Özel Bölüm

8.3K 399 17
                                    

"Yenge, ben çok heyecanlandım. Yapamayacağım galiba."

Gelin odasında dört dönen Melek'e kahverengi gözlerimi açabildiğim kadar açarak "Saçmalama!" diye çıkışıp ayağa kalktığımda Melek irkildi.

Terleyen ellerimi üzerimdeki gelinliğe silip kendime yelpaze yaptığımda Yasemin annemin içeri girdiğini görüp rahatladım ama benden önce Melek annesine koşmuş, en iyi arkadaşını yani beni hemen devre dışı bırakmıştı.

"Anne, ben yapamayacağım galiba."

Yasemin annemin gözleri kocaman olurken "Ne demek yapamayacağım ya?" dedim elimi sinirle kaldırıp. "Melek, sen beni delirtecek misin?"

Melek hemen Yasemin annemin arkasına saklanırken Yasemin annem ayaklarına kadar uzanan yeşil elbisesi yüzünden pek rahat edememesinin verdiği dezavantajla zar zor Melek'e baktıktan sonra bana döndü.

"Tamam, Mevsim. Sakin ol, kızım."

Yasemin annem beni sakinleştirmek istercesine konuştuğunda "Ya anne... Nasıl sakin olayım?" diye isyan ettim. "Yapamayacağım diyor resmen!"

"Ne yapayım, heyecanlandım!"

Melek, Yasemin annemin arkasından başını uzatarak konuştuğunda elimle yüzümü sıvazladım makyajımı umursamadan.

Sabahtan beri Melek'in heyecanına maruz kalıyordum. Kuaföre gittiğimizde bile o kadar heyacanlıydı ki yanlışlıkla saçlarının uçlarının alev kırmızısına boyanmasını istemiş ve bu isteğini ancak saçlarının uçlarını gördüğünde fark etmişti.

Üstelik, elbisesi toz pembeydi.

Kuaförden çıkıp fotoğraf çekilmek için stüdyoya gittiğimizde kameranın devrilmesine ve merceğinin kırılmasına, dolayısıyla da fotoğraf çekimimizin geç bitmesine sebep olmuştu.

Sabah kahvaltısındaysa kahvaltıda en sevdiğim şey olan balın üzerine zeytin kasesini boşaltmış, peynirin içineyse çay dökmüş, aç kalmama sebep olmuştu.

Onu nikah şahidi yaptığıma bin pişman olmuştum desem eminim ki hiç kimse bu dediğimi tuhaf bulmazdı. Hatta Dağhan bu kadar dayanmama bile şaşırmıştı.

Dağhan mı? Aras'ın, varlığını öğrendiğinde neredeyse boğulmasına sebep olan Melek'in sevgilisiydi. Tabii, Melek'in sevgilisi olduğu için bir arada bulunduğumuz zaman zarfında benim de dostum olmuştu.

Aras, ilk başlarda kız kardeşinin sevgilisi olduğu için Dağhan'dan hiç ama hiç hoşlanmasa da sonradan Melek'e ne kadar çok değer verdiğini anlayıp Dağhan'a pozitif yaklaşmaya başlamış; birkaç hafta sonra da onunla can ciğer dost olmuştu.

Ben ve Melek ise bu durumu mutlu ama şaşkın bakışlarla izlemiştik.

"Ne oluyor? Sesiniz koridora geliyor."

Dağhan kapıyı çalıp Yasemin annemin gir komutunu duyar duymaz içeri girdiğinde bir Melek'e bir bana bakarak konuşmuştu.

"Sevgilim, Mevsim öldürecek beni. Yardım eder misin?"

Melek sevgi sözcüklerine başvurarak biraz daha heyecan yaparsa  benim tarafımdan gerçekleştirilecek ölümünü engellemeye çalışırken Dağhan kaşlarını kaldırıp bana döndü. Mantıklı bir açıklama yapılmasını beklediğini anlayıp beni terleten saçlarımı geriye atarak konuştum.

"Çok sevgili nikah şahidim heyecanlandığı için nikah şahidim olmaktan vazgeçmiş."

Dağhan cümlemi bitirir bitirmez gür bir kahkaha atıp yanağımdan makas aldığında ağzım şaşkınlıkla açıldı.

"Dağhan, bir şey demeyecek misin? Ya ben delireceğim burda!"

"Benim gelinimi kim üzüyor?"

Bana baba olamayan babamın yerini babacan tavırlarıyla kolayca doldurmuş Merih amca veya -yaklaşık bir senedir seslendiğim gibi seslenmem gerekirse- babam gelin odasına girip benim tarafımı tutacağını anında belli ettiğinde "Baba..." dedim ağlamaklı bir sesle.

"Melek nikah şahitliğimi yapmayacakmış."

Biraz uğraşıp gözlerimi de doldurduğumda Melek'in bu kadar güzel rol yapabildiğime ve babamın rol yaptığımı bilmesine rağmen gözlerimin dolusu gerçekmiş gibi davranacak olmasına sinir olduğunu biliyordum.

"Melek?"

"Ama baba..."

"Aması falan yok, Melek. Nikah şahitliği önemli bir görev. Altından kalmayacaksan bu işe hiç girmeyeceksin."

Yasemin annem gülmemek için dudaklarını ısırdığında dudaklarımı büzdüm ciddiye alınmamamın verdiği üzüntüyle.

"Mevsim, ne oluyor?"

İçeri giren Aras'ın son umudum olduğunu bildiğim için sıkı sıkıya koluna asılıp kimsenin konuşmasına fırsat vermeden "Melek, nikah şahidim olmayacakmış." dediğimde yapmasını beklediğim şey, Melek'in heyecanını bir şekilde engellemesiydi.

Melek'i omzuma alıp benim de elimden tutarak düğün salonuna girişimizi bu şekilde yapması ve hemen nikah masasına geçip nikah boyunca Melek'i omuzlarından sandalyeye bastırması, bu sırada da elimi tuttuğu için benim de oturmama izin vermemesi değildi.

Neyse...

Bizim neyimiz normaldi ki nikahımız normal olacaktı?

İyi Kötü | TextingWhere stories live. Discover now