1.4

1.2K 56 96
                                    





Bol bol satır arası yorum lütfennn iyi okumalar

Öpüldünüz 💋


GRACE;

Ellerimin arasında sürekli çevirdiğim telefonuma gözlerimin daldığı yerden kaldırıp baktım ve buna bir son verdim. Dudaklarımı dişliyorken her an kapının çalınmasına kendimi hazırlıyordum. Harry'nin buraya patlamaya hazır bir bombadan farksız olmadan geleceğini biliyordum. Bana o mesajı yazdıktan sonra fotoğrafa ve ardından yorumlara bakmış ve neden silmemi istediğini anlamıştım. Şimdiyse aklımda bir sürü şey dolanıyordu. Liam neden böyle bir şey yapmıştı? Harry gerçekten Liam konusunda haklı mıydı?
Ardından bu sabah Betty'nin söyledikleri geldi aklıma.Ve, sanırım ikiside haklıydı.

O esnada gözlerimin dolmasıyla kendime lanet okudum. Tüm her şey üste üste geliyordu ve ben artık boğuluyordum. Dudaklarımı dişledim ve elimin tersiyle sildim tüm göz yaşlarımı, ardından telefonumu yeniden elime alıp kilidi açtım ve ardından instagrama girdim. Anında paylaştığım o fotoğrafı sildikten sonra telefonu koltuğa fırlattığım sırada kapının zil sesi kulaklarıma doldu. Yenisi akmış olan göz yaşlarımı hızla silerken saçlarımıda düzlettik kendime çeki düzen verdim ve kapıya ilerleyip açtığımda karşıma çıkan Harry'e baktım.


Bana baktığında ilk önce gözleri gözlerime değdi ve orada takılı kaldılar. Kaşlarını çattı, muhtemelen gözlerim az önce ağladığım için kızarıklardı. Her zaman olduğu gibi yeniden bakışıyorduk, belkide sessizliğimizle birbirimize bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve anlamıyorduk. İşte sorunda tam da buydu belkide, biz birbirimizi anlamıyorduk.
İçeriye hızla bir adım attığında koluma çarpıp salona ilerledi hiçbir şey demeden. Kapıyı kapatıp bende arkasından ilerleyip salona girdiğimde bir şey aradığını fark ettim. Tam da o an koltuğun üzerine fırlatmış olduğum telefonumu gördü ve hızla ilerleyip eline aldığında şifresini girdi telefonuma.
Telefonumun şifresini biliyordu.


" Harry, ne yapıyorsun? " dedim şaşkınca, beni dinlemedi ve yaptığı şeye devam etti. Yanına gittiğimde ve telefonuma eğilip baktığımda instagram'da olduğunu ve hesabımdan Liam'ı takipten çıktığını ve Liam'ıda benim takipçilerimden çıkarttığını gördüm. Şaşkınlığım büyürken elimi telefonuma uzattım ve, " Ne yapıyorsun sen? " diyerek sesimi yükselttim ve elinden telefonumu almaya çalıştım. Ama bana izin vermedi ve bana dönerek ateş saçan gözleriyle bağırdı. " Ben ne yapıyorum, öyle mi?! " Dediğinde elindeki telefonumu yere hışımla fırlattı.


Gözlerim kocaman olurken onun gözlerime bakmasıyla ve gözlerimde gördüğü ifadeyle yüzünde ki o kızgın ve sert ifade anında söndü ve pişmanlıkla bana yaklaşarak, " Grace, özür dilerim. Birden oldu, tutamadım kendimi. " dedi. Elimi tutmaya çalıştığında izin vermedim ve elimi de kendim gibi geriye çekilerek uzaklaştım ondan. " Git. " dedim. Gözlerine hayal kırıklarının tohumu bir bir yerleştirken, " Ne? " dedi bana. Elimle kapıyı gösterdim. " Duymadın mı? Git! " diye bağırdığımda bedeni bir iki adım geriledi arkaya doğru. Ama o vazgeçmeden bana doğru atılıp beni hızla kolları arasına alıp sıkıca tuttuğunda bana ondan kurtulmak için çırpınmaya başladım.


" Bırak, bırak artık beni! " diye bağırmaya devam ettiğim sırada ağlamayada başlamıştım. O başımı tutup göğsüne yasladığında, " Şşşt, sakin ol güzelim." Dedi sakin çıkan sesiyle ve saçlarımı okşamaya başladı. Daha fazla çırpınmayı bırakmıştım ve göz yaşlarım üzerindeki tişörtü ıslatmaya başlamıştı.
" Anlamıyorsun, beni hiç anlamıyorsun. Seni kaybetmekten deli gibi korkuyorum, görmüyor musun? " dediğinde, " Neden? " diye fısıldadım, bana başını eğip baktığında bende başımı kaldırmış ve bakmıştım ona. " Senden başkasını gözüm görmüyor dememe rağmen neden korkuyorsun bu kadar beni kaybetmekten? " dediğimde sertçe yutkunduğuna şahit olmuştum.


Slowly || harrystyles.Where stories live. Discover now