Kusursuz Ťakım

343 48 36
                                    

Yepyeni bir bölümle karşınızdayım. Benim kitabımın yeni bölümünü heyecanla bekleyen herkese burdan kocamaaaan öpücükler. Tabi teşekkür etmeyi de unutmuyorum ;-).

En büyük bombam 4K OLMUŞUZ. OMG! didim. Hepiniz var ya birtanesiniz bir tane. Bu bölümün ithafı aslında hepinize ancak bir okuyucum var ki...

Bana kitap kapağı hazırladı, şirin ve keyifli sohbetiyle de kendini sevdirdi. O kişi BadGirl_2400 bu bölüm sana gelsin seni seviyoruz :-D.

Multideki çalışmada Tuçe Ertan'ın ona da ayrı öpücükler...

Neyse çok konuştum beni öldüreceksiniz, keyifli okumalar..........

"Sabah oldu hadi uyanın !" bir kadının çatallı sesiyle uyanmıştık. Tabi sadece ben ve birinci sınıfın erkekleri içindi bu uyarı. İkinci sınıflar çoktan gitmişlerdi. Yatağımdan kalkma çabalarına giriştiğimde bütün kızların prensimizin başına toplanmış olduğunu gördüm. Kadın son kez duyurusunu yaptı ve yatakhaneden çıktı.

"Hadi, yeter bu kadar tembellik uyanın. 10dk içinde de bahçede olun !" Ranzamızın etrafı etten duvar gibiydi inerken "Açılın kızlar ben bir ineyim." diye bağırdım. Kıyafetlerimi kızlar tuvaletinde değiştirdikten sonra etten duvarın yıkılmış olmasını umuyordum ama yanılmıştım hâlâ prensin başındalardı. Kızın biri "Uyanmıyor." diye çığlık attı. Nefessiz kalıp öldü zannettim. "Açılsanıza biraz." diye kızları ittirdim ve yatağın kenarına oturdum.

"Carl, Carl" diyerek sarstım o ise ayağıyla beni iteledi ve ben pat yere düştüm.

"Bunu ödeyeceksiniz Prens Carl. Uyanın hemen."

"Üf tamam kalktık be. Kızlar sizde bir gidin başımdan." bu kendini beğenmişlikte ne böyle. Ama hep şunların yüzünden. Uyandırma işlemi bittiğine göre gidebilirim düşüncesiyle ilerledim.

"Beni bekle Chris, sen benim yardımcımsın." Al buyur buradan yak. Beyefendi kendi kendine beni yardımcısı yapmıştı.

"Yardımcın falan değilim, kalk ve kendi işini kendin hallediver Prens Carl."

"Sen benim adımı nereden biliyorsun ?"

"Koskocaman resmin asılı kılıç salonunda zahmet edip baksaydın anlardın nerden bildiğimi, sordum kim bu diye söylediler."

"Tabi merak ettin kim bu yakışıklı dedin."

"Hayır, kim bu kendini beğenmiş karanlık tipli çocuk dedim."

"O kadar kötü mü çizmiş. Ben demiştim başkasına çizdirelim diye."

"Off hadi yürü, 10dk dedi kadın yarım saattir seni dinliyorum."

"Dinlenmeyecek biri değilim ki, hem merak etme benim yanımdasın diye sana bir şey diyemezler."

"Her zaman yanımda olmayacaksın ama. Hadi ayakların açılsın, hızlan !"

"Tamam da bunlar da ayak atlar çekmiyor heralde."

"Geç kalmışız işte hepsi senin suçun. Bay çene."

"Bana çene diyene bak sus iki dakika."

"Geç kaldınız çocuklar bir daha olmasın. " şansımıza öğretmen iyi davranmıştı. Belli belirsiz bir yere geçince öğretmen cırtlak sesiyle komut verdi.

"Düzgün hiza alın ! Dörtlü sıra yapın, tek kol hizası açıl hızlı hızlı. Tamam durun. İlk konumuz kılıç nasıl tutulur ?"

"Hocam benim öğretmenim farklıydı." "Artık değil. Kral seni bize teslim etti Prens Carl." İlahi adalet sana güvenilmesi gerektiğini biliyordum. Pis pis sırıtarak Carl'a baktım bozulmuş somurtuyordu.

Küçük Bir Kalbin Büyük SavaşıOnde histórias criam vida. Descubra agora