Mirza'yla odalarımıza geçtikten sonra beraber yatağa oturduk.
"Rana'yla konuşabildin mi?" Dedi sakin ses tonuyla.
"Hayır ama yarın mutlaka konuşacağım." Dediğimde başını salladı.
"Sen nasılsın?" Dedim gözlerinin içine bakarak.
"Nasıl olayım? Kardeşim koskocaman kız olmuş ve ben onu yıllar sonra görüyorum."
"Haklısın. Sormam hata."
"Hayır sorman benim için önemli."
"Diğerleriyle nasıl aran, anlaştın mı?"
"Şimdilik güzel rol kesiyorum." Dedi ve derin bir nefes alıp ekledi. "Yine de dikkatli olalım."
"Haklısın."
"Uykun var mı?" Dediğinde başımı olumsuzca salladım.
"Gel biraz hava alalım." Dediğinde başımı sallayarak peşinden gittim. Beraber konağın en üst katına çıkarak teras gibi bir yere geçtik. Kenara konulan çift kişilik koltuğa oturup arkamıza yaslandık.
"Üşüyor musun?" Dedi, hava gerçekten de serindi.
"Yani biraz ama sorun değil." Dediğinde koltuğun yan tarafına konulan battaniyeyi eline alarak üzerime örttü.
"Sen?" Dediğimde "Soğuk değil." Dedi fakat ona inanmamıştım.
"Saçmalama lütfen." diyerek sol omzumdan battaniyeyi kaldırarak onun da üzerine örttüm.
"Gerek yoktu." Dedi sigarasını ağzına koyarken. Elinden çakmağı alıp yaktım.
"Olsun, hasta olmanı istemem." Dedim.
Sigarayı derince içine çekti ve dışarı üfledi. Bu kadar sigara içmesini hiç iyi bulmuyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu. Zaten olsa da onun hayatı, neden ben karışacaktım ki? Gözlerimi gökyüzüne çevirerek parıldayan yıldızlara bakakaldım. Ne güzel ışık saçıyorlardı etrafa.
"Mirza." Dedim fısıltıyla.
"Noldu?"
"Sanırım kardeşin zorla evlendirilmiyor." Dediğimde kaşlarını çattı.
"O ne demek?"
"Onun evlendirileceği kişiye bakışlarını gördüm, ışıldıyordu resmen." Dediğimde yüzü düşünceli bir hal aldı.
"Ama bu yanlış, ona burada kötü davranıyorlar."
"Ama sonuçta onu seviyor."
"O hayatında başka erkek görmüş mü de aşkın ne olduğunu bilecek?"
"Mirza yapma, tabiki bilir."
"Vazgeçecek o zaman." Dedi ve biten sigarasını söndürüp dışarı doğru attı.
"Sen vazgeçer miydin?" Dedim onun ayağa kalkmasıyla bende ayağa kalkarak.
"Saçmalık bu." Dedi soruma cevap vermeyerek. "O düğün asla olmayacak anlıyor musun?" Dedi fısıltıyla. Başımı ağır ağır salladım, sinirlendiğinde gerçekten çok korkunç oluyordu. Beraber odamıza geçtikten sonra Rana'nın benim için verdiği kıyafetleri katlayıp sandalyenin üzerine koydum. Üzerimi değiştirmek için elime kısa pembe şort ve üzerine de verdiği pembe civcivli atleti aldı. Cidden mi? Bakışlarım Mirza'ya kaymıştı o da dudağının bir kenarını kıvırmış kıyafetlere bakıyordu.
"Şey arkanı döner misin?" Dediğimde anlayışla başını salladı. Bende üzerimi çıkararak bu kıyafetleri giyindim. Çıkardığım giysiyi katlayarak sandalyenin üzerine koydum ve yatağa oturdum.
YOU ARE READING
MEYUS(Ara Verildi)
Ungdomsfiksjon~ "Ben katilim." Diye tekrar etti bir kız, o bir katildi ve öyle de kalacaktı. Olmayan fakat sadece kendisinin gördüğü kanlı ellerini silmeye çalıştı. Ne kadar silerse silsin gitmiyordu kan ve onu delirtecek bir güçte beynini esir altına alan düşünc...
