0.2

2K 71 100
                                    





GRACE;

Alarmın o iğrenç sesi odada yankılanmaya başladığında yüzümü buruşturdum, alarmı erteleyip yatakta döndüm ve rahat bir konum alıp yeniden uyumaya döndüm. Yeniden tatlı bir uyku beni içine çekeceği sırada tekrardan yankılanan alarmın sesiyle daha fazla direnemedim ve çalan alarm galip gelerek beni yataktan kaldırdı. İşimi çok fazla seviyordum, fakat sabah olan çekimler hariç.
İç sesim bugün gerçekleşek olan çekimin Harry'nin çekimi olduğunu söylediğinde derin bir çektim.

Harry...O artık benim sevgilim olmuştu ve ben onunla yüz yüze geldiğimde ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu. Tamam, sanki ilk defa sevgilisi olan biri gibi davranıyordum. Harry'e gelince her şey bir anda değişiveriyordu. Ama artık alışmalıydım ve normal davranmalıydım.

Daha fazla düşünmemem gerektiğini fark ettim çünkü geç kalkacaktım, hızla yataktan hazırlanmak için kalktığımda telefonumun titrediğini görmemle komidinin üzerindeki telefonumu aldım ve mesajın Harry'den geldiğini gördüğümde gülümsedim. Artık instagram'dan mesajlaşmıyorduk, dün telefon numaralarımızı almıştık.



Günaydın, sevgilim.

- Harry

Günaydın Harry.

- Grace


Mesajı yolladıktan sonra telefonu yatağın üzerine atıp odadan çıkmıştım, bu sabah her zamankinden farklı başlamıştı. Benim bir sevgilim vardı, sevgilim dünyaca ünlüydü ve ben onun resimlerini çekmeye gidiyordum.




***

Çekim alanına girdiğimde Harry'i hazırladıklarını görmüştüm, elimdeki çantayı kenara bırakırken ona yeniden bakmıştım ki beni fark etmesiyle makyöz ve kuaförü umursamadan kalkmış ve bana doğru gelmeye başlamıştı. " Sevgilim, sonunda geldin. "
Buradaki herkesin duyacağı şekilde konuştuğunda herkesin şaşkın bakışları üzerimize dönmüştü. Harry  gelip beni kolları arasına aldığında ellerimi beline sardım ve onun dudakları yanağımı uzunca öptü. Fakat o sırada Harry'nin menajeri Elena'nın, " Sevgilim mi?" Diyen şaşkın ve soru sorar gibi çıkan sesini duymuştum.

Kaşlarımı çattım fakat kulak asmamaya çalıştım, onun yerine başımı kaldırıp gülümseyerek Harry'nin yüzüne baktım. O yine her zaman ki gibi göz alıcıydı, onun çirkin görünebileceği bir an var mıydı diye merak ediyordum. Düşüncelerimle birlikte gülümseyen yüzümle onun yüzünü incelerken oradakilerin, yanımıza geldiğini gördük. " Tebrikler, umarım hep mutlu olursunuz. " Herkes gülen yüzüyle bize baktıklarında Harry kolunu omzuma attı ve bana gülümsedi. O sırada çekim yönetmeni bay Davies geldiğinde, " Tebrikler çocuklar, umarım hep yan yana olursunuz. " dediğinde Harry'e baktım. Gülümseyerek oradakilerle konuşmaya başlamıştı.
O an anlamıştım ki, ben bu adamın yanından ömrüm boyunca ayrılmak istemiyordum.


" Çekim başlıyor! " Yönetmenin sesini duymamızla herkes yerlerine geçerken kameramı alıp bende çekim yerine ilerlemeye başlamıştım. Çekim boyunca Harry'nin bana yaptığı şirinliklere gülümseyerek karşılık vermiştim. Bana göz kırpması, öpücük atması, tıpkı küçük bir çocuk gibi kalp yapması... onun bu hallerini aklımın bir köşesine kazıyordum, çünkü onunla içinde bulunduğum her an benim için çok fazla önemli ve değerliydi.

O sırada makyöz ve kuaför Harry'nin yanına gittiklerinde bende resimlere göz atıyordum ama onun sesini duymamla gözlerimi büyüterek ona baktım. " Sevgilim, bana bir öpücük vermeyecek misin? " demişti, yüzündeki sırıtış ile bana bakıyorken oradaki herkesin kıkırtısını duymuştum.
" Ah anlıyorum, ilk öpücüğümüzü daha özel bir ortamda ve başbaşayken yapmak istiyorsun. Öyle olsun, aşkım. " diye konuşmaya devam ettiğinde işaret parmağımı dudaklarıma götürmüş ve sus demiştim ona, o ise gülümseyerek omuz silkmişti.


Slowly || harrystyles.Where stories live. Discover now