaş düştü. Bir anda Mirza bana sarıldı, bunu asla beklemiyordum. Saçlarımı okşarken daha önce kendimi hiç bu kadar güvende hissetmediğimi farketmiştim. Saçlarımı okşamayan babam, benim için kılını bile kıpırdatmaya aciz olan babam ve benim için her şeyi yapabileceğine inandığım bir adam. Geri çekilerek gözlerimi ona çevirdim.

"Yanımda olduğun için teşekkür ederim." Dedim. Çenesi kasılmıştı. Düşen göz yaşıma bakıyordu, suratında çaresiz bir hal vardı. 

"Her zaman yanındayım." Dedi soğuk bir sesle. Bu kadar sıcak bakıp nasıl dilin buz gibiydi Mirza?

"İyi geceler." Dedim ve yanından geçip odama çıktım. Odama girdikten sonra kapıyı kapatıp kilitledim ve olduğum yere çöktüm. Göz yaşlarımı nihayet akıtabilmiştim, dış kapı sesini duyunca sesli bir şekilde ağlamaya başladım.

"Allah'ım çok çaresizim." Dedim yukarı bakıp fısıldayarak. "Geçmiyor, geçmeyecek neden her şey böyle? Ben niye böyleyim."

Kafamı kapıya yaslayarak gözlerimi tavana diktim. Bir hıçkırık koptu boğazımdan, Fırat sen kesinlikle çok iğrenç bir insansın. Canım yanıyor, herkes inançlarımı kemik gibi birer birer kuruyordu.

MEYUS(Ara Verildi)Where stories live. Discover now