Sterliçya

74

" Leydi Woo, prens Wang So ile evliliğinize karar verilmiştir. Onaylıyor musunuz?" donup kaldım. Ne demişti o? Prens Wang So ile mi?

" Kraliçe nasıl isterse öyle olsun. " boğazım düğümlenmiş gibiydi. Ne demek oluyordu bu?

Ben şaşkınlıktan kala kalmışken kraliçe mührü vurdu. Gözleri bana doğru döndü ve gülümsedi. Bu halime bir son verip soğuk surat ifademe geri döndüm. O ise kağıda baktı ve okudu.

" Leydi Hae, bakan Lee ile evliliğinize karar verilmiştir. Onaylıyor musunuz?" birkaç uğultu oldu. Kulağıma sadece şu sözler ilişti.

" Bakan Lee mi? O adam çok yaşlı bir bunak zannederim. Söylentilere göre son karısını suda boğarak öldürmüş." duyduğum bu fısıltı ile gözlerim kocaman oldu. Az önce şaşkınlıktan bir şey diyememiştim. Ancak kendi hanemden birine bunu yapamazdım.

" Buna izin vermiyorum. " dediğimde uğultular kesildi. Bu sefer şaşkınlık ile bana bakan kraliçe oldu. Ne yapmak istediği açıktı. Hem benim So ile evlenmek istediğimi anlamış hem de benimle yakın olmanın cezasını gözler önüne seriyordu. Yakın olmasak bile aynı kandan olmamız yeter ve artardı bile.

" Bu kral tarafından onaylanmış bir karar. " gülümsedim.

" Biliyorum. Ama sizde benim gücümün farkında olmalısınız. Ben izin vermediğim sürece buradaki hiçbir hanım evlenemez. Kral' ın sözünün üstüne söz söyleme hakkım var. " dediğimde kraliçe yutkundu. İlk kez gücümü bu kadar gözler önüne seriyordum. Kimse buna yalan diyemezdi. Çünkü biliyorlardı. Bu tahtın asıl varisi olduğumu.

" Biliyoruz prenses. Ancak..." elimi kaldırdım ve susmasını sağladım.

" Bana karşı mı geliyorsun kraliçe?" dediğimde gülümsedi.

" Hayır tabi ki siz nasıl istiyorsanız öyle olur. " dediğinde başımı salladım.

" Ben de öyle düşünmüştüm. " dedim uyarıcı bir tonda. Gözlerim kızlar üzerinde gezinirken hepsi başlarını eğmişti. Bu gergin ortamı dağıtmak için konuştum.

" İlk izdivaç kimin olacak?" kraliçe sanki az önce hicbir şey olmamış gibi gülümsedi.

" Leydi Moon, bakan Kim Joong'un düğünü 2 gün sonra krallık yıl dönümünde yapılacak." dedi ve ardından bakışları bana döndü.

" Sizin de gelmeniz bizi şereflenrdirir. " başımı salladım ve soğumaya yüz tutmuş çayımdan bir yudum aldım. Beklenilen uyarı gelmişti. 2 gün sonra olacaktı. Nedense içimde garip bir his vardı. Kraliçe' nin böyle bir saldırıyla yetineceğini sanmıyordum. Daha büyük bir şey olacaktı. Aklıma anında şu fikir geldi. Eski düşmanlarda ortaya çıkacak. diye fısıldadı içimdeki ses.

●●●

Dışarı adımımı atarken bir an önce haber verebilmek için hızlı davranıyordum. Bizi Baek Ah ve So bekliyordu. Kaşlarım çatılırken anında yanımda yer alan Yu' ya fısıldadım.

" 2 gün sonra. " dediğimde sanki beni duymamış gibi davranmaya devam etti. Numara yapıyordu mesajı almıştı.

" Soo bir sorun mu var?" dedi yanına ulaştığım So.

" Evliliğinden haberdar mısın? " kasları çatıldı.

" Ne evliliği?" alayla cevap verdim.

" Kraliçe hazretleri senin için bir izdivaç ayarlamış. Leydi Woo ile. " dediğimde bakışları yanımızda duran Woo Hee' ye döndü.

" Ne demek Leydi Woo ile! Kim buna karar verdi? Babam mı?" diye bağırdı Baek Ah. Gözlerim kocaman açılırken bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek için konuştum.