17 BÖLÜM: ÇARESİZ

568 186 34
                                    

"Profesör Dumbledore lütfen bir adım daha atmayın."

"Tom bunu konuşarak halledebiliriz. Seni ele geçirmek isteyen kötü biri var. Üzerinde kara büyü var Tom küçükken lanetlendin"

"Bunların büyüdükten sonra ne önemi var? Ben benim, Lord Voldemort. Ben Tom Marvolo Riddle denen Muggle'ın oğlu değilim."

"Tom sen iyiliğe aitsin. Yanında duran basiliskten kötülüğü soluyorsun. Gel seni kurtarayım bu karanlıktan. İndir asanı bak bende indiriyorum evlat."

Mürver asayı elinden atıp gülümsedi:

"Gördüğün gibi savunmasız bir büyücüyüm."

Tom kahkaha attı:

"Siz çok güçlü bir büyücüsünüz efendim. Asanız olmadan da pekâlâ sihir yaptığınızı biliyorum.Yetimhaneye gelirken bunu bana kanıtlamıştınız. Ben artık çocuk değilim, beni kolayca kandıramazsınız."

"Gel vazgeç Tom. Normal iyi insanlar gibi korku yaşamadan, kötülük nedir bilmeden yaşayabilirsin. Bunu sana sağlayabilirim."

Bir adım atıp Tom'a elini uzattı. Tom asasını iki eliyle birden tuttu:

"Yaklaşmayın profesör."

Yavaş yavaş yaklaşıp konuşmaya devam etti Dumbledore:

"Senin içinde bir yerlerde cennet bahçeleri var biliyorum. Güneşi, ağaçları ve kelebekleri seviyorsun Tom. Çiçeklerle dolu kırlarda koşup, gece olunca uzanıp yıldızları seyretmek istediğini biliyorum"

Tom gözyaşları arasında bağırdı:

"Yeter."

Aldırmadan devam etti profesör:

"Hatta sende aşık olup sevilmek istiyorsun. Çocukken en çok görmek istediğin şey gökkuşağıydı. Ama hiç göremedin izin vermediler Tom. Ara sıra kendi kendine soruyorsun benim de vaaftiz babam olur mu diye?"

Şimdi biraz daha yakındı Tom'a. Elleri titreyip ağlayan çocuğa gülümsedi:

"Defet ruhundaki şeytanı."

Bir adım daha attığını gören Tom haykırdı:

"Avada kedavra."

Profesör Dumbledore fırlayıp yere düştü. Tom asasını elinden atıp ağladı. Dizlerinin üstüne çöküp başını yukarı kaldırıp müthiş bir çığlık attı:

"Anne, baba bana miras olarak bıraktığınız kötü kalbime bir bakın.Anne giderken beni yanına alsaydın.Ben işe yaramaz bencilin tekiyim."

Rüyasından sıçrayıp uyandı. Üstü terden sırılsıklam olmuştu. Hemen yanı başında Myrtle vardı. Ayağa kalkıp ona su doldurdu. Tom titreyen elleriyle suyu alıp içti. Myrtle yerine geri oturdu:

"Uykunda sayıklıyordun."

Tom belindeki yastığı düzeltti. Yatakta kendini dikleştirip oturttu:

"Neden ağlıyordun peki?"

Alnındaki teri elinin tersiyle sildi:

"Şey diyordun, hatırladığım kadarıyla. Lütfen profesör Dumbledore. Ne gördün rüyanda anlatmak ister misin Tom?"

DARK LOVEWhere stories live. Discover now