5 BÖLÜM: AŞIK MYRTLE

2.5K 394 147
                                    

Yaşanılan olay karşısında Myrtle üzgün üzgün koridorda yürüyordu. Bugün cuma günüydü ve merdivenlerin yönü değişiyordu. Sonunda merdivenler durdu ve kızlar tuvaletine girdi. Musluğu açıp yüzünü yıkadı. Tuhaf sesler duyuyordu sanki. Bu yüzden hemen korkuyla kızlar tuvaletinden çıktı. Profesör Horace sınıfta bulunan öğrencilerin yanına geldi:

"Biraz geç kaldım kusura bakmayın. Evet geçen ders nerde kalmıştık cevaplamak isteyen var mı?"

Bir öğrenci sorusunu cevapladıktan sonra Profesör Horace öğrencilerden kazanın içindeki aşk iksirlerini dikkatlice küçük bir şişeye doldurmalarını söyledi. Öğrenciler söylenilen şeyi yaptı. Mızmız Myrtle aşk iksirini Edward'a içirmekten vazgeçmişti. Bazı kızlar büyüleyeceği erkeklere sinsi sinsi bakıp fısıldaşıyorlardı. Profesör başarılı olanları seçip not veriyordu, kötü yapanlarada ödev olsun diye bir daha yapacaklarını söyledi. Tom'un yanına gelince gülümseyerek iyi bir not verdi. Tom kazanı kepçeyle karıştırıp:

"Profesör izniniz olursa bazı arkadaşlara bir nasihatte bulunabilir miyim?"

Profesör Horace başını "tabi" anlamında sallarken, Tom bütün sınıfı gözleriyle süzerek konuştu:

"Bana göre bu aşk iksiri zayıfların ve korkakların işi, bu iksiri kullanmak, hatta kullanmayı akıl etmek tam anlamıyla zavallıca. İksir yerine yürekli yürekli sevdiğini söylemek daha doğrudur. Gerçek sevgiyi hissetmedikten sonra iksiri kullanmanın ne faydası var. Aramızda birkaç kız bu aşk iksirini kullanacak ama bence yapmasınlar, tabi akılları varsa beni anlarlar."

Ders bitmişti. Tom çantasını toparlarken önünü döndüğünde masanın üstünde dün Myrtle'ın elinden aldığı kitabını buldu. Etrafına bakındıktan sonra kitabı alarak çantasına koydu. Profesör Horace ve Tom sınıfta yalnız oturmuşlardı. Tom düşünceli düşünceli konuştu:

"Benim annemde babama aşk iksiri içirmiş, ne kadar çaresiz ve zavallıca.

Sonra iksirin etkisi geçince babam bizi terketmiş, tabi ben daha annemin karnındayken

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Sonra iksirin etkisi geçince babam bizi terketmiş, tabi ben daha annemin karnındayken. Sonrada babamın yokluğuna dayanamayıp kendini öldürmüş."

Anlatırken gözleri hafif yaşardı:

"Profesör madem annem kendini öldürecekti neden benim doğup bu saçma hayatta yaşamama, yetimhanede annesiz babasız büyümeme izin verdi? Hiç mi beni düşünmedi yada hiç mi beni sevmedi? Peki sonra babam ölmeden önce neden gelip beni görmedi? Oysa belki bana sevgi, ilgi, şefkati aşılasaydılar ben böyle bir çocuk olmazdım. Böyle biri olmak benim mi suçum? Sevgi nedir bilmeyen, aile nedir bilmeyen sersem ucubenin tekiyim ben. Güçlü görünmeye çalışan zavallının biriyim. Yarın noel herkes sıcacık yuvasına giderken ben ya yetimhaneye gideceğim yada Hogwarts'ta kalacağım" dedikten sonra gözyaşlarını sanki hiç önemsemiyormuş gibi koluyla hızla sildi.

Profesör Horace ona gülümseyip başını okşadı. Hemen çantasından ona küçük bir şişe çıkarıp gösterdi:

"Bak Tom bu elimdeki iksirin ne işe yaradığını biliyor musun?" diye sordu.

Tom başını "hayır" anlamında sallayınca profesör Horace devam etti:

"Bu şans iksiri, sana hediye etmek istiyorum al bakalım."

İksiri Tom'a uzattı. Teşekkür eden Tom iksiri profesörün elinden aldı:

"Şimdi gidip biraz dinlen bir sonraki dersini de kaçırma haydi."

Tom tebessüm edip kitaplarını da yanına alarak profesörün yanından ayrıldı.

DARK LOVEWo Geschichten leben. Entdecke jetzt