İdol: taekook

32| Güzel planmış.

Küçük bir not;

Kronolojik olarak tarihlere dikkat ederek yazıyorum bölümleri fakat bir önceki bölüm o sıralamayı bozdu, yine de ona takılmadan, sanki normal kronolojik sıralamadaymışım gibi devam edeceğim. Fark etmediyseniz bile edenler vardır diye açıklamak istedim.

Son birkaç bölümü şöyle açıklayayım:

-Taekookun birlikteliği DNA'dan hemen önce oldu.
-DNA, 18 Eylül 2017.
-Sonrasında Mic Drop'a geçtim, yani 24 Kasım 2017.
-Sonra Şili konserinden bahsettim ve sıralamayı bozdum, şili konserinin tarihine bakmamıştım çünkü ama neyse, şili konseri 12 Mart 2017'de olmuş, sonradan fark ettim. Onu sanki daha geç olmuş gibi görmenizi rica edeceğim, şimdiki bölümden itibaren yine normal kronolojik olarak devam edeceğim. Ama şunu da söyleyebilirim ki çooook eski momentları da araya serpiştirebilirim, serpiştiriyorum da.

AY KAFANIZI KARIŞTIRDIM İYİCE, KISACASI 12 MARTTA OLAN ŞİLİ KONSERİNİ 12 EKİM OLARAK FALAN DÜŞÜNÜN, YANİ ŞEY DEMEYİN; 'DNA'DAN HEMEN ÖNCE SEVGİLİ OLDULARSA ŞİLİ KONSERİ NE ALAKA AMİNYUM'

inş çok kafanız karışmamıştır. karıştıysa da YAZDIKLARIMI TAMAMEN BOŞVERİP TARİHLERE TAKILMADAN okuyun hehehe

Bunu açıklamak istememin bir nedeni de ilerde bir şey yazarım ve aklınıza  'ne zaman sevgili olmuştular ki?' sorusu gelirse diye. Artık cevabı biliyorsunuz❤️

Yazdığım dönemleri ip uçları vererek anlamanızı sağlıyorum, biraz dikkat ederseniz anlayabilirsiniz❤️

Sizi seviyorum ❤️
__

"Mutluyum-"

Tek kelime ve sonrasında yaptığı ağlama taklidiyle birlikte kendisini yerlere atan hyunguma bakıp istemsizce gülerken peçeteyi gözlerimin kenarlarına bastırmıştım.

Bugün, 10 Aralık 2017, 'The Wings' turumuzun son konserini vermiştik. Bu tur boyunca çok fazla şey atlattığımız için hepimiz son konuşmamızı yaparken fazla duygusaldık. Hepimiz ağlamıştık fakat hyunglarıma bakarsam en belirgin olan benimki olmuş gibiydi. Çünkü konserin ardından arka tarafa geçip birbirimize sarıldığımız andan itibaren benimle dalga geçmeye başlamışlardı. Konuşmaya başlarken mutluyum diyip ardından ağlamaya başladığım anın viral olduğunu söylüyor, benimle dalga geçiyorlardı. Elbette alınmıyordum. Hala ağlamaklı olduğum için beni güldürmeye çalıştıklarını biliyordum.

"Jimin- tamam, yeter bu kadar" diyip gülerek beni iyice kendisine çekerek ona yaslanmamı sağlamış, yanağımı sevmeye başlamıştı. "Önce gülüyor ama sonra daha çok ağlıyor" dediğinde Jimin hyung dudaklarını büzerek yerden kalkmış ve yanımıza gelip elimi tutmuştu.

"Ağlama artık" demişti küçük parmaklarıyla parmaklarımı kavrarken. "Üzerini değiştir de eve dönelim. Gidip uyursun hemen. Sabah da kendine gelmiş olursun"

"Tamam, şimdi gideceğim" diyerek burnumu çektiğimde çocuksu bir tavırla Taehyungu itmiş ve beni kendisine çekip sarılmıştı. Ona seve seve karşılık vermiştim elbette. Kısa bir kucaklaşmanın ardından yanımızdan ayrıldığında Taehyungla birlikte ben de ayağa kalkmıştım.

"Gidip hazırlanalım" demişti gülümseyerek bir elini belime sararken. Başımı sallayarak onu onayladığımda gülümsemesi genişlemişti. Yanağıma bir öpücük bırakıp beni kendisiyle birlikte yürütmeye başladığında hemen ona ayak uydurmuştum.

"Sarı saç ve mavi gözün aynı anda yakıştığı nadir Korelilerdensin, farkında mısın?" demiştim aramızdaki sessizliği bozmak isteyerek. Ayrıca artık ağlamak istemiyordum gerçekten. Taehyung benden duyduğu cümleyle birlikte yandan bir gülüşle bana bakmıştı.