22 BÖLÜM: İNTİKAM

498 139 12
                                    

Sabah kahvaltı merasimi sakin geçmişti. Tabi Alfred ve arkadaşlarının tehdit eden bakışları dışında. Tom başını eğmiş sorunsuz bir şekilde kahvaltısını yapıyordu.

 Tom başını eğmiş sorunsuz bir şekilde kahvaltısını yapıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Slytherin masası onun sessiz duruşunu farketmişti. Yoksa Tom korkupta düşmanlarına beyaz bayrak mı sallamıştı? Hepsinin düşüncesi bu yöndeydi. Ama hakikat intikam almaktan yanaydı. Profesör Dumbledore kahvaltı merasimine katılamamıştı. Tom onu göremeyince biraz endişelendi. Yanında oturan Daniel'in kulağına fısıldadı:

"Profesör Dumbledore'un nerde olduğunu öğren bana."

Daniel sorgusuz sualsiz başını "olur" anlamında sallayıp masadan kalktı. Gryffindor ve Hufflepuff masası epey gürültü ediyordu. Hem çok konuşup hemde çok gülüyorlardı. Ravenclaw masası da onlar gibi aktif idi, fakat onlar daha az ses çıkartıyorlardı. Profesör McGonagall ayağa kalkıp elindeki kadehi kaşık yardımıyla tıklattı. Öğrenciler yavaş yavaş susup kafalarını McGonagall'ın masasına doğru çevirdiler:

"Sevgili öğrenciler, bugün profesör Dumbledore özel bir nedenden dolayı bize katılamayacak. Size bugün ben eşlik edeceğim. Lütfen kuralların dışına çıkmadan çok güzel bir gün geçirelim, başlayabilirsiniz afiyet olsun."

Hemen yerine oturdu. Öğrenciler sessiz sedasız kahvaltılarını yaptı.Myrtle başını eğmiş oyalanıyordu.Polly onu farketmişti ki, hemen yanına geldi. Arkadan ona yanaştı ve kulağına fısıldadı:

"İyi misin Myrtle?"

Onu sonradan farkedip başını olumlu anlamda salladı. Polly başını hafif kaldırıp Tom'a baktı ve yüzünü astı:

"Çok kötü bir çocuk, hep senin üzülmene sebep oluyor."

Myrtle kaşlarını kaldırıp:

"Bir tek o sebep değil Polly. Bunu sende biliyorsun."

"Ama o daha çok acıtıyor, bunu biliyorum"

Myrtle sustu ama iç sesi bu sefer konuşmuştu. Evet dedi evet, o daha çok acıtıyor. Keşke arkadaşları tarafından hep alay edilseydi de, o çocuk yüzünden içi acımasaydı. En azından onlar azda olsa merhametliydi. Ama onda merhamet ne gezer? Güneş kadar sıcak, ama cehennem ateşi gibi ızdırap veren, içilen su kadar ferah, ama denizler kadar sonsuza götüren, rüzgâr kadar serin, ama hortum kadar yerle bir eden, gökyüzü kadar büyük ama, gözle görüldüğü zaman küçükmüş gibi görünen, yıldızlar kadar parlak ama, meteor kadar zarar veren, Ay kadar güzel ama, dünya kadar önemsenmeyen daha neler neler?

Hayvan bakımı dersi için öğrenciler her zamanki gibi Hagrid'le yasak ormanda toplanmışlardı. Hagrid gülümsedi ve öğrencilerin karşısında durdu:

DARK LOVEWhere stories live. Discover now