0.0

4.2K 122 50
                                    





GRACE;

" Bay Styles, çekim başlamak üzere! " Harry'nin menajerinin yüksek sesi stüdyoda yankılanırken elimdeki kameramı son kez kontrol edip fotoğrafların çekileceği alana ilerlemeye başladım. O sırada saçlarına son kez şekil verilen Harry'le göz göze gelmiştim, bana dudaklarındaki çarpık gülümsemesiyle baktığında dudaklarımdaki tebessümle karşılık verdim ona.

" Haydi, başlıyoruz! " Çekim yönetmeninin çağrısıyla Harry kalkıp çekim alanına gelmeye başlamıştı. Tam yanımdan geçerken bana göz kırptığında arkasından öylece bakakalmıştım. Onun herkese karşı böyle olduğunu biliyordum, o dışarı dönük ve asla utanmayan biriydi. Yinede o bana karşı böyle hareketler sergilediğinde tek yapabildiğim suratına öylece bakmak oluyordu.

Onun yaklaşık bir yıldır fotoğrafçılığını yapıyordum, sadece onunla değil başka kişilerle de çalışıyor, sadece modellerin fotoğraflarını değil gözüme hoş gözüken her şeyin fotoğrafını çekiyor ve her anı fotoğraflıyordum. Benim huzur duyduğum ve çokça mutlu olduğum bir şeydi fotoğraf çekmek. Küçüklüğümden beri hayalim olan mesleği yapıyor ve dünyaca ünlü modellerle çalışıp adımı duyuruyordum. Mutluydum.

Fotoğraf çekimi başladığında onun verdiği pozları fotoğraflamaya başlamıştım, saçlarına takmış oldukları taç'a gözlerim kayarken kendi kendime gülümsedim. Harry'de sık sık fark ettiğim bir şey vardı. Bazen çok çocuksu, yaramaz birbirine dönüşüyordu. Bazense dünya üzerindeki en seksi ve çekici insan olmayı başarabiliyordu. Şimdiyse ikisini birden yapıyordu, elindeki keçiyle birlikte gözlerini yumup gülümserken bu onu dünyanın en sıcak manzarasını izliyormuşsunuz hissine kapılmanızı sağlıyor ama bu seferde başka bir yüz ifadesine bürünüp kameraya attığı o bakış o anda erimenizi bile sağlayabiliyordu.

Sanırım anlıyordum, insanların neden bu kadar onu sevdiğini ve bir sürü fanı olmasının sebebini. Tanrı aşkına, tam tamına yirmi dört milyon takipçisi vardı ve dışarı çıktığı anda her an bir kalabalığın onun üzerine gelip resim çekilmek için birbirleriyle kavga ettiğini görebilirdiniz. Fakat tüm bunları hakketiğini düşünüyordum, çok fazla çalışıyor ve en iyisi olmaya çalışıyordu. Başarıyordu da, magazin programları olsun, internet ortamı olsun adı en çok konuşlan kişiler arasındaydı.

Makyöz ve kuaför Harry'e doğru giderken kameramı indirdim ve o sırada oyalanmak için çektiğim resimlere bakmaya başladım. Kameradan kafamı kaldırdığım an onunla göz göze gelmemle dudaklarım aralanmıştı, o beni mi izliyordu? Sırıtıp bana göz kırptığında hiçbir tepki vermeden kameramı yeniden ayarladım ve makyöz ile kuaför gittiğinde yeniden onun fotoğraflarını çekmeye devam ettim.




" Çekim bitti! "Çekim yönetmeni konuştuğunda herkes dağılmaya başlamıştı. Yönetmen bay Miller yanıma geldiğinde elini omzuma koydu.
" Her zaman ki gibi güzel iş çıkarttın Grace, tebrik ederim. " dediğinde gülümsedim ve, " Teşekkürler bay Miller. " dedim, bana gülümseyip gittiğinde eşyalarımı çantama koymuş gitmek için hazırlanıyordum ki onun sesini duydum ve ona döndüm.

" Hey, Grace. " dedi bana yüzündeki her zaman ki sırıtışla. Gülümseyip ona, " Hey, Harry. " diye aynı şekilde karşılık verdiğimde kıkırtısını işittim. Bana doğru yaklaşıp önümde durduğunda bende çantamın fermuarını çekip çantamı sırtıma takmıştım. " Diyorum ki, acaba bana telefon numaranı mı versen? Konuşurduk ha. " dediğinde dudaklarım aralandı, ne kadar onun fotoğrafçısı olsamda onunla önceden telefon numalarımızı almamıştık. Çünkü benimle iletişime geçeceği pek bir şey yoktu, daha çok ben onun menajeriyle iletişimde oluyordum.

Slowly || harrystyles.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin