5. Bölüm

457 28 38
                                    

Bir haftadır sıcak bir yatakta uyanıyordum. Korkmuyordum, kimseden kaçmıyordum ve aç kalmıyordum. Kaçarak yaşadığım günlerde, bu kadarını hayal bile edemezdim.

Yataktan zorlukla kalkıp duşa girdim. Bir gün yine kendimi sokaklara atmak zorunda kalacağımı biliyordum. Bu yüzden anın tadını çıkarmak istiyordum.

Duştan sonra eşofmanlarımı giyip mutfağa gittim. Soo çoktan okula gitmişti. Hatta giderken benim için bir şeyler hazırlamıştı. Bu kadar iyi olması normal gelmiyordu. Benim için fazla tuhaftı. Özellikle son zamanlarda etrafımda ölümler ve sadece kötü insanlar olmuşken, Soo fazla masum kalıyordu.

Kahvaltıdan sonra Soo'nun yıkayıp odaya bıraktığı kıyafetleri kaldırdım. Hayatımdaki aksiyonun bitmiş olmasına seviniyor muydum? Belki de hayır.. Ev işleri yaparak yaşamak çok bana göre değildi. Keyif alıyordum ama bu kadarından değil. Bu yüzden kendimi daha da yorgun hissediyordum. Ruhum karanlık bir yerde sıkışıp kalmış gibiydi.

Soo eve geldiğinde karanlığım biraz da olsa aydınlanıyordu. Onda farklı bir şeyler vardı. Gerçek masumiyet bakışlarından okunuyordu. Herkesten daha temiz ve saftı. Böyle kalmayı başarmış olması bile mucize gibiydi.

Böyle bir hayatım olmasaydı onun gibi biriyle aşk yaşayabilirdim. Herkesin kalbinde aynı etkiyi yaratıyor muydu bilmiyordum. Fakat ona her baktığımda, korkarak da olsa onu sevmek istiyordum.

Düşüncesi bile beni korkutuyordu. Çünkü onu seversem düşmanlarımın ilk hedefi olurdu. Hem ona bunu yapmaya, hem de onu kaybetmeye dayanamazdım.

Bir kahve yapıp salondaki koltuğa yerleştim. O sırada Soo'nun eve bıraktığı telefon çalmaya başladı.

"Jongin? Neden geç açtın?"

"Telefon uzağımdaydı."

"Ben bugün eve arkadaşlarımla geleceğim. Üst kilidi açık tut ve anahtarı kapıdan al. Olur mu?"

"Tamam."

"Bir de şey.."

"Biliyorum. Odadan çıkmayacağım."

"Arkadaşlarımdan biri seni biliyor ama diğerleri bilmiyor."

"Anladım."

"Lütfen yanlış anlama. Seni yakalayacaklar diye korkuyorum."

"Sonuçta aranıyorum değil mi?"

"Böyle şeyleri telefonda konuşmayalım. Eve girdiğimde hemen odana geleceğim."

"Ne yerler?"

"Huh?"

"Arkadaşların.."

"Biz yiyecek bir şeyler getiririz."

"Ben hallederim."

"Teşekkür ederim ama sen keyfine bak. Lütfen."

"Tamam. Görüşürüz."

"Görüşürüz~"

Tüm evi gezip etrafta herhangi bir eşyam olup olmadığını kontrol ettim. Hiçbir şey olmadığına emin olunca mutfağa gidip bir kaç küçük atıştırmalık hazırladım. Sonra salona dönüp bir film seçtim.

Televizyon karşısında öylece yatıyordum. Film heyecan dolu olmasına rağmen gözlerimi zorlukla açık tutuyordum. Kendimi gerçekten yorgun hissediyordum.

Bir yerde okumuştum. Kötü olaylar yaşadığı zaman, bazı insanlarda daha fazla uyku hali görülürmüş. Bu beynin savunma mekanizmasıymış. Bir şeylerden kaçmak ister, kendini kapatır ve uykuya sığınırmış. Belki benim için de öyleydi. Tabi günlerdir kaçıyor olmanın da etkisi olduğuna emindim.

ESCAPE ✓Where stories live. Discover now