EPİSODE 1.4

11.3K 398 156
                                    

Bilmiyorum sanırım bu bölümde çok ısırılası oldu <3 (son dakika müzik değişmese tabi)

Medya - Gökşin derin-Değdiğin Dudaklar

Bu şarkı bu bölüm için yaratılmış gibi bişey

————

Evet gene burdayım. Atlasın evinin önünde. Dün olan olayları sabah hatırlayınca...cidden boku yediğinin farkına vardım. Elimde gine bordo güllerle gelmiştim. Kapıyı çalıp bekledim, Atlas tamamen çökmüş bir şekilde kapıyı açtı, beni görünce hızla kapıyı kapamaya çalıştı ama son dakika ayağımı koymuştum "Dur dinle beni Atlas lütfen" , "HAYIR GİT LÜTFEN" dedi ama ondan güçlü olduğum için kapıyı ittim. "Nolur dinle beni lütfen" dedim, ağlamaya başladı. Bir anda bağırdı "SEN DEMEDİN Mİ HAYATIMDAN ÇIK DİYE?! SEN DEMEDİN Mİ İSTEMİYORUM SENİ DİYE?! AL İŞTE ÇIKTIM HAYATINDAN AMA GENE SEN GELİYORSUN BENİM KAPIMA YUSUF AKTAŞ ACINASI DURUMDASIN"

kafamı eğdim, haklıydı. "Denemek ister misin?" Diye mırıldandım. "Neyi?" Kafamı kaldırdım "Benim olmayı" ağzı bir metre açık bana bakmaya başladı. Karşısına geçip kollarımı beline sarıp kendime geçtim. "Ben korktum...seni kaybetmekten korktuma ama seni kendi ellerimle ittim. Çok özür dilerim, benle olmayı kaldırabileceksen benim olur musun?" Gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. "Söyle bu bir rüyaysa seni öldürürüm Yusuf" boğazımı temizleyip kıkırdadım "Şimdi sevgilim olduğuna göre şu embe- yani Ferhatı napıcaz" , "Bilmem sadece seni kıskandırmak için onu kullanıyordum" ben bunu ısırırım "Ve başarılıda oldun" dedim ve ayaklarından tutup kaldırdım. Ayaklarını belime sardı. Onu salona götürdüm. Koltuğa oturdum oda kucağımdaydı, kollarını boynuma sardı "Ben halla inanamıyorum" evet bende "Sen üzülmeyi hiç hekketmiyorsun. Biraz mutlu ol, ama benle" dedim, gülümsediğini boynumda ki dudakların gerilmesinden anladım. "Yusuf, fikrini ne değiştirdi?" Sorusuyla düşünmeden cevap verdim. "Seni kaybetme korkusu bastı içimi, sensiz olamayacağımı anladım....çok değerlisin Atlas " bakın benimde duygularım var ve bende sevebiliyorum?

"Yusuf eğer bunlar yalansa seni öldürürüm" dediğinde kıkırdadım "Sen bi benim boyuma gel de bakarız ona da" yavaşça karnıma vurdu "Sen bana kısa mı diyorsun? 1.60 buçuğum ben tamam mı? Sen çok uzunsun" kahkaha attım. Ben mi fazla uzunum? Tamam öyle olsun. "Bana bak küçük fıstık seni yerim ben anladın mı?" Bakın benden bu tarz cümleleri çok duyamazsınız "Yesene" dedi gülümseyip. Dudaklarımı dudaklarına yavaşça yaklaştırdım, ve dudaklarımızı birleştirdim. Yavaş ve hissetire hissetire öptüm onu. Sevgiyle başlayan öpücük bir an şevhette dönüştü, Atlasta aynı şehvetle karşılık veriyordu, ağzıma gelen tuz tadıyla kendimi hızla çektim. Atlas ağlıyordu. "Sevgilim neden ağlıyorsun" dedim endişeyle suratına bakıp yanaklarını silerken "Ben...ne zamandan beri bana azıcık sevgi göstermen için bekliyorum biliyor musun? Ben çok ağladım geceleri senin için....şimdi mutluluktan ağlasam kaç yazar...." gülümseyip elleriyle oynama başlayınca.....onu orda ısırmamak için zor tuttum kendimi. Bakın bu çocuğun masum halleri benim zaafım anlatabiliyor muyum? Onu kucağıma alıp en arka odaya gittim.

