6 BÖLÜM: MENFAATÇİ

2.1K 342 243
                                    

Profesör Flitwick çocuklara bazı tılsımların uğur getirdiğine inanıldığını söyledi. Tom parmak kaldırmadan konuştu:

"Bazıları da gerçekten uğur ve şans getiriyor"

Profesör onun masasına yöneldi:

"Bay Riddle lütfen bir dahakine parmak kaldırarak konuşun" dedi ve ekledi:

"Bazılarının ise güç tılsımı olduğunu unutmayın. Tılsımlar, lanetlerle bazı konularda celişir. Çoğu tılsım, özünde olumlu, lanetler ise olumsuzdur. Bu tılsımların daha güçsüz olduğunu göstermez. Doğru seçilmiş tılsım, lanetlerden ve uğursuzluk büyülerinden daha güçlüdür."

Ders bitince öğrenciler toparlanıp trene yetişmek için hızla okuldan ayrılıyorlardı. Tom bu yarıyıl tatilinde Hogwarts'ta kalacaktı. Öğrencilerin gidişini köprüye yaslanıp hüzün dolu gözleriyle izliyordu.

 Öğrencilerin gidişini köprüye yaslanıp hüzün dolu gözleriyle izliyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dumbledore yanına gelip ellerini arkasında birleştirdi:

"Üzgün olduğunu biliyorum Tom. Ama birde iyi yanından bak en azından burda yalnız değilsin. Bol bol kitap okuyup, iksir deneyleri yapabilirsin. İstersen sana bende eşlik edebilirim. Hatta belki ikimiz santranç bile oynarız."

Tom profesör Dumbledore'a döndü:

"Neden bana iyi davranıyorsunuz? Kendinizi mecbur hissediyorsanız eğer."

Dumbledore onun sözünü kesti:

"Hayır Tom seni sahiplenmek, sana mutluluk vermek istiyorum. Sana iyi davranmak varken, neden sana kötü davranayım ki? Yoksa davranmalı mıyım?" diyerek Tom'un gözlerinin içine baktı.

Tom sırıtarak:

"Belki evet belkide hayır. Bunu sadece zaman gösterir" dedi.

Profesör Dumbledore gülümseyip yanından bir iki adım uzaklaştı. Sonra arkasını dönmeden konuştu:

"Bu arada Tom, sanırım yeni hatırladım. Bu sene yalnız değilsin seninle beraber bir arkadaş daha var Elizabeth Myrtle."

Tom o ismi duyunca şaşırarak "ne?" dedi. Ama Dumbledore çoktan gitmişti. Onun ardından hemen cırtlak bir ses duyuldu:

"Merhaba Tom. Biraz Hagrid'in kulübesine gidelim mi?"

Tom gözlerini devirip bir "of" çekti.
Yol boyunca bu cırtlak ses hiç susmamıştı. Tom'un sabrı artık tükenmek üzereydi. Elleriyle kulaklarını kapatıyor olmuyor, şarkı mırıldanıyor olmuyor, dinlemiyormuş gibi yapıyor olmuyor, dinliyormuş gibi yapıyor o'da olmuyor. Sonunda olduğu yerde durup başını eğdi yalvaran ses tonuyla:

DARK LOVEWhere stories live. Discover now