1.3

1.3K 52 146
                                    





Satır arası yorum istiyorum, lütfen beni kırmayın aşklarım.

Muah 💋


GRACE;

Duş başlığını açıp, ılık suyun vücudumdan akıp gitmesi beni rahatlatmıştı. Günlerdir doğru dürüst yemek bile yemiyor ve evden dışarıya çıkmıyordum. Şanslıydım ki, gerçekleştirecek bir çekimimde yoktu çünkü bu kafayla hiçte yapabileceğimi düşünmüyordum zaten. Harry'le ise o günden sonra hiçbir iletişimde bulunmamıştık. Ne beni aramış, ne de bana mesaj atmıştı. Benim suçlu olduğumu mu düşünüyordu? Oysa bana ne sözler sarfetmişti o akşam. O anda içimde daha fazla tutamadığım hıçkırığımı serbest bıraktım ve başımı duşa kabine yasladım.

" Neden? " diye mırıldandım o an göz yaşlarım içerisinde. Neden onunla ilişkimiz sürekli bir taşa takılıp tökezliyordu? Tek istediğim onunla olmaktı ama yapılan hatalar sürekli bizi koparıyordu birbirimizden. Hiçbir zaman yüzüne karşı suçlamamıştım onu, böyle bir şeyi yapmaya da niyetim de yoktu fakat neden göremiyordu kendi yaptığı yanlışları? Neden sürekli beni suçlayıp duruyordu? Neden dış etkenlere takılıp ilişkimizi zedeliyordu? Yutkundum ve göz yaşlarımın başımdan akan suyla birlikte karışıp gitmesine izin verdim.


Duşta ne kadar kaldığımı bilmiyordum, en sonunda çıktığımda üzerime bornozumu giyip saçlarımada havluyu sarmıştım. Odaya girdiğim anda kapının çalınma sesini duymamla kaşlarımı çatmıştım.
Kim gelebilirdi? Betty ve annemler olsa gelmeden önce kesinlikle ararlardı. Harry'ninde son olanlardan sonra geleceğini düşünmüyordum çünkü o günden sonra bir iletişime geçmemiştik.
Başkada gelebilecek kimsem yoktu. Odadan çıkıp kapıya ilerlediğimde parmak uçlarımda uzanıp delikten bakmıştım fakat gördüğüm bedenle büyük bir şaşkınlığa uğramıştım.


" Harry. " diye şaşkınca konuştum, beni duymuş olacak ki, " Grace. " demişti o da bana. O anda sesinden anlamıştım ki, onunda benden bir farkı yoktu. En azından öyle bir his kaplamıştı kalbimi. Biz ayrıyken mutlu olamazdı değil mi? Dışarı çıkıp gezemez, kimseye sanki mutluymuş gibi gülümseyemezdi. Yutkundum, çünkü ben bunların hiç birini yapamıyordum ondan ayrıyken. O esnada onun yeniden sesini duymuştum. " Güzelim, lütfen kapıyı aç. Seni görmeye ihtiyacım var, hem de çok fazla. " demişti. Ona dayanamayacağımı onu gördüğüm ilk andan beri biliyordum zaten.
Fakat o esnada gözlerim vücuduma kaydı ve bornozla olduğum aklıma geldi. Fakat, o benim sevgilimdi ve bunu sorun etmemem gerektiğini biliyordum. Saniyelerin ardından kapıyı açtım.


Onunla göz göze geldiğimiz an ikimizinde seslice nefes alması bir olmuştu. Birbirimizin gözlerinin içerisine uzun uzun bakmamızın ardından onun bakışları vücuduma inmişti. Beni uzunca süzüp yeniden gözlerimi baktığında daha fazla kapıda durmamamız gerektiğini anlamış ve kapıda yana kaymıştım. O bununla birlikte içeriye adımladığında kapıyı kapatmış ve ona dönmüştüm. Ona döndüğüm an da bakışlarının benim üzerimde sabit olduğunu görmüştüm. Benim bedenim, sanki onun gözlerinin tek odak noktasıydı.




Uzunca bakışlarımızın ardından beni aniden belimden tutup kendine hızla çektiğinde göğüslerimiz birbirine çarpmıştı. İki yanımda duran ellerim anında omuzlarına gittiğinde tuttum ve alnım burnuna sürttü. İkimizde sanki kilometrelerce koşmuşuz gibi nefes nefeseydik ve nefeslerimiz birbirimizin suratlarını ezip geçiyordu. " Grace. " diye fısıldadı o an bana derin sesiyle. Sanki sarhoş olmuş gibiydim, yarı baygın gözlerimi gözlerine diktim ve gözlerinde gördüğüm o yoğun hislerle kirpiklerimi kırpıştırdım. " Beni aramadın, yazmadın bana. Sanki, sanki bensiz mutluymuşsun gibi. " dediğimde kuruyan dudaklarımı yalamıştım ve Harry bununla birlikte biraz daha çekmişti beni kendine.


Slowly || harrystyles.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin