(9) Ağa Takılan Balık

718 25 34
                                    



Selam, sol alt köşedeki yıldızı parlatarak destek olabilirsiniz.

Keyifli okumalar.



AĞA TAKILAN BALIK

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

AĞA TAKILAN BALIK



Evsiz ve kimsesiz hissediyordum. Feza birkaç dakika içinde beni paramparça ederek bırakıp gitmişti. Bana sarfettiği sözler beynimin içinde yankılanarak geziniyor beyin kıvrımlarımı yakarak canımı acıtıyordu.

Ne olduğunu bilmediğim ve onun bile sorgulamadığı bir sebepten ötürü beni bilmediğim bir yerde yalnız bırakıp gitmişti. Arkasına bile bakmadan tereddüt etmeden beni bırakıp gitmesi dumura uğramam sebep olmuştu.

Ne yapacağımı bilmez ve perişan bir halde yağmurun altında öylece oturuyordum. Korkuyla etrafıma baktım bu lanet olası yerde benden başka hiç kimse yoktu. Issız, soğuk ve ürkütücü olan bu boş sokağa boş gözlerle baktım.

Burayı aydınlatan tek şey telefon kulübesinin ışığıydı. Yüzümü az önce beni bu hale getiren telefon kulübesine çevirdim. Bu lanet olası kulübeye geldiğimiz için olmuştu tüm bunlar.

O notu Fezaya ulaştıran her kimse benim hakkımda hoş şeyler söylememişti Fezayı delirtecek türden şeyler söyleyerek Feyzayla aramızdaki ince çizgi yok etmeyi başarmıştı.

Ne yapacağımı bilmiyordum kendimi hiç hissetmediğim kadar yalnız ve çaresiz hissediyordum.

Sırılsıklam olmuştum bunu umursamayarak ıslak kazağımın koluyla yüzümü sildim. Ağlamanın bir faydası yoktu yüzümü silip saçlarımı geriye doğru elimle taradım ve ayağa kalktım.

Acımasızca yağan yağmur bu halim umursamayarak hunharca yağmaya beni ıslatmaya belkide kirlenen ruhumu arındırmaya çalışıyordu. Feza'nın bana böyle davranması kendimi çok kirli hissetmeme sebep olmuştu. İçimde çırpınan bir serçenin kanatlarının sesi kulağımda yankılanıyor acıyla yardım dileniyordu.

Sırılsıklam olmuş bedenim tüylerimi ürpertirken etrafıma bakındım. Alnımdan burnumun ucuna, burnumun ucundan da artarda yere akan damlalar sessizliğime bir ok gibi gerilirken yüzüme çarpan şiddetli ışıkla gözlerimi kıstım. Elimle gözlerimi siper ederek gözlerimi aralayıp karşı tarafa baktım.

Karşıdan gelen arabanın ışıkları dışında bir şey göremiyordum. İçime düşen çaresizlik yavaş yavaş bedenimi terkederken Feza'nın beni burda bırakıp gitmemesinin sevinciyle bu haldeyken bile gülümsedim.

Öfkesine esir düşmemiş beni dinlemeyi tercih etmiş olmalıydı.

Yavaş yavaş yaklaşan arabanın ışıkları tamamiyle beni köreltmişken gözlerimi ovuşturdum. Araba benden birkaç metre uzakta durmuştu ama hâlâ çalışıyordu ve içinden kimse inmiyordu. Bu durum beni işkillendirmeye yetiyorken dikkatlice arabaya bakmaya başladım.

MELÂLWhere stories live. Discover now