1.9

1.2K 49 84
                                    





Bol bol satır arası yorum istiyorum lütfennn
Öptüm 💋



HARRY;

Arabayı evimin önünde durdurduğumda Grace'in bakışlarını üzerimde hissetmiştim fakat ben ona dönüp bakmamıştım. Kapıyı açıp arabadan indiğimde ilerleyip Grace'in de inmesini bekledim. Fakat o inmiyor ve öylece bana bakıyordu arabanın penceresinden. Tanrı aşkına, amacı neydi?
Beni delirtmek olmalıydı. Başımı iki yana sallayarak sakin olmaya çalıştım, fakat üç ay boyunca ondan ayrı olduğum her aklıma geldiğinde kendime hakim olamayacak kadar sinirleniyordum. Sertçe arabanın kapısını açıp bana bakan onun suratına baktım. Başımla inmesini işaret ederken omuzlarını silkmesiyle ona ciddi misin? Diyerek bakmıştım.

En sonunda beni çıldırtmayı bıkarak konuştuğunda, " Liam'a öyle sözler edip beni evine getirdin, bu yaptığın hoş bir davranış mıydı? " dediğinde yeniden o siktiğimin Payne'sinin ismini duymamla dilimi sinirle yanaklarımın içersinde gezdirdim. Ona az bile söylemiştim, daha çok konuşacak şeylerim vardı halbuki. " Fakat sende benimle gelmemek için en ufak harekette dahi bulunmadın, bana direnmedin. Demek ki, benimle gelmek istiyormuşsun. " dediğimde söyleyecek tek bir sözü olmadığı için sessiz kalmıştı. İnkar edemiyordu işte, beni istiyordu.

" Hadi. " dedim o an, " İn artık şu arabadan. " diye konuştuğumda derince bir iç çekmesinin ardından arabadan inmişti. Ona baktım ve ardından arabayı kilitleyip eve ilerlemeye başladım, arkamdan beni takip ediyordu. Eve girdiğimizde onun koltuklardan birine oturmasını izlerken bende tam karşısındaki koltuğa oturmuştum. Gözleri evin içerisinde dolanıyordu ve hatta gözlerini kapatıp kısa süreli evde ki kokumu kokladığına şahit olmuştum.
Bu hareketine gülümsüyorken o gözlerini açmış ve benim gülümseyen yüzümü görmesiyle bakışlarını benden kaçırmıştı telaşla. Neden? Neden, böyle yapıyordu?

" Artık sencede konuşma vaktimiz gelmedi mi?
Üç ay Grace, üç aydır ayrıyız ve senin benden neden ayrıldığını bile bilmiyorum. " dediğimde bana yüzüne yaydığı dalgacı gülüşüyle bakmıştı.
Ama aynı zamanda gülüşünde ki acıyı da hissetmiştim. " Bence beni nasıl hayal kırıklığına uğrattığından konuşmaya başlayabiliriz değil mi, Harry? " dediğinde yüzümdeki ifade değişmişti.
" Anlamıyorum Grace, ne yaptım? " dediğimde başını iki yana sallamıştı. " Ciddi misin, Harry? Hiç mi düşünmedin acaba Grace benden öylece neden ayrıldı?! " diye bağırdığında sakin olmak için gözlerini yummuştu.

Bakışlarımı yere indirdim, düşünmüştüm ama... Yoksa? Yoksa... Tanrım. Olamazdı, değil mi? Öğrenmiş olamazdı. Ama nasıl öğrenecekti ki?
Kim söyleyecekti ona? Kahretsin. Sahte kahkahası yayıldığında salonda, yere eğdiğim başımı ona kaldırdım. Ağlıyordu. " Şimdi anladın, değil mi? Daha önce anlamadın çünkü benim öğrenebileceğime ihtimal vermiyordun. " dediğinde hıçkırmış ve elinin tersiyle akan göz yaşlarını silmişti ama her sildiğinde bir yenisi daha ekleniyordu yanaklarına.

" Nasıl yapabildin Harry? Önce Elena olayında yalan söyledin, şimdiyse bu iddia olayı çıktı gün yüzüne. Hiç mi olacakları düşünmedin de yalanlar söylemeye devam ettin bana? " dedi, susmuş onu dinliyordum.
Görünüşüm bulanıyordu, gözlerimi yumduğum an yanaklarım ıslandı. O an iç sesim konuşmalısın dedi bana, konuşmalıydım. Ne kadar pişman olduğumu, onsuz yapamadığımı bilmeliydi.

" Beni yokluğunla sınadın, sana yemin ederim bu bile akıllanmama yetti Grace. Sana yemin ederim ki, bir daha asla yalan olmayacak ilişkimizde. " Dediğimde güldü bana. Ayağı kalktı, bir o yana bir bu yana yürüdü. " Evet, Elena olayında da aynısını söylemiştin, bir daha asla yalan söylemeyeceğini söylemiştin. Peki ne oldu? Sen hep bir şeylerin üzerini yalanla örtmeye çalıştın Harry! " diye bana bağırdığında bende ayağı kalktım ve tam karşısında durdum.

Slowly || harrystyles.Where stories live. Discover now