24.

1.3K 102 74
                                    

Keyifli Okumalar!



Diana💎

Afallayan bakışlarını normale döndürdükten sonra Namjoon'un yakasından ellerini çekti Jungkook ve Namjoon'un dağılmış gömleğini düzeltip gülümsemeye çalıştı.

"Namjoon-ah," derken Namjoon'un elindeki telefona indirdi bakışlarını. "Daha sonra yeniden konuşalım."

Jungkook yüzünü ifadesiz tutmaya çalışıyordu ama sinirden atan dudağını görebiliyordum, pek becerdiği söylenemezdi.

Eşyalarımı toplamak üzere kliniğe uğramıştım, Namjoon'a veda etmeden gitmemin saçma olacağını düşündüğümden onunla oturup biraz sohbet etmek istemiştim. Lavaboya gitmek üzere odayı terk ettiğimde geri dönünce Jungkook ile ikisini bu halde görmeyi kesinlikle beklemiyordum.

Namjoon da gülümseyip kafasını salladı. "Eğer konuşmaktan kastın konuşmaysa..."

"Namjoon," dedim bıkkın bir nefes verirken ve onlara doğru yaklaştım. "Seni rahatsız mı etti?"

Aslında bunun açık açık gerçekleştiği ortadaydı. Jungkook, Namjoon'u kıstırmış pataklayacaktı işte. Sinirini çıkarmak için çok yanlış kişiye bulaşıyordu. Hala Ha Neul ile aralarının düzelmemiş olduğunu biliyordum ama bunun sorumlusu Namjoon muydu ki? Tanrım! Şu erkekleri anlamak ne zordu, herkesi öylece dövebileceklerini mi sanıyorlardı?

"Hayır," dedi Jungkook bir anda. "Zaten şimdi gidiyordum."

Namjoon'a bir bakış attıktan sonra odadan çıkmak üzere yanımdan geçerken yalnızca benim duyabileceğim bir ses tonuyla fısıldadı Jungkook. "Eve git, Diana."

Odadan çıkıp gözden kaybolduğunda öylece arkasından bakıyordum. İçimden geçirdiğim tek şey onun burada ne işi olduğu değildi yalnızca, onu buraya getirenin Taehyung olup olmadığını da merak ediyordum.

"Diana," dediğinde Namjoon, sesini duymamla önüme döndüm. "Senin suçun değil, otur lütfen."

Yine aynı his... Mahçup olmuş ve utanmış hissederken masanın karşısındaki koltuğa oturdum. Namjoon da kendi koltuğuna oturmuştu.

"Ne için gelmiş?" diye sorduktan sonra çekinerek ekledim. "Jungkook zor günler geçiriyor Namjoon, bu asla bir bahane değil ama..."

"Önemli değil, Diana." dedi Namjoon vurgulayarak. "Onlar adına kötü hissetmeyi kesmelisin. Senin hiçbir suçun yok."

"Kim bir arkadaşı yüzünden bunlara katlanır ki?" dedikten sonra bunu dile getirince daha da rahatsız edici olduğunu fark etmiştim. "Tanrım... Gerçekten onların sorunu ne anlamıyorum. Özür dilerim..."

"Diana," dedikten sonra sıkıntıyla yüzünü ovuşturdu Namjoon ve masaya daha çok yaklaştı. "Kocan ve arkadaşları adına özür dileme." dedikten sonra derin bir nefes verip gülmeye çalıştı. "Herkes beni sevmek zorunda değil."

Anlamamasına imkan yoktu. Taehyung, Namjoon ile olan arkadaşlığımdan rahatsızdı ve onu kıskanıyordu. Jungkook'u da dolduruyor olması elbette fark edilir bir şeydi. Namjoon her şeyin farkındaydı.

"Pekala, bir daha böyle bir şey yaşanmasını engelleyeceğim. Söz veriyorum." dedim.

Namjoon kafasını salladı. "Taehyung'un düşüncelerini değiştirebileceğimizi pek sanmıyorum ama..."

Bakışlarımı farklı bir noktaya çevirip sıkıntıyla iç çektim. "Hallettiğimizi sanıyordum..."

Jungkook'u o göndermişti, başka bir açıklaması olamazdı. Jungkook ile Namjoon'un arasında hiçbir problem yoktu.

Love Affair: Upside Down Where stories live. Discover now