Şu saaten sonra cidden biraz dinlenmeye ihtiyacım var.

Sabah:

Güzel bir ilk bahar esintisi kokusuyla uyandım, bu tabiki Atlasın saçlarının kokusuydu. Gözlerimi kırpıştırarak açtım Atlas, gülümseyerek bakıyordu bana. "Günaydın sevgilim" diyerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu, bakın şu konuya bi netlik getirelim: ben bunla yetinmem. "Ama bu bana yetmez kiiii" diye mızmızlanıp dudağımı büzüp gözlerimi kapadım. Kıkırdayıp dudaklarıma kapandı, bir süre öpüşüp ayrıldık. "İşe gitmeliyim" , "Boş ver işi ben senin patronunum işe gidersen kovulursun" kıkırdadı "Peki patron ne diyorsa o olur ama cidden gitmeliyim, seni öyle bırakmak istemediğim içinde uyandırmak istedim" dedi. Dudaklarımı büzdüm "Tamam gidebilirsin, ama akşam gelirken mantarlı pizza da getir" kafa salladı yanağımdan öptü ve hızla odadan çıktı. Ben 11'e kadar uyumaya devam ettim, daha sonra kalkıp mutfağa gittim. Sandviç ve kola alıp salona geri gittim. 2 saat daha boş boş televizyonu izlerken telefonum çaldı.

Peder arıyor.....

Aha sıçtık kesin sıçtık. Telefonu sakince açtım.

"Merhaba ba-"
"Bir baban olduğunu hatırlaman hoşuma gitti açıkçası"
"Baba özür dilerim son günlerde çok önemli işlerim vardı"
"Neymiş o önemli olan? Kaç gündür şirkete de uğramıyormuşsun"
"Şey aslında...benim hayatımda önemli bir insan var"
"Kız mı Erkek mi?"
"Şey E-erkek"
"Oooooo OOOOOO damadımız mı vaaar hadi bakiyim"
"Baba ne diyosun ya"
"Ben sevgili damadımla tanışmak istiyorum hafta sonu yemeğe gelin"
"İyide baba ya gelmek istemezse"
"İster ister bak cidden çok mutlu oldum AYLİİN DAMADIMIZ VARMIIIŞ"
"Ba-"
"Bak biz annenle sonunda bize damat getirdiğin için pasta kesicez sonra konuşuruz"
"Peki görüşürüz"

Telefon kapandığında yana koydum. Şimdi ben Atlasa nasıl söylerdim babam senle tanışmak istiyor diye? Sanırım bunu sonra düşünmem gerekiyordu. Ve evet şirkete uğramam gerekiyordu, ondan üstümü giyinip arabayı şirkete doğru sürmeye başladım.

———

3 saat aralıksız bir sürü dosyaya baktım ve lanet olasılar bitmiyor. 456. Dosyaya geçecekken kapı çaldı, gelen sekreterim di "Bir sorun mu var Merve?" Kapıyı arkasından kapatıp yanıma geldi, bir bacağıma oturdu. "Evet bir sorun var ben sizsiz yapamıyorum Yusuf bey" dedi ve bir eliyle üyemi okşamaya başladı, ağzım açık onu izlerken kendini kucağıma yerleştirdi "Bakın çok kötü durumdayım...yardımcı olabilir misiniz?" Dedi ve bir elimi alıp göğüslerini okşadı....Şu an...BEN ATLASI ALDATIYORUM. Kadını üstümden attım ve bağırdım "BİR DAHA SAKIN SAKIN BÖYLE BİR ŞEY YAPMA KOVULDUN GİT VE KENDİNE GENEL EVDE UYGUN BİR İŞ BUL" dedim ve odadan çıktım. Bir an önce o huzur dolu sarı saçların arasına girmem gerekiyor.

———
Yusuftan böyle bir deli kanlılık bekler miydiniz? Qlwkqkkwwkkw ama o cidden Atlası seviyor ve ona çok değer veriyor. Lütfen Yusufu sevin çünkü o secmek ne bilmiyor.

Yusufun sürüneceği bölümleri erteledik çünkü çocuklarım mutlu olsun istiyorum. Sonra çoook güzel bir şekilde süründürücem ben onu :)

-ipek

AYIP! |BxB|  /Tamamlandı/जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें