14. Bölüm

2.1K 105 62
                                    


Selam. Doğum günü kızı geldi 😂 Size de bölüm getirdi. Sizden bir doğum günü hediyesi istiyicem.

LÜTFEN OKUYUN VE BENİ KIRMAYIN !

Kapının önüne hayvanlar için yemek veya su. Bir Gül , fidan dikimi veya bir çocuğu mutlu etmek. Hangisi olursa artık.

LÜTFEN BENİ KIRMAYIN

~~~~~~~~~~

Birkaç saatlik güneşin ardından gelen fırtınayı andırıyordu hayatım. Biraz huzur bulunca onun büyüsüne kapılıyor , ardından gelen olaylar fıtına gibi hayatımı tarumar ediyordu.

Burak hayatımı tarumar edeceğini bağıran gözlerini üzerime dikmiş, ilerde olacakların korkusu şimdiden bedenimi sarmıştı.

Omzuma attığı kolunun altından , tenime ateş değmişcesine çıkalı saniyeler olmasına rağmen, gözlerindeki öfke çok önceden yakılmış ve sürekli harlanan bir ateşi andırıyordu.

Arel sinirli gözlerle ona bakıyordu. Elimi tutup beni yanına çekti. Öfkesini bana yansıtmıyordu. Bunu yüzünde kendini belli eden öfkeye rağmen , elimi sıkmadan yumuşakca tutarak, baş parmağıyla elimi okşamasından anlıyordum. Bu benim sakin olmam içindi.

"Zemheri bu kim ? " dedi Burak. Tek kaşını kaldırmış Arelin parmakları arasındaki elime bakıyordu.

Sevdiğim ! Demek istedim. Ama bunu bu şekilde değil de , Arelin hak ettiği bir şekilde duymasını istedim.

"Kim olduğu seni ne ilgilendirir ? " dedim. Sesim mesafeli ve soğuktu.

"Beni ne mi ilgilendirir ? Unuttuysan hatırlatayım. Ben senin sözlün sayılırım" dedi. Gözlerinin hedefine Arelin gözlerini alırken.

Arel tek kelime etmiyor benim konuşmamı istiyordu. Beni konuşturmadan onu dövmüyor ya da bağırıp çağırmıyordu. Bana saygı duyuyordu.

"Asıl sen unuttuysan ben hatırlatayım. Ben senin hiçbir şeyin değili ! Benim izinim olmadan bir karar verildi. Bu konuyu seninle de konuşup bitirdik. Şimdi karşıma geçmiş ' Sözlün sayılırım ' diyemezsin !" dedim.

Ne yapmaya çalışıyordu bu adam ? Bilmiyordum. Ama rahat durmayacaktı. Bunu hissediyordum.

"Evet konuştuk. Bu yanındaki velet için mi sözü bozdun ? Bak Zemheri bu konuyu seninle tekrar konuşmak istiyorum. Buraya da seninle konuşmak için geldim. Bunun için babanı veya da anneni araya bilirim istersen ! Yani vaktin yoksa. Onlardan senin adına izin alabilirim ! " dedi. Kelimelerinin altına gizlediği tehditle.

Arelin de duyduğu ve anladığı tehditle sinir kat sayısı daha da yükselmiş , sıktığı dişlerinin sesi kulaklarıma kadar ulaşmıştı.

"Bu seni hiç ilgilendirmez ! Ben seninle konuşmak istemiyorum. Kimi aramak istiyorsan ara ! Konuşacak olan benim. Ben de seninle konuşmak istemiyorum. Ha bir de. Bana asıl kim olduğunu göstermeye başladığın için teşekkürler ! Ben de ne zaman asıl karakteri ortaya çıkar diyordum. Çok bekletmedin beni ! " dedim. Yüzümde yapmacıklık akan gülümsemeyle.

Ve yüzünün rengi beyazdan kırmızıya dönen bir adam görmem çok sürmedi.

"Zemheri ! " dedi , elime uzanırken.

Ben elimi daha tutmadan çekerken , Arel de onunla aramıza girdi.

"Sabrımın son zerrelerindeyim ! Daha fazla zorlama. Senin hiç bir şeyin olmayan bir kadına - ki olsa bile - onun izni olmadan dokunamazsın. Şimdi kendini önünde bir uzvun var diye değil de , haysiyetin var diye adam gibi git burdan. Tabii o da varsa ! Bir daha da bir kadını rahatsız edecek bir durumda bulunma. Çünkü adamlık bunu gerektirir. Bir organın olmasını değil ! " dedi Arel.

ZEMHERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin