"Sen ve ben muhtemelen bir olamazdık." diye fısıldadı ve bana doğru eğildi, dudakları dudaklarıma değiyordu. "Ama seninle geçirdiğim her saniyeyi salisesine kadar seviyorum." titreyen dudaklarım söyledikleriyle biraz daha azıyordu ve ben kontrol alt...
Bir süredir kıyıda köşede beklettiğim kurguyu sizinle paylaşma kararı aldım.
Düşüncelerinizi çokça merak ediyorum.
Medyadaki şarkıyı dinleyerek okursanız daha hoş olacaktır diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar..
⏳
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
HARABE ZİHİN
"Açıklaması mümkün olmayan şeylerle savaşa girip yenilmeye mahküm kılan zihnim.."
Gözlerimi ıstırap verici bir acıyla aralarken bulanık görüntüler yavaşça netleşiyordu. Olduğum yeri inceleyen gözlerim buranın bir hastane odası olduğunu idrak ettiğinde yutkundum. Başım ifade edilemez türden bir acıyla sızlıyordu. Yeni uyanmış olmama rağmen hala uykuluydum, göz kapaklarımı zar zor açık tutuyordum. Kapanmamaları için onlarla savaşıyordum adeta. Midem bulanıyor Kendimi halsiz ve bitkin hissediyordum.
Kalkmak için doğrulmaya çalıştığımda başımı sertçe yatağa çarpmamla beynim de çakan şimşeğin gök gürültüsü ile birlikte olan uyumuna Beynimdeki hücrelerin nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordum.
Başımdaki ağrı kat ve kat vücuduma yayılırken, inleyerek elimi alnıma götürdüm. Yüzümü acıyla buruşturarak yutkundum.
Her şeyi yeni yeni farkediyorken alnımdaki elimi başıma götürdüm.
Başım bir şeyle sarılıydı.
Şu an ne olduğuna dair bir fikrim yoktu, tek bildiğim iyi şeyler olmadığıydı. Elim başımda gözlerimi tavana dikmiş ağrımın dinmesi için içten içe yakınıyordum.
Düşümcelerimden sıyrılmama neden olan odanın kapısı yavaşça aralanırken, gözlerimi merakla kapıya doğru yönelttim. Gözlerim bana doğru gelmekte olan biri kadın diğeri erkek olan doktorlara kaydı.
Yanıma ulaştıklarında her ikisi iki yanımda durmuş bana biz senin melekleriniz dermiş gibi bakıyorlardı.
Anlarsınız ya "Charlie ve Melekleri" meselesi.
Beyaz teniyle dikkat çeken erkek doktor göz hizama doğru eğilerek dikkatle başımı incelemeye başladı. Diğer doktor ise gözleriyle beni süzmeye devam ediyordu.
"Başınızı neden tutuyordunuz?" Gözlerimi ayakta duran ve beni izleyen kadın doktora çevirdiğimde, ellerini üzerinde duran beyaz önlüğünün cebine sokup mesafeli bir şekilde beni izlemeye devam etti. "Ağrınız var mı?"
