×2×

6.7K 667 888
                                    


50 beğeni ve 100 yorum olmadan bölüm atmayacağım. Aşırı ciddiyim-_-

Vücudumun her tarafında hissettiğim ağrıyla ve omzumdaki ağırlıkla güne berbat bir giriş yapmıştım. Güneş gözlerimi kamaştırdığında yüzümü buruşturup hareket etmeye çalıştım ama omzumla beraber vücudumdaki ağrılar buna engel oluyordu.

Gözlerimi hafifçe açıp omzuma baktım. Taehyung kafasını omzuma koymuş uyuyordu. Benim aksime rahattı.

Önüme döndüğümde karşımda korumalıklara yaslanmış, kollarını bağlamış Jungkook'u görünce yakalanmanın verdiği telaşla gözlerimi büyültüp hızla yerimde doğruldum. Taehyung'un kafası arkaya düştüğünde kısık sesli bir küfür duydum.

Saçlarını karıştırarak dikeldiğinde rahatça gülümsüyordu.

"Günaydın Kookie~"

Bakışları bana döndü.

"Git yüzünü yıka, biz geliyoruz."

Taehyung içeri girdiğinde Jungkook'un bakışlarının deliciliğini hissedebiliyordum.

"Sevgilin umrumda değil Jungkook."

Oflayıp etrafına bakındı.

"Biliyorum. Dün gece sarhoştu, o yüzden endişeleniyorum."

Sarhoş muydu? Bu dün geceyi hatırlamadığını kanıtlayabilirdi ve bu da beni mutlu ederdi. Buna daha sonra sevinecektim.

"Bu benim problemim değil."

Cevap vermesini beklemeden içeri geçtim. O da arkamdan geldiğinde odama gidiyormuş gibi yapıp aşşağı inmesini bekledim. Gözden kaybolduğunda tuvalet kapısının yanına yaslanıp onu beklemeye başladım. Neler kadar hatırladığını bilmeliydim.

Kapıyı açıp çıktığında tişörtünün ense kısmından çekip kendimle beraber içeri soktum. Kısık sesli bir küfür edip düşmekten son anda kurtuldu. Bana bakmaya başladığında o lanet his gene vücudumu sarmıştı. Kendime gelmek için boğazımı temizledim.

"Dün gece hakkında herhangi bir şey hatırlıyor musun?"

Dudaklarını büzüp etrafına bakındı. Ben o sırada gözlerimi dudaklarından çekmek için savaş veriyordum.

"Hayır."

Yüzüm hafifçe aydınlandı. Gerçekten hatırlamıyor muydu?

"Hiç mi?"

Kaşlarını kaldırıp indirdi.

"Hiç."

Elimi gögsüme koyup derin bir "Oh" sesi çıkardım. Üstümden yük kalkmıştı resmen, rahatlamıştım.

Kaşlarını çatıp bana döndü.

"Yoksa,"

Bakışlarım ona döndüğünde şaşkın duruyordu.

"Benden mi faydalandın?"

Çığlık attı, sonra da dehşet dolu ifadesiyle ellerini göğsüne koyup vücudunu sarmaladı.

"Seni hayvan."

Sinirle omzuna vurdum.

"Ne saçmalıyorsun?"

Alayla gülüp saçını karıştırdı. Bir an için duraksadım. Hoş gözükmüştü.

"Sonuçta mükemmel ötesi bir çekiciliğim var. Bana aşık olman normal."

Gözlerimi devirip tuvaletten çıkmak için arkamı döndüm. Düşündüğüm o güzel hareketleri hak etmeyen beyinsiz narşistin tekiydi.

Ben çıkmak için arkamı döndüğüm anda söylediği söz beni o kadar çok sinirlendirdi ki, bir an patlayacağımı sanmıştım.

My Brother's BoyfriendWhere stories live. Discover now