5.Bölüm

287 20 89
                                    

Elenora White. Baron White'ın üç yıl boyunca uyuttuğu, tüm güçlerini unutturduğu kızıydım. O bir silah yaratırken kendine çevrilebileceğini hesaba katmamış ve tüm her şeyi unuturmuş, aynı zamanda da Alex'den beni gizlemişti. Hesaplarında olmayan şey unutturması benim güçlerimi yok etmeyecekti. Tüm sahip olduğum güçler beni ele geçirdiğinde ve ben kullanmayı unutmuş olduğumda her an patlamaya hazır bir bomba olmuştum. O da beni dünyaya göndermeyi seçmişti. Gerçekten beni öldürmek mi istemişti yoksa tilkilerin cirit attığı aklında başka bir şeyler mi planlamıştı emin değildim. Onun hiçbir açıklamasını dinlememiştim. 

Annemin babama her ne yaparsa yapsın destek çıkmasını anlıyordum fakat amcam ben üç yıl boyunca uyurken neredeydi merak ediyordum. Üstelik ona Alex'i sorduğumda bana onun yaşı dair bir çok şeyi yalan olarak anlatmıştı. Ama amcam her ne yaparsa yapsın benim için çok değerliydi ve ben onu kurtaracaktım. Bunu Alex'e anlatmama rağmen beni duymuyormuş gibi davranıyordu.

"Nora önce bir sakinleş tam olarak ne olduğunu öğrenelim." Andrew'in beni sakinleştirme çabası içine girmesini, Evan'ın her hangi bir hareketime karşı yanımda hazır beklemesini de anlıyordum fakat Alex'in beni hiç duymuyormuş gibi davranmasını anlamıyordum. 

"Amcam nerede?" Alex artık sesime tahammül edemiyor olacak ki sertçe siyahlaşmış gözlerini gözlerime çevirdi. Saçları dalgalanarak acı bir kahve kokusunu doldurdu ciğerlerime.

"Amcanın nerede olduğunu bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da!" Sesinin tınısını yükseltmeden konuşur şekilde bana cevap vermesi yıpranan sinirlerimi daha da yıkmıştı. Parmaklarımı hırsla saçlarımdan geçirip arkama doğru taradım. 

"Babamdan nefret etmeni anlıyorum fakat amcamın hiçbir suçu yokken ondan neden nefret ediyorsun?" Dolgun dudakları alayla kıvrıldığında beni yaralayacak oklarının fırlayacağını anlamıştım. 

"İsminin yanında White olması yetiyor!" Karanlığın bir örtü gibi beni sardığını hissettim. Sevdiğim yıldızların hançer gibi tenime battığını, gecenin ilk kez bu kadar canımı yaktığını hissettim.

Gözlerimde kırılanları sarmaşıkların sarmasına ve zehrini yaymasına izin verdim. "Bende bir White'm." Oturduğu yerden hızla kalkıp karşıma geçtiğinde geri adım atmadan gözlerine bakmaya devam ettim. Gözleri büyük bir hızla katran karasına büründü. 

"Sen..." Bir adım daha atarak parmak uçlarımızı birleştirdiğinde yüzümde dağılan nefesinin gardımı indirmesine izin vermedim. Ama o acımasızca canımı yakmaya devam etti. "...ailene ihanet etmiş bir White'sın." Bu mecbur bırakıldığımı yüzüme vurmuştu. Yanımdan hızla çekip giderken arkasında bıraktığı enkazın farkında değildi ve ben o enkazı ona göstermeyecektim. 

O kapıdan çıkmak üzereyken büyük bir haykırışla adını seslendim. "Alex Dark!" Adımları durdu fakat yüzünü bana dönmemeyi seçti. "Sen her ne söylersen söyle ben bir White'm. Senin kendini kandırmak için uydurduğun kılıfların hiçbiri değilim ve beni büyüten o White için her şeyi yaparım." Suskunluğuna devam etti ve adımları öne doğru hareketlenerek beni orada bıraktı. O gözden kaybolurken kendimi koltuğa bıraktım. Yanıma birinin oturduğunu hissettiğimde donuk gözlerimi ona çevirdim. Mert mavi gözlerindeki şefkatle bana bakıyordu.

"Tüm umutların sönmüş, ölmüş gibi bakma prenses." Duyduğum kelimeyle gülümsedim. "Ben elimden ne kadar gelirse yardım ederim sana." Diğer yanıma Aykan'ın oturduğunu anlamıştım. Yüzümü ona çevirdiğimde sert çehresini ufak bir gülümseme süsledi.

Diğerleri sessiz kalırken Ashley'e sıkıca sarılmış Elliot ile göz göze geldim. Hafif bir tebessüm ile bana baktığını gördüğümde bende aynı şekilde karşılık verdim. Elimde hiçbir şey yokken amcamı bulmam imkansızdı. Alex kendisi yardım etmese de onun imkanlarını kullanmam gerekti. Yerimden doğrulup derin bir nefes aldım. "Eve gidip Alex ile konuşacağım." Tedirginlikle bana baktıklarını görsem de beni engellemek için bir girişim göstermediler. Seri adımlarla bahçeden çıkıp Alex ile kaldığımız eve yürüdüm. 

Ben Sende Kaldım-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin