15.

1.3K 95 26
                                    

Keyifli okumalar!

Ha Neul⭐️

Yatakta defalarca kez dönüp durduğumdan yorganı kaldırıp bozulan çarşafa baktım. Ucunu biraz çekiştirip üstünde yatıyorken nasıl düzeltilebiliyorsa düzeltmeye çalıştım ve ardından bir kez daha yön değiştirdim. Kafamı çevirip Jungkook'a baktığımdaysa uyuyor olduğunu gördüm. Neden uyuyamıyordum ki...

Tekrar yönümü değiştirip Jungkook'a döndüğümde bir çift açık gözün bana baktığını gördüm. Karanlıkta korkutucu duruyordu.

''Ha Neul, sabah okul gezisine gideceği için heyecanlı olan çocuklar gibisin.'' dedi uykulu bir sesle. ''Neden uyuyamıyorsun?''

''Bilmiyorum...'' diye mırıldandım. Uykulu gözlerini tekrar açıp uzun uzun bana baktı.

''Kötü bir rüya mı gördün?'' dediğinde kafamı sağa sola salladım.

Yorganın altından eliyle belimi bulup sardı ve kendine doğru çekti.

''Uyuyana kadar beklememi ister misin?'' dediğinde gülümsedim.

''Hayır, Jungkook. Uyu.'' dedim. ''Alyssa ve Justin gideceği için üzülüyorum sanırım. Üzüldüğüm zaman uyuyamam.''

''Aishh... Biliyorum. Sürekli geziyorlar, Ha Neul. Emin ol, 1 ay sonra yine Kore'deler.'' dedi gülerek.

''Diana'nın doğumuna gelecekler.'' dedim. ''Alyssa söylemişti.''

''Çok geç oldu. Bankada zorlanacaksın, uyu hadi.'' dediğinde derin bir nefes verip kafamı göğsüne iyice yaslarken kolları etrafımı sarmıştı.

''Uyumayı deneyeceğim ama yapamazsam kalkıp kahve içeceğiz. Canım çekti.'' dedim huysuzlanırken.

Kıkırdadığında yanıt verdi. ''Tamam, dene hadi.''

Gözlerimi kapattığımda konumumun verdiği rahatlık ve huzurdan dolayı beklemediğim bir şekilde uykuya dalmıştım.

Zar zor uyuduğum gecenin ardından sabah kalkmak konusunda bir hayli zorlanmıştım. Neredeyse ağlayacakmış gibi duran suratımla yatağımızı topladım ve kendimi insana benzetip üstümü değiştirdim. Jungkook benden önce kalkmıştı, gidecek olan misafirlerimizle ilgileniyor olmalıydı.

Merdivenlerden yavaş yavaş inerken seslerini net duymaya başlamıştım. Salona ilerlediğim yolda bavulları ve çantaları gördüğümde derin bir nefes bırakmıştım. Gerçekten... Gitsinler istemiyordum hiç. Bir arada olmamıza çok alışmıştım.

''Sonunda...'' dedi Alyssa ayaklanırken. ''Seni bekliyorduk. Gidip Diana'larla da vedalaşacağız.''

Alt dudağım büzülürken Alyssa kaşlarını çattı. ''Ha Neul, hala ağlak bir bebeksin. Yine geleceğiz.''

Justin güldü. ''Evet, Kore'yi tam olarak gezemedik.''

''Çabuk gelin ama...'' dedim, sesim bir yerlerime kaçmış gibiydi. Ağlamaklıydım.

''Çok erken gidiyorsunuz ama gerçekten.'' dedi Jungkook da.

''Kaç haftadır buradayız... Alyssa zaten kızları sayıklayıp durduğundan iki hafta sonra bile tekrar kapıda belirebiliriz.'' dedi Justin gülerek.

''Beni özlemedin mi şerefsiz?'' dedi Jungkook alayla.

''Özledim... Ağlarsam karizmam çizilecek dur.'' dedi Justin elini sol göğsünün üstüne koyarak.

Biz ise Alyssa ile çoktan sarılmaya başlamıştık. İç çektiğimde ağladığımı anlayan Alyssa bana sarılırken kızıyordu aynı zamanda. Onun da ağladığını anlayabiliyordum. Her ayrılışımız zor oluyordu.

Love Affair: Upside Down Where stories live. Discover now