herkese ömrünü harcadın bana bir dakika ayırmadın : 12

2.4K 140 200
                                    

[BÖLÜM DÜZENLENİP YENİDEN YAYINLANDI!]

hatırlarsanız ileride bu bölüm olmamış gibi davranacağız demiştim, şimdi şöyle ki ben bölümü yeniden düzenleyip bir kısmını değiştirdim. Lütfen bana çok kızmadan hızlıca sehun ve jongin'in artık sevişmediği sahneye iner misiniz? Sarı kalbin hemen üstü~~~

bi de herkes okuyunca, okudum desin de bu uyarı yazısını kaldırayım 😂❤️

"Hey, hey! İkiniz, kavgayı kesin hemen!"

Sejeong nişanlısının üstünden kardeşini almaya yeltendi. Gömleğinin ensesinden tutup Sehun'u havaya kaldırdığında, oğlan ablasına karşı koymadı. Suçlu bir şekilde ona bakarken, kız onu kenara itti ve nişanlısıyla ilgilenmek için döndü. Sejeong'ın nişanlısı safkan bir kabileden gelen alfaydı. Büyük bir şirketleri, köklü bir aile geçmişleri vardı, Sejeong onunla arkadaşları sayesinde tanışmıştı. Hayatı boyunca hiç kimseye bu kadar büyük bir cinsel çekim duymamıştı, diğer alfanın kendisine karşı hisleri olmadığını düşünmeye başladı zaman içinde. Tâ ki bir gün, yarı sarhoş yarı ayıkken kapısına dayanıp evlenme teklifi edene kadar. Neredeyse 2 yıl nişanlı gezdikleri süre boyunca Jongin erkek tarafı, Sehun kız tarafıydı. Her fırsatını bulduğunda şaka adı altında eniştesini dövüyordu ve herkes bunun farkındaydı. Düğüne az bir zaman kalmışken, Sehun'un kıskançlıkları giderek artıyordu. Genç kız nişanlısının kalkmasına yardımcı olurken, kazağını düzeltti ve yakasını çekiştirdi. "Sehun'a bilerek mi yeniliyorsun? Senin ne kadar güçlü olduğunu biliyorum, ona yenilmen beni şaşırtıyor." Birlikte salondan çıkarken, nişanlısının elini tuttu nazikçe çocuk.

"İnanamayacaksın ama hayır, bilerek yenilmiyorum ona." İkisinin de ihtimal vermemesinin sebebi, Sejeong'ın gerçek bir kavga esnasında sevgilisini görmüş olmasıydı. Kanında saf kurt kanı dolaşıyordu ve o kabilesinin gücünü ruhunda taşıyordu. Junyoung'ın, yani nişanlısının kabilesi yeryüzünde dönüşmeyi sürdürebilen son sekiz kabileden biriydi. Gücünün Sehun karşısında yetersiz kalmasına imkan vermemişlerdi. "Giderek güçleniyor, safkan bir kurt kadar güçlü."

Kurtlar hakkında kimsenin inanmadığı bir efsane vardı, çok nadir şahit olunan bir durumdu. Alfa ruhu. Kanı fark etmeksizin, melez veya safkan bir alfa eğer kutsanmışsa, alfa ruhuna sahip olabilirdi. Alfa ruhuna sahip ise de, insan formundan kurt formuna geçebiliyordu. Bazen, bu alfa ruhları açığa çıkamadan ölüyorlardı, bazense tetikleyicilerini buluyorlar ve bir mucizeyi gerçekleştirebiliyorlardı. Tıpkı Sehun'un yaptığı gibi.

Yolun kenarında, elindeki şok cihazını korkuyla çekinik alfaya doğrultmuş Jongin'i gördüğünde korkudan aklını kaybedecekti. Omeganın aurasını hissedebiliyordu, çok korkmuş ve tedirgindi. Kris'in peşinden arabayı durdurdu ancak henüz daha arabadan inmişti ki, gördükleriyle dizlerinin bağı çözüldü, arabasını açık kapısından destek alarak bakmaya devam etti. Çekinik alfa, Jongin'in dudaklarına yapıştığında, omega oğlanın aurası dalgalandı. Çevreye feci bir hüzün ve korku dalgası yaymaya başladığında, Sehun içinde bir düğmeye basılmış gibi hissetti. Kanı kaynamaya başladı, sanki havale geçiriyormuş gibi ateşi yükseldi ve dişleri vahşi bir açlıkla uzamıştı.

Kris henüz müdahale edemeden, yanından hızla geçen beyaz bir gölge gördü, ardından saldırgan ve kızgın bir kükreme. Kükremesi o kadar yüksekti ki, ilerideki ormanda bir kaç ağaç yaprağı korkuyla titredi.

Jongin, ne olduğunu anlamadan, dudaklarındaki baskı yok olmuştu. Gözlerini açmaya korksa da, çevresindeki gürültü ve üstünde hissettiği korumacı aurayla gözlerini araladı. Ancak bilincini mi kaybetmişti, yoksa gördükleri gerçekten gerçek miydi ayırt edemiyordu. Dev bir beyaz kurt, az önce kendisini taciz eden çekinik alfayı altına almış saldırıyordu ve çekinik alfa çığlıklarla bağırıyordu. Kurt kafasını kaldırıp gözlerine bakana kadar anlayamamıştı ne olduğunu ama o siyah, simsiyah gözleri gördüğünde aklını kaybedecek gibiydi. Çevredeki uğultular arasında sadece duyabildiği "Sehun!" diye haykırışlardı. Sonra o sesler arasında kendi sesini ayırt etti, kendisi de bağırıyordu ve görünüşünün ara ara bulanıklaşmasından anladığı kadarıyla ağlıyordu. Jongin ve Sehun ilk kez gerçek benlikleri içinde gözgöze geldi. Bir omega ve bir kurt olarak gözgöze geldikleri ilk seferdi bu. İki çift göz arasından bir okyanus dolusu duygu geçti, Jongin nefesini kontrol edemedi. Gözlerinden gözlerine akan öfkeyi hissetti, aşkını, yüreğinin titremesini bile hissetti. O kurdun gözlerinde kendi yansımasını gördü, gördüğü oğlan ağlıyordu, saçları, üstü başı dağınıktı ama çok güzeldi. Yutkunamadı güzelliğinden. Bir kurdun gözlerinde kendini gördü, Sehun'un kendisini nasıl gördüğüne şahit oldu. Çekinik alfanın ansızın Sehun'a saldırmasıyla bakışmaları kesildi. Ancak ikisinin gücü kıyaslanamazdı, Sehun onu tekrar hızlı bir hamleyle altına aldı.

hold on, i still want you // sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin