Yetimhanedeki Günlerim

526 135 72
                                    

Multimedyada bizimkiler var. :) William ve Chris multideler...

Benim kitabımı takip edenlere yorum yapanlara beğenenlere buradan sevgilerimi sunuyorum ve işte yeni bölümümüz keyifli okumalar...

Bu ışıkta ne, gözüme vuruyor. Ah olamaz sabah olmuş ve ben sandalyede uyumuşum. Annemi rahatsız etmeden çıkmayı becerebilirim umarım.

Odadan çıkarken doktoru görmüştüm. "Günaydın doktor bey."

"Günaydın küçük hanım. Nereye böyle sabah sabah bende annenizi kontrole geliyordum."

"Evle ilgili küçük bir problemimiz varda onu halletmeye gidiyorum anneme onu sevdiğimi söyleyin."

"Peki küçük hanım kolay gelsin."

Hastaneden ayrılmıştım. Yetimhaneye doğru yürüyordum. Dün akşam uyumadan önce evi satmaya karar vermiştim. Adımlarımı hızlandırmaya başladım. Artık yetimhaneyi görebiliyordum. Tam içeri girecekken bir ses duydum. Kafamı sesin olduğu yere yönlendirdim ve birkaç adım sese doğru yürüdüm.

Sesin olduğu yerde anne ve babalar toplaşmış oğullarını silahşörlük okuluna göndermeden önceki son anlarını yaşıyorlardı. Bir anneyi oğluna sarılmış ağlarken gördüm. Babasıysa başaracağına

inanıyoruz diyordu. Sonra bir duyuru sesi geldi." Silahşör adayları yerinizi alın." Çocuklar yerine geçerken ben sadece olanları izliyordum. Bir anda fişekler patladı. Renk renk fişekler. Harikaydı.

Herkes gibi bende alkışlıyordum. Gözlerim havada fişeklere bakarken biri "Beğendin mi?" dedi. Sesinden onun gizemli silahşörüm olduğunu anladım.

"Beğenmek mi mükemmel. "

"Bunu beğendiysen mezuniyet törenlerini görmemişsin demektir."

"Hayır görmedim. Bu arada evi sana satmaya karar verdim."

"Çok şaşırmadım. Bekliyordum zaten. Senin burda ne işin var?"

"Ben yetimhaneye kayıtlara ya sen?"

"Ben bu okulda kılıç öğretmeniyim ama savaşlarada katılıyorum. Hadi senin kaydını yaptırmaya gidelim. Sonra da bana yeni evimi gezdirirsin."

"Peki."

Sadece peki demiştim. Ben ileride o geride ilerliyorduk. Yetimhane fazla uzakta değildi yakınımızdaydı. İçeriye girdik. Orda görevli kadın "Kime bakmıştınız?"dedi.

O bana soru sorarken ben etrafa bakınıyordum. Soğuk ve renksiz bir yerdi. Ama benim yatacak yere ihtiyacım vardı.

Kadın sorusunu tekrarlayınca silahşör:

"Biz bu hanımefendiyi kayıt ettirmeye geldik."

Oda görevlisi: "Bayağı da güzelmiş onun yeri burası değil ki." diyip iğrenç bir şekilde gülümsedi.

Silahşör lafına sinirlenmiş olacakki kızgın hatta öldürecek gibi baktı.

Görevli:"Tamam beyfendi. Kızım adın neydi ?"

"Chris efendim." Ne ben efendim mi demiştim. Kimseye söylemeyeceğim bir kelime ağzımdan çıkıvermişti.

"Chris.. Erkek ismi değil mi? Hahahah."

O kadar sinirlenmiştim ki bir anda patlayıverdim. "Şanslısınız ki bayan vereceğiniz odaya ihtiyacım var. Eğer aksi mümkün olsaydı dilinizden kendime kılıç yapardım."

Kadına bu sözleri söyleyince sustu ve ilerledi. Silahşörse sanki memnun olmuş gibi gülüyordu.

Ben : "Sen burda kal ben odaya bakıp geleceğim."

Küçük Bir Kalbin Büyük SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin