Üzgünüm Artık Biz Varız

368 45 24
                                    

Destekleriniz için çok teşekkür ederim hep yanımdaydınız sizleri seviyorum.

Uzatmadan yeni bölümümümle karşınızdayım.

□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□

Sabah sabah gözlerimi nasıl açtım bilin bakalım. Ama sanmıyorum bilemezsiniz. Küçük prens kafama yastıkla vururak ve "Uyan anormal kız ! Uyan !" diye bağırarak uyandırdı, o an etraftakilerin bize baktığından şüphem yoktu. Uyandığımda ise öfkeden deliriyordum yastıkla darbe almaya alışık değilimde. "Caaarll !" "Niye cırlıyorsun çok mu sert vurdum ?" dedi ve kulaklarını kapatarak yatağından indi.

"Hadi ama anormal alt üstü bir yastık ne kadar sert  olabilir ki."

"Sert değildi sadece ıghh kime açıklama yapıyorum ki."

"Prense yapıyorsun Prens Carl'a." dedi alayla.

"Hadi canım (!) Ciddi misin ? Ben kendini beğenmiş biriyle konuştuğumu zannediyordum."

"Yanlış zannediyorsun, hem bence seni erken uyandırdığım için teşekkür etmeliydin."

"Düzgün uyandırsaydın ederdim."

"İyi teşekkür de etme. Kahvaltı ?"

"Kahvaltı mı var ? Geldiğimden beri doğru dürüst bir şey yemedim."

"Prense takıl, hayatını yaşa."

"Ha ha (!) komikmiş."

"Giyin gel ben yemekhaneye gidiyorum." arkasını dönmüş ilerleyecekken kolundan tutup onu durdum.

"Beni bekle Carl, ben yemekhanenin yerini bilmiyorum."

"Yaa demek bilmiyorsun." ses tonunda ben bunu kesin kullanırım sen de söylediğine bin pişman olursun vardı. Aptal kafam ne söylüyorsun ki. Tuvalete girip kapıyı kilitlerken "Bu gece ders çalışmaya ara verirsek seni yemekhaneye götürürüm." dedi al işte dakika geçmedi daha kullandı. "Asla." "Peki görüşürüz anormal." Üstümü değiştirdiğim için kolunu tutmak gibi bir harekette bulunamadım tek çare aç kalmamak için kabul etmek. "Heyy tamam, kabul." "Çabuk pes ettin."

"Başka şansım mı var sanki ?"

"Seçenek sunan bensem, hayır yok."

"Giyindim hadi gidelim." Kızlar tuvaletinden çıkıp basamaklara yöneldim. "Nereye ?" "Nasıl nereye küçük prens dedik ya yemekhaneye gidiyoruz diye." "Beni izle." Eliyle boş koridoru gösterdi. Hadi canım yemekhane yatakhaneyle aynı koridorun sonundaymış. Daha da inanılmaz olan bunun için dersi iptal etmiş olmam. Yemekhanenin kapısından içeri girdiğim an emir verdi. "Sıraya gir anormal." Dikkatime yeni takılan sürekli bana anormal diyişiydi.

"Benim bir adım var Chris."

"Biliyorum."

"Ben sana küçük prens diyor muyum ?"

"Evet."

"Hayır yani bazenleri. Etrafimız kalabalıkken söyletmiyorsun ama iş bana gelince devamlı anormal diyebiliyorsun."

"Bizim defterimizdeki kural bu ama, herkesin içinde küçük prens yok. Bakalım senin için bir kural var mı ?" Pantolonumun cebinden dışına taşan defteri açıp içine baktı.

"Malesef yok anormal."

"Şimdi yazarsam olacak mı peki ?" büyük bir umutla gözlerimi kocaman açarak sorduğum soruyu tek kelimesiyle bitirdi. "Hayır." "İyi." Oflayıp sıraya girdim, o anda Karen de hızlıca ilerleyip omzuma çarptı.

Küçük Bir Kalbin Büyük SavaşıWhere stories live. Discover now