Incompetent - Sekai [Mpreg]

-10-

İç sesim ikiye bölünmüştü; bir taraf beceriksizliğimi , acizliğimi, salaklığımı, kimsesizliğimi acımasızca yüzüme vururken, diğer taraf çaresizliği omuzlarına bindirmiş hakaretleri birer birer yutuyor, bir yandan da ruhuma onu kurtarması adına gözyaşları eşliğinde yalvarıyordu. Ancak hürriyetini elinden almamdan ötürü öfkesini organlarımı parçalayarak gösteren ruhum, tüm zelzenişlere kulağını kapatmak suretiyle kuytusunda debeleniyordu. Ondan sızan kan zift rengini almış; ciğerlerimi kaplıyor, nefesimi de benliğine katıyor ve kalbime ulaşmadan evvel soluk borumun ucunu köreltiyordu. Şimdi öksürsem hayatımın tam ortası siyah bir lekeyle kaplanır, o lekeye her baktığımda yanaklarım utançla kızardıktan sonra midem karanlığın etkisiyle büzüşür ve çocukluğum masumiyetini kaybettiğinin bilincinde dizleri üzerine çöker, hatıralarında yer edinmiş yanık kek tadını damağından kazımak için haykırır, feryadı sokakta koşturan çocukların kahkahalarına karışırdı. Azıcık ağlardım belki, dudaklarım tuzlu sıvının yakıcılığında kavrulurken tüm acılara inat gülümser, kabuk bağlamış yaralarımı kavlatıp yeniden iyileşmelerini beklerken kaybettiğim umudu kovalardım. Koşarken gözlerim kapalı olurdu, ufak bir çukuru göremez ve zemine yapışırdım,muhtemelen kolum kırılırdı ama eve döndüğüm vakit nazlanacağım birinin olmayışı ortadan ikiye ayrılmış kemiğimden daha fazla sancıyla baş etmem gerektiğini fısıldardı acımasızca ve çaresizliği tatmış tarafım ilk defa aralardı dudaklarını: Kolunu sar küçüğüm, kimse yaralarını iyileştirmeye yeltenmeyecek.

Mutfağı toplantı salonu bellemiş, masanın etrafında toplanmışken karşımda oturan Sehun'un gözlerine bakma isteğimi bastırabilmekle uğraştığımdan zihnimi birçok düşünceyle doldurduğumdan Chanyeol'un yaptığı açıklamalara odaklanamıyorum. Tırnağımın kenarıyla oynadığım birkaç dakikanın sonunda Baekhyun ruhen orada bulunmayışımı fark etmiş olacak ki elime dokunarak dikkatimi çekmeye çalıştı. Dudaklarını kıpırdatarak ''Dinle.'' dediğinden gözlerimi kollarını göğsünde birleştirmiş, hararetini hiç yitirmeksizin konuşan Chanyeol'e çevirdim. ''Bugün, burada...'' dedi elleriyle içine sıkışıp kaldığımız mutfağı işaret ederek. ''Problemleri çözeceğiz. Çünkü sıkıldım, anlıyor musunuz? Kendi çapınızda bir şeyler yaşayıp, sorumluluklarınızı göz ardı ederek bir yere varamazsınız. Sizleri şu ana dek anlatmanız hususunda zorlamadım fakat artık sessizliğiniz canıma tak etti, şimdi hepiniz ne sorununuz varsa dökeceksiniz ve birlikte toplayacağız. " Parmağını ileri uzattı." Evet ChenSoo çifti, önce sizden başlayalım. "

Chen, Chanyeol'un onları tanımlama şekli dolayısıyla yüzünü buruşturup,
"ChenSoo ne yahu? "diye cırlarken, Kyungsoo sadece omuz silkmiş ve" Biz çift değiliz. "diye mırıldanmıştı. Yine de Chanyeol'un sabrının sınırlarını yeterince zorladığımızdan aralarında bir tartışma yaratmak yerine sessiz kalmayı tercih edip, birbirlerine sırtlarını dönmüşlerdi. Resmen yaşlarımızın getirdiği olgunluğu üstlenmiyor, aksine lise çağındaki çocukların sergileyeceği davranışları hiç çekinmeden uygulamaya döküyorduk ve aslında bu durum
- her ne kadar çocuksu davranışlarımın farkında olsam dahi - beni de rahatsız hissettiriyordu. Sanırım Chanyeol'un büründüğü bu sağlam karakterin destekciliğini kavrayabilirdim, sızlanmalar olmadan, gözyaşlarımdan ve tamamiyle kötümser yorumlarımın tesirinden sıyrılmış bir iletişim yolunu bulmak beni heyecanlandırıyordu. Sehun'un sevgilisi ile gerçekleştirdiği konuşmanın akabinde girdiğim titreme nöbeti sonucu zorla vücuduma geçirdikleri uzun hırkanın kollarını avuçlarımda toplamışken Chanyeol sert ifadesini yumuşatarak Baek'ten, Kyungsoo'nun neden hamile kalamadığına dair açıklama yapmasını istemişti, olayları cidden ayrıntılarına kadar kurcalayacağımızın sinyalleri de bu sorunun hemen sonrasına tekabül ediyordu. Kyungsoo önce birkaç itiraz gösterisi sundu ancak hepimiz açıklamanın gerekliliğini destekleyen cümleler sarf edince arkasına yaslanarak biyolojik yapısı ile ilgili ona göre bilimsel zırvalıklardan ibaret bilgileri dinlemeye koyuldu. Baekhyun'un bahsettikleri sadece bana anlamlı geldiği için Sehun ortamda bulunduğunu belli eder şekilde boğazını temizledi. "Baekhyun, lütfen hepimizin anlamasını sağlar mısın? Bilirsin tıp herkesin kolaylıkla kavrayabileceği terimler barındırmıyor."