(6) İntikamın Pençesi

838 76 18
                                    


Selam, nasılasınız?

Ben kendimi pek iyi hissetmiyorum kafam biraz bulanık bu aralar. Sürekli bir baş ağrısıyla uyanıyorum ve uykusuz olmama rağmen gözüme uyku girmez oldu. Neyseki yazmaya sığınarak kendimi motive etmeye çalışıyorum. Bu biraz iyi hissettiriyor ama karşılığını alamayınca da üzüyor bazen. Her neyse bunlara rağmen yazmaktan sıkılmadığım için yazmaya devam ediyorum. Evet evet daha fazla laf kalabalığına gerek yok, sol alt köşedeki yıldızı parlatarak destek olabilirsiniz.

Keyifli okumalar..



İNTİKAMIN PENÇESİ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İNTİKAMIN PENÇESİ



Fezayla inatlaşarak başa çıkmak yerine şimdilik ona istediğini verip istediğimi almayı seçtim. Önümdeki çeşit çeşit yemeklerin hepsinden az az alıp zar zor yemeye çalıştım. Onun bakışları bazen heyrete düşse de hemen toparlıyordu. Daha fazla dayanamayarak derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Niye bakıyorsun bana öyle sen bunu istemedin mi?" yüzündeki ifadenin yerini memnuniyet aldı.

"Evet, istedim." önüme döndüm ve tabağıma bakarak konuştum.

"İyi, ben de öyle yapıyorum işte." diyerek ve kendimi zorlamaya devam ederek yemeye devam ettim. Bir ara başımı kaldırıp ona baktığımda onun da yediğini gördüm.

Bakışlarımı ondan çekip yemeye devam ettim ama daha fazla yiyemeyeceğimi yersem kusacağımı hissettim ve yemeyi bırakıp sırtımı sandalyeye yasladım.

Bu lezzetleri özlemiş gibi hissediyordum ama yine de midem bulanıyor daha fazla yiyemeyeceğimi söylüyordu.

"Doydum." beni duymuş olacak ki başını kaldırdı ve gözlerime baktı. Bir şey söylemesini beklerken tabağındaki yiyecekleri temizledi ve o da arkasına yaslanarak konuştu.

"Nasıl hissediyorsun."

"Bir dünya dolusu yiyecek yemiş gibi."

"Bu kadar az yiyerek mi?" diyince kaşlarımı çattım. Yiyemediğimi zaten biliyordu bunu yemiş olmam bile bir nimetti.

"Benim için az değil bence oturda şükret." başını salladı ve konuştu.

"Peki sen öyle diyorsan öyledir." boğazımı temizleyip kollarımı göğsümün üzerinde birleştirdim.

"Dinliyorum seni." dedim, dikkatle yüzüme bakınca konuşacaklarını kafasında toparladığını anlamıştım. Yanlış bir şey söylememek için düşünüyordu.

Uzun bir süre aramızda sessizlik oluştu. Geçen her dakika merakım körüklenirken Feza beklediğim şeyi yaptı ve sessizliği bozdu.

"Babam anlattığım kadar temiz bir adam değilmiş Gaye. Ben de bunu her şey için çok geç olunca anladım." bana uyandığım gün babasının bana yardımcı olduğunu ve hatta beni evlerine aldığını söylemişti. O gün böyle bir şeyden bahsetmemişti. O gün benden bir şeyler sakladığını biliyordum yanılmamışım, merakla Fezaya bakarken devam etti.

MELÂLWhere stories live. Discover now