3.

2K 140 139
                                    

Keyifli Okumalar!

Ha Neul

"Ben bugün hiçbir yere gelemem."

Isıttığım sütleri bardaklara doldururken telefonda sinirle konuşan Jungkook'a baktım. Mutfak tezgahına yaslanmış, benim süt ısıtmamı beklerken şirketten yeni çıkacak olan kız grubunun menajeri arayıp günümüzün içine etmişti. Hava sıcaktı zaten ve ben dışarıdan yeni gelmiştim. Mümkünmüş gibi daha çok sıcak basıyordu sinirden.

"Aishhh... Tehdit ediliyorum açıkça. Noona, şirkette tek koreograf varmış gibi davranma. Bugün benim tatil günüm. Siz de ne yapıyorsanız yapın." diyerek telefonu kapattığımda sütlerin içine bal koyduktan sonra kaşlarımı çatıp Jungkook'a baktım.

"Ne diyordu o?" dediğimde sesimin hırsla çıkmasına engel olamamıştım. Her tatilimizin içine eden lanet biri vardı şu şirkette.

"Çıkıştan önce son günleri, gelmen lazım falan işte. Klasik şeyler..." dedi ve ofladı. "Bugün hiç istediğim gibi gitmiyor, sinirliyim Ha Neul."

Tepsiyi elime alıp üstünde sütlerimizin bulunduğu tepsiyi gözlerinin hizasına kadar kaldırdım ve gülümsedim.

"Bak süt ısıttım. Kendimize geliriz şimdi." dediğimde ters ters bakıyordu ama daha fazla dayanamayıp gülümsemişti.

"Jimin'e ayrı bir sinirliyim. Haftasonu bize gelirsiniz demiştim, unutmamış şerefsiz." dediğinde kıkırdarken mutfaktan çıktım. O da peşimden yürüyordu.

"Ne güzel işte Jungkook... Uzun süredir düzgün toplanamadık ki." derken bahçeye çıkan camın önünde durup sürgülü camı açmasını işaret ettim.

Camı yana kaydırdıktan sonra salondan çıkıp bahçemize geçmiştik. Sallanan koltuğa oturup elimdekileri önümüzdeki sehpaya bırakıp Jungkook'un yanıma oturuşunu izledim. Yanıma kurulduğunda bacaklarımı yukarıya toplayıp kafamı göğsüne koydum, o da bunu bekliyormuş gibi kolunu omzuna atıp sıkıca kendine bastırmıştı beni.

"Bugün, söylediğinin aksine, çok güzel gidiyor. Tatil günümüze uyandık, kahvaltımızı yaptık, ben arkadaşımla buluştum, akşam arkadaşlarımız için hazırlık yapacağız ve şimdi sütlerimizi içiyoruz." dediğimde saçlarıma minik minik öpücükler bırakıyordu. Arada kokusunu içine çektiğini duyuyordum ve hoşuma gidiyordu.

"Sabahtan beri tekim evde, kendime gelmem zaman alır... Ayrıca neden ballı süt içiyoruz her hafta anlamış değilim."  Kolunu omzumdan çekip bardağını aldı ve diğerini elime verdikten sonra boşta kalan kolunu tekrar omzuma atarak eski konumunu aldı.

"Hem tadı güzel... Hem de sağlıklı Jungkook. Canım çekiyor işte." derken bir yudum aldım.

Aramızda oluşan sessizliği ikimiz de bozmak için yeltenmediğimizde bir süre kafam göğsündeyken oturduk öylece. Her zaman çok iyi hissettiriyordu. Kendimi bu kolların arasına attığımda, en kötü anımda bile aşırı iyi hissediyordum.

"Akşam... Yemekleri ben yapacağım değil mi Ha Neul?" dedi Jungkook sonunda sessizliği bozarken.

Kıkırdadım. "Evet. Ben mi yapacağım sandın bir de?"

"Dışarıdan söyleyelim." dediğinde saçlarıma art arda öpücük kondurdu. "Biz de yemek ile uğraşacağımız gereksiz vakti, daha iyi şeyler için kullanırız."

"Jungkook ne güzel yapıyorsun işte. İnsanlar aç mı gitsin? Ayrıca yemeğe geliyorlar. Akşam yemeği." dediğimde kafamı kaldırdım. "Bu yüzden birazdan kalkacağız, ben ortalığı toplayacağım ve sen de yemekleri yapacaksın."

Love Affair: Upside Down Where stories live. Discover now