3| Seninleyken her zaman gülüyorum.

26.2K 2.4K 1.8K
                                    

Fanmeeting bittiğinde hepimiz mutlu bir şekilde herkese veda edip sahne arkasına geçtiğimizde çalışanları selamlayarak bizim için ayrılan odaya gitmiştik. Biraz yorulmuştuk çünkü sonda oynadığımız oyun biraz hareketliydi. Herkes kendini koltuklara bırakırken bana yer kalmayınca mecburen masaya yaslamıştım kalçamı.

"Tae" diyerek ona seslenmişti Jimin hyung ayağa kalkarken. "Biraz gelir misin?"

Taehyung itiraz etmeden ayağa kalkıp onunla birlikte odadan çıktığında arkalarından bakmayı kesmem biraz zaman almıştı. Boş kalan yere oturup yayıldığımda Jin hyung Namjoon hyungla uğraşmaya başlamıştı. Onlara bakıp gülerken Jin hyungun nasıl bu kadar hareketli olduğunu düşünüp gülüyordum.

"Ya! Demek sessiz olayım ha? Tamam Namjoon, sus."

"Konuşmuyorum zaten" diyip yüzünü ovuşturmuştu Namjoon hyung. Jin hyung gözlerini devirip onun kolunu cimcikledikten sonra yaslandığı yerden doğrulup benim tarafıma yaklaşmış, bana yaslanmıştı. Gülerek yerimde yayıldığımda Jin hyungun asılan suratı bende onu gülümsetme isteği uyandırınca yanaklarını sıkmıştım.

"Hyung, yurda geçince overwatch oynayalım mı?"

"Hayır Jungkook. Beni hep yeniyorsun. Ama başka oyun oynayabiliriz. Benim yenebileceklerimden bir tane tabi" dediğinde gülerek onaylamış ve ellerimi saçlarına daldırmıştım. Saçlarıyla oynandığında uysallaşıyordu Jin hyung.

Birkaç dakika sonra hep birlikte sohbet etmeye başlamıştık. Fanlarımızın bize sorduğu soruları konuşuyorduk. Bu arada Taehyung ve Jimin hyung hala gelmemişti. Gözlerim kapıda gezinirken Hoseok hyungun konuşmasıyla birlikte ona dönmüştüm.

"Jungkook?"

"Oh?"

"Aklın nerede?" Demişti gülerek. "Sana ne sordular da o kadar utandın diyoruz?"

"Ne?"

"Cidden.. hani bugün yeşil saçlı bir fan sana soru sordu ve sen öksürük krizine girdin ya? Onu soruyoruz?"

"Oh.. sadece boğazıma tükürük kaçmıştı. O yüzden öksürdüm" demiştim yanaklarımın yeniden kızarmasına engel olamayarak.

"İnanamıyorum, tekrar kızardın" diyerek kahkaha attığında diğerleri de gülmüştü. O sırada Taehyung ve Jimin hyung içeri girdiğinde iyi insan lafın üstüne gelirmiş diye düşünmüştüm. Yani, söylememiştim tabi ama gelen soru Taehyungla ilgiliydi.

Birbirimize çok yakıştığımızı, aslında gerçekten beraber olduğumuzu bildiğini ve onunla ne zaman evleneceğimi sormuştu o fan. Utançtan su içtiğimde o da boğazıma kaçmıştı. Ne yapayım? Utanmıştım işte.

"Biliyor musunuz?" Demişti Jimin hyung daha konuşmaya bile başlamadan gülmeye başlarken. "Bugün hayatımda alabileceğim en sevimli tehdidi aldım"

"Ne oldu ki?" Demişti Hoseok hyung merakla.

"Bir fan elimi tuttuktan sonra birden gözlerini kısıp yalancı bir sinirle sevimli bir şekilde bana bakmaya başlayınca şaşırdım ve ne olduğunu sordum. Ve bana dedi ki" diyip bana ve Taehyunga bakmıştı sırayla. "Taehyung ve Jungkookun arasına girmene izin vermeyeceğim. Onlar evlendiği zaman tekrar yanına gelip bu söylediklerimi hatırlatacağım"

Söylediği şeyle birlikte herkes kısa bir şaşkınlığın ardından kahkaha atmıştı. Ben utanarak Jimin hyunga vurduğumda o kahkaha atarak saçlarımı karıştırmıştı.

Sanırım bunu söyleyen o kızdı. Yeşil saçlı kız.

"Tamam çocuklar, gülmeyin" demişti Namjoon hyung kendini tutarak. "Şuna bakın, nasıl da utandı"

İdol: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin