0.3

1.6K 64 52
                                    






GRACE;

" Bir saate orada olurum. " Saçımdaki tokayı açıp kenara koyarken, " Tamam aşkım. " diye onayladım telefonda konuştuğum Harry'i. Kulaklarıma gülümsemesi yayılırken bende gülümsedim.
" Aşkım. " dediğinde bana gülümsemem büyüdü ve daha fazla geç kalmamak için "Görüşürüz. " diyerek kapattım telefonu. Telefonu hızlıca kenara bırakıp banyonun yolunu tuttum. Hızlıca bir duş alıp hemen hazırlanmalıydım.

Harry'nin arkadaşlarıyla tanışmaya gidiyordum, aslında bu beni daha da gergin yapsada eninde sonunda onun arkadaşlarıyla tanışıp onun ortamına gireceğimi biliyordum. Bu yüzden ne kadar erken olursa o kadar iyiydi benim için. Bana hepsini çok seveceğimi söylemişti, umarım onlar beni severdi. Şuan en önemlisi buydu aslında benim için.

Hızlıca bir duş almış ve hazırlandıktan sonra Harry'i beklemeye başlamıştım. Çantamın içerisinde son anda kameramıda koymuştum, belki Harry'nin fotoğraflarını çekerdim. Onun o güzel yüzünü fotoğraflamak bana her zaman keyif veriyordu.
Ben düşünürken o sırada kapı çaldığında çantamıda alıp odamdan çıktım.

Kapıyı açtığımda gülümseyen yüzüyle karşılamıştım, beni ufak bir süzüşten sonra kendime çekmiş ve dudaklarımı öpmüştü. " Çok güzelsin. " dediğinde bana başımı bir süre boynuna saklamıştım, nedensizce utanıyordum. Sanki, sanki liseli aşıklar gibiydim. Yanağımı elleri arasına aldığında burnumu öptü ve elimi sıkıca tuttuktan sonra arabasına ilerlemeye başladık. " Bizi bekliyorlar. " dediğinde başımı saklamıştım ona.




***

Şık bir kafenin önünde durduğumuzda arabadan inmiştim, Harry'de inip arabasının anahtarını vale'e verdiğinde elimi sıkıca tutmuştu. Kafeye girdiğimizde köşedeki masalardan birine ilerliyorduk. Dikkatlice baktığımda beş kişilik bir grup olduğunu gördüm. Fakat kaşlarımı çatmama sebeb olan bir şey vardı, Harry'nin menajeri Elena'da buradaydı. Ben başımı kaldırmış Harry'e çatık kaşlarımla bakmıştım ki o çoktan elimi bırakmış arkadaşlarıyla selamlaşmaya bakmıştı.

Sakin ol, Grace demişti iç sesim. O sırada selamlaşma sırasının bana geldiğini anlamıştım.
" Ben Jeremy. " demişti kumral, kaslı çocuk. Bana elini uzattığında gülümsedim, " Grace. " dediğimde diğer çocuk elini uzatmıştı bana. " Ben Tom. " demişti, uzattığı elini tutarak aynı şekilde onada ismimi söylemiştim. Sanırım aralarındaki en küçük kişiydi. " Ben Scarlett. " demişti sarışın kadın, uzattığı elini tuttuğumda aynı şekilde selamladım onu. " Ben Daniel. " dediğinde turuncu saçlı olan, gülümsedim ve elini sıktım. Son olarak Elena kalmıştı, yüzündeki sinirimi bozan gülümsemesiyle bana elini uzattığında, " Beni zaten tanıyorsun. Elena ben, Harry'nin menajeri. " demişti. Uzattığı elini tuttuğumda, çok fazla sıkmış olacaktım ki bana şaşkınca büyüttüğü gözleriyle bakmıştı. " Evet. Bende Grace, Harry'nin sevgilisi. " demiştim sevgilisi kısmına baskı uygulayarak.






Hepimiz yemek sipariş etmiş yerken, hepsi kendi arasında sohbet ediyor bense sadece dinlemekle yetiniyordum. Fakat geldiğimden beri canımı sıkan bir çok şey oluyordu. Bunlardan biri Harry'nin arkadaşlarının yüzünde hoşuma gitmeyen ve geldiğimden beri olan gülümsemeler vardı. Üstelik bana baktıklarında bu gülümseleri daha da büyüyordu. O sırada Elena'nın Harry'nin yaptığı bir espiriye güldükten sonra elinin Harry'nin bacağına dokunduğunu görmüştüm. Ben bu manzarayı izlerken Harry'nin bakışları bana dönmüştü. Yüzümden anlamış olacak ki bacağındaki Elena'nın elini hafifçe itmişti.

Elini omzuma atarken ona pekte içten olmayan bir gülümsemeyle baktım ona, keyfim kaçmıştı. Parmakları çenemi tutup kafamı ona çevirirken,
" İyi misin? " dedi bana, yüzüne baktım. Anlamıyor muydu? Karşımda resmen Elena sevgilime dokunuyordu ve Harry benim nasıl olduğumu mu soruyordu? Ona başımı salladığımda kolları arasından çıktım ve, " Lavaboya gideceğim. " dediğimde beni başını sallayarak onaylamıştı.


Slowly || harrystyles.Donde viven las historias. Descúbrelo ahora