(2) Çaba

1.2K 159 92
                                    

Selam, sonunda bölüm yazdım ve attım bi hevesle yazdığım bir bölüm daha. Umarım güzel yazmışımdır güzelce okursunuz oylarsınız yorumlarsınız.

Keyifli okumalar..


ÇABA

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

ÇABA

"Beyin kıvrımlarında dans eden acılar olunca, hiçbir şey olmamış gibi yapamıyor insan.."

Bir insanı tek bir düşünce bitirebilir, yine bir insanı tek bir düşüce döndürebilir hayata. Tek bir düşünce yeniden doğurup yeniden öldürebilir. Buna ister kumar diyin ister intihar, kurşun gibidir düşüceler. Ateşlenince hedefinden asla şaşmaz, ulaştı mı hedefine asla affetmez.

Hangi yoldan hangi semtten hangi hastaneye gittiğimizi bilmiyordum. Günüm yine birşeyleri bilmemekle geçiyordu, düşünmekle. Beni bitirecek olan düşünce tekrar eski sağlığıma kavuşamamak olmamdı. Döndürebilecek olan düşünceyse tabiki bu düşüncenin aksiydi. Eski sağlığıma kavuşmak, hatırlamak, yürümek ve hatta maraton koşmak, evet evet olabilir neden olmasındı ki.

Dün Fezaya sarılmış bir şekilde ne kadar ağladığımı bilmiyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlamış, konuşamamıştım dilim tutulmuştu. Feza da konuşamamamıştı ya da konuşmak istememişti. Böyle durumlarda susmak daha uygun oluyordu herhalde.

Arabaya ölüm sessizliği çökmüştü adeta, Feza gözlerini dikmiş yola hastaneye doğru sürerken, ben de gözlerimi yoldan ayırmıyordum. Arkamızda kalan ağaçları görüş açımdan kaybolana kadar gözlüyordum.

Göz ucuyla ona baktığımda direksiyonu beyaz eliyle sıkı sıkıya sarmıştı. Biraz daha sıkarsa direksiyonu yerinden söküp ikimizi de ölüme sürükleyebilirdi.

Neden böyleydi şimdi bu?

Kaşlarımı anlamsızca çattım, gözlerimi beyaz teninde gezdirdim, gözlerini korumak istercesine uzanan kirpikleri. Çenesini saklamak istercesine uzanan kirli sakalları ve aralanan dudakları. Boynunda boylu boyunca uzanan damarları gerildiğinde daha da belirginleşiyordu sanki. Şu an belirginleştiği gibi, gerçekten bu adamın kendiyle sorunu neydi?

Ona bakmayı bıraktım ve önüme döndüm. Gözlerime çarpan dikiz aynası sayesinde kendimle göz göze geldim. Yorgun yeşil gözlerimin aklarını allar almıştı, göz altlarım morarmıştı. Beyaz sargının altından bana selam veren saçlarımın gölgesi, ateşi andırıyordu.

Dolan gözlerimle birlikte üzerime çöken hiçlik duygusu Feza'nın sesiyle yerle bir oldu. Dağılmış bir şeyi daha fazla ne kadar dağıtabilirdiniz ki?

MELÂLحيث تعيش القصص. اكتشف الآن