Yüzümle Mi Benimle Mi ?

407 58 35
                                    

Öncelikle herkese mutlu, sağlıklı, huzurlu bir yıl dilerim yeni yılınız kutlu olsun. Umutlarınız hiç tükenmez inşallah.

İyi temennilerimi ilettikten sonra affınıza sığınarak özür diliyorum hepinizden. Uzun zamandır yazmıyorum ve sizleri üzüp zor durumda bırakıyorum. İnanın ben de çok üzgünüm. Telefonumu yere düşürüp ekranını kırdım ve uzun bir süre wattpad hayatım durdu. Çünkü ben evdeki bilgisayarımı pek kullanmıyorum, hikayemide telefonumdan yazıyorum. Sadece wattpad de değil facebook twitter instagram hepsi durdu sosyal hayatım bitti. Tekrar hepinizden birer birer özür diliyorum yeni bölümüm beni unutmayanlara hala hatırlayanlara gelsin... :-)

İthafcıklar ;

@GizemBalcl
@SebahatEceAnadolu
@okuyucu_kolik     
@hatcecelik
@bmirembyrk
@dondurma_bf
@RoseWolf-
@bernasoylemez
@vespersj
@aycagulduler9
@my_own_darkness  hatırladığım sevgili okuyucularım bunlardı eğer unuttuğum varsa alınmayıp yoruma yazsınlar hemen ekleyeyim. ;-)

Multimedya da d'Artagnan var. Keyifli okumalar güzel okuyucularım :-).

"Sen kimsin ?"

"Ben ben Chris, Chris Welton."

"Welton mu tanıdık geliyor. Neyse ne işin var burada ?"

"Ben yeni kayıtlı öğrenciyim 1. sınıf "

"İyi." silahını indirmişti. Ben de rahatlayarak "Sen kaçıncı sınıfsın ?" diye sordum, istemeden hatta biraz sıkılarak "İki." dedi. Sıkılmasından sınavda kalmış olabileceğini düşündüm ve

"Ne zamandır burdasın ?" diye sordum.

"Beş ay." yüzüme bir şaşkınlık ifadesi geldi ve aynı şaşkınlık ses tonumada yansıdı.

"Nasıl olur ! Birinci sınıfı okumadın mı ?" "Okudum, üstün geçiş sınavına girdim ve o silah görünce titreyenlerden kurtuldum. Dört ayda bir yapılır." silah görünce titreyenler derken sesindeki imayı sezmiştim. Aramızda bir tür sohbet geçiyordu ancak o konuşurken veya dinlerken yüzüme bakmıyor, kendi yüzünü de uzun ve kestane rengi saçlarının bir kısmını önüne düşürüp görmemi engelliyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de bana karşı tuttuğu silahla ilgileniyordu. Her şeyi unutup konuşmaya devam etmeye çalıştım. "Sınıfınızda hiç kız öğrenci var mı ?"

"Tabi ki ve biri benim yakın arkadaşım büyük bir hırsa sahip. Benim gibi yani. Dur bir dakika ilk mi olmak istiyorsun ?" yüzüne pis bir sırıtış yerleştirerek gözleriyle beni süzdü.

"İlk olamazsın ama belki ikinci olursun. Hayır sanmam ikinci de olamazsın çünkü çok zayıf ve çelimsizsin."

öyle miydim gerçekten ? Dikkatimi beni mutsuzluğa sürükleyen söylediği kelimelerden uzaklaşmak ve konuyu da uzaklaştırmak için

"Sen hep burada mı çalışırsın ?" diye sordum.

"Hayır."

"Nerelerde çalışıyorsun peki ?"

"Boş bir sınıf veya savaş taktikleri öğretilen bir sınıfta çalışıyorum. Bir de karşılaşmaların yapıldığı salon var izin çıkarsa orası."

"Beni çalıştırır mısın ? İyi olmalısın."

"İyiyim ama hayır."

"Peki." mutsuzca kafamı kılıçların olduğu yöne çevirdim. "Kılıçlar mı silahlar mı ?" diye sordu.

"Bilmem ikisi de harika."

"Sadece biri."

"Ama ikisi de gerekli."

Küçük Bir Kalbin Büyük SavaşıWhere stories live. Discover now