XV/Gözyaşı

274 26 19
                                    

"Kalk hadi."

Kolum yavaşça dürtülürken kaşlarımı çattım. "Mirza." Desim fısıltıyla.

"Lina hadi, gidiyoruz." Dediğinde gözlerimi araladım. Kapkaranlık odada gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra karanlığa alışmıştım ve Mirza'yı seçebiliyordum. Yavaşça yatakta doğruldum.

"Hadi Rana'yı da alıp gidelim." Dediğinde ayağa kalkıp onu durdurdum.

"Ya gelmezse?" Diye fısıldadım. Dişlerini sıktı.

"Öyle bir ihtimal yok tamam mı?"

"Nereden çıkacağız ki kapıda adamlar var."

"Yukarıda çıkabileceğimiz başka bir yer var." Dediğinde şaşkınlıkla baktım suratına.

"Sen nereden biliyorsun?"

"Vakti zamanında dayım söylemişti bende dün baktım."

"Anladım iyi hadi gidelim o zaman." Dedikten sonra sakin ama hızlı adımlarla kapıdan çıktık. Gecenin bir yarısı olduğu için herkes uyuyordu. Rana'nın odasının önüne geldiğimizde Mirza'ya döndüm.

"Sen çık terasa geliriz şimdi."

"Acele et tamam mı?" Dediğinde başımı salladım. Kapıyı yavaşça aralayarak içeri girdim ve Rana'nın yanına kadar yürüdüm. Hafifçe dürttüm ve hemen uyandı.

"Noluyor?" Dedi yarım yamalak gözlerle bana bakarken.

"Gidiyoruz." Dediğimde aniden doğruldu.

"Ne?!"

"Evet lütfen Rana hadi." Dedim kolunu tutarak.

"Ben, ben Kaan'ı bırakamam."

"Bak söz veriyorum tekrar görüşeceksiniz ama şimdi olmaz lütfen." Dediğimde kararsızlıkla suratıma bakındı. "Bak lütfen abin bizi bekliyor."

"Peki tamam." Dedikten sonra ayağa kalktı ve üzerine ceketini aldıktan sonra çıktık. Temkinli adımlarla terasa vardıktan sonra Mirza'nın dediği yerden geçerek başka yoldan dışarıya ulaştık. Arabaya binecekken durdum "Mirza." Dedim fısıldayarak.

"Noldu, hadi gel gidelim."

"Fırat orada."

"Saçmalama Lina arabaya geç."

"Fırat bugün bana yardım etti eğer ona söylemezsek, onu öldürürler."

"Gelmeseymiş."

"Mirza lütfen, onu benim için arar mısın?" Dediğimde homurdanarak başını salladı.

"Tamam."

Bir kaç kez aradı fakat Fırat sesi duymadığından açmamıştı.

"Hadi açmıyor işte gidelim."

"Onu orada bırakamam." Dedim başımı sağa sola sallayarak.

"Lina, son kez söylüyorum gitmemiz gerekiyor her an fark edebilirler yokluğumuzu."

"Mirza sen git." Dediğimde kaşlarını çattı. Suratında bir kaç saniye boyunca darbe yemiş gibi bir hal oluştu.

"Ne?"

"Ben Fırat'ı alıp geleceğim, onun arabası şurada zaten geleceğiz biz."

Bir kaç saniye suratıma anlamsızca baktı.

"Sana bir şey olmasına izin veremem."

"Bana hiçbir şey olmayacak." Dedim eline uzanarak ve fısıldadım. "Söz veriyorum."

MEYUS(Ara Verildi)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